resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 826
    hakkında idam kararı verenler, bu kadar net konusanlar sırtlarını nereye dayıyorlar bunu yaparken merak ediyorum. su dakika içerisinde kendisi gönderilse bize ne artısı olacagını bilmiyorum ama cok fazla eksisi olcagı kesindir. sayet gönderilmeyip bazılarının ekmegine yag sürülmez ise sezon sonunda takım sampiyon oldugu vakit hocanın gitmesini isteyenler ne yüzle sampiyonlugu kutlayacaklar merak içindeyim. sabır kelimesi uygulandıgı zaman bi anlam taşır ve bu adam için sabretmeye deger.
  • 828
    herhangi bir sistem oturtmasının imkansız olduğunu kendisinin de gördüğünü düşündüğüm teknik direktörümüzdür.
    önünde 2 seçenek vardır.ya bu camia inanılmaz atılımlarla bütçesini 200 milyon dolara çıkaracak ve 10 tane isabetli pas yapan üst düzey oyuncu transfer edilecek ya da 10 yaşında geleceğin isabetli pas oranına sahip defans, orta saha ve forvet oyuncuları altyapıdan yetiştirilip 20 yaşında toplu bir biçimde takıma koyulacaktır.
    bu seçeneklerin ikisinin de şuan itibariyle olmasının pek mümkün görünmüyor olması nedeniyle ''ben galatasaray'a birgün total futbol oynatacağım'' laflarını asla etmeyip elinde ki kadroyla en iyisini yapmaya çalışması gerekmektedir.
  • 830
    bana deseler ki, 30 yıl aralıksız şekilde bu adam galatasaray'ın teknik dörektörlüğünü yapacak. gözüm kapalı şunu söylerim: harikulade. fakat sadece onun için değil. bunu bülent korkmaz için de söylesinler, hakan şükür için de, fatih terim için de... hiç farketmez. tek istediğim istikrar. tek istediğim arsene wenger ve sir alex f. örnekleri. ne olur ya bunu yapalım artık. sırf bunun için ilk 5 yıl heba olsun içim acımaz. içim acımaz çünkü bir şekilde emin olmuşumdur teknik direktörün bir ömür boyunca bizle kalacağına. tabii ki bu tek taraflı olacak iş değil. bu gibi konularda yönetime yük bindirerek sorumluluğu onlara vermek hiç mantıklı değil. ne de olsa teknik direktörün de bunu kabul etmesi ve büyük bir aşk ile işini yapmak istemesi çok ama çok önemlidir. varsın olsun 5 sene boyunca efkarlardan efkar beğenelim. fakat eminim ki 6. sene geldiğinde dünya bizden saygı ile bahsediyor olacak.

    benim için olay x,y,z isimli hocalar değildir. tek ve en önemli detay istikrarda gizlidir.
  • 833
    kaçıncı olduğu hiç önemli değil. bu adamda bir sezonda harcanırsa tüm heyecanımı kaybedeceğim. arada şampiyon olunur, arada olunmaz, bilmem ne... birilerine sabır gösterilmezse bir sistem kurulamaz, bir sistem kurulamazsada bulunulan yerden ileriye bir arpa boyu yol gidemeyiz. o birisi artık rijkaard'ta değilse lanet olsun bu ülkenin futbolunada, seyircisinede... la liga izlerim lan ben. premier lig izlerim. kovulsun tabi ya rijkaard. derhal gönderilmelidir.

    size 3-4 yılda 1-2 kere kazanılacak lig şampiyonluklarından fazlası layık değil. kendiniz çalın kendiniz oynayın.

    lanet olsun be...
  • 837
    eşinin hastalığı için gittiği hollanda'dan bir dönmezse, gitsin diyenleri bile ağlatacak durumlara düşmemize neden olabilecek adamdır. ortalarda yokken arkasından sallamayalım lütfen. yarın bir gün kızıp da giderse aynısından bir tane daha bulmak imkansızdır. o zaman da çok bilmişlerin eline teslim ederiz takımı daha sezon ortasında her kulvarda şampiyon yaparsınız, eminim. *
  • 838
    derhal galatasaray'dan gönderilmesi gerektiğini
    düşündüğüm hocamız. total futbolu gerektiği gibi oynattığını
    düşünenler yanılıyorlar. takımın başarısı için
    çalışmaktansa, takımı sabote etmek için
    elinden geleni yapıyor. bir iki maç yenildi diye eleştirmek
    tabiki de hakkımız. körü körüne bağlanıp kalmak ise
    tam bir saçmalık.

    not: ilk satırdan başlayıp, birer satır atlayarak okuyunuz.
    *
  • 841
    derhal gönderilmesi değil ekibini de alıp gitmesi gereken teknik direktördür. böyle taraftarların ve fanatizmin olduğu bir ülkeye fazla bir adamdır.

    bu ülkeye mourinhoyu arsene wengeri guardiolayı bile getirsen yine başı bozuklar çıkacaktır. böyle adamlar gelmesin biz yılmaz vural hikmet karaman gibi hocalarla kendi kazanımızda kendimiz pişelim.

    türkiye arkadaşım burası haticenin değil neticenin önemli olduğu bir ülke. idealleri olan mentalitesi olan adama yaramaz buralar. günü kurtarıcaksın sadece.

    böyle olmaz rijkaard hocam sen bu taraftara yaranamazsın sen 4 gol atarsın neden 3 gol yedin derler sen ligi alırsın neden türkiye kupasını alamadın derler sen uefa alırsın neden süper kupa alamadın derler ne zaman ligi türkiye kupasını ve şampiyonlar ligini alırsın o zaman elini öperler öbür sene ligin ilk yarısını ikinci bitir hemen gitsin derler.

    sorun bizde haddimizi bilmiyoruz bize fazla böle avrupadır total futboldur filan gelmez bize. gerideysen stoper çıkartıp forvet sokucaksın oyuna öndeysen forvetini ya da forvet arkası adamını çıkartıp ön libero veya stoper alıcaksın oyuna. yaslanıcaksın anadolu takımları gibi. 1-0 olsun bizim olsundur burası.

    barcelonaya benzemez buralar rijkaard hocam sen burda ilk yarıyı 14. bitir yemin ediyorum asarlar taksimde seni.

    biz mentalite olarak 1-0 gerideyiz hocam.

    edit: basından ve spor yazar bozuntularından hiç bahsetmiyorum bile onu denkleme siz kendiniz katın.
  • 845
    böyle adamlar bize fazla yemin ederim..

    öyle bi toplum olmuşuz ki herkes maestro ! kardeşim öncelikle herkes yerini bilip konuşcak ya görende cruyf gelmiş sözlükte düşüncelerini belirtiyo derim frank rijkaard'ı eleştirmek içinde en azından bir insanın onun akıll yapınsından daha fazlasına ihtiyacı olmalı..

    ben hayatımda onun gibi kualisyon ruhuna sahip bir adam görmedim çok paylaşımcı art niyeti yok etrafında ki herkese güvendi futbolcularınada şuan tek sorun futbolcularımızda..
  • 846
    3 puan kupalar şampiyonluklar karısının ve cocuğunun sağlık durumundan daha önemli değildir. galatasarayımıza kendisini tam anlamıyla vermesini engelliyorsa bazı sorunlar gitsin gelsin kaldığı yerden devam etsin bize yeter. şampiyon olamasakta senelerce galatasarıyımızda kalmalı kewell ile birlikte.
    kendisi gitmeli şeklinde görüş bildiren arkadaşlar hıncalsınız ulucsunuz
  • 847
    frank rijkaard gibi bir kariyerdeki teknik direktoru biraktim galatasaray'imizi, turkiye acaba ne kadar zamandir gormuyor? ya da icimizdeki icine irlanda'lilik kacmis hincal'larin teknik direktorluk kariyerleri nedir? elestiri tabiki olur, olacaktir. ama bu nedir arkadas? her maglubiyette, her performans dusuklugunde teknik direktor kellesi mi alinacak? "istikrar" isimli zevkle yenilen mezeye ne oldu? 90'li yillarda sezon bitmeden sadece reinhardt saftig gorevden alinmisti. 2000'den sonra, daha dogrusu ikinci fatih terim donemiyle birlikte sezon bitmeden teknik direktor kelleleri alinmaya baslandi! burasi muz cumhuriyeti mi? burasi fenerbahce mi? kime benzemeye basliyoruz? tehlikenin farkindamisiniz?
  • 848
    kendisine yapıştırılan "işler kötü giderken müdahale edemeyen, sistemini değiştirmeyen teknik direktör" yaftası tamamen yanlıştır.

    maalesef türkiye'de futbol kamuoyunun inançlarını, zamanında adam yokluğundan bir yerlere gelmiş, yüksek egoları nedeniyle yanına yaklaşılmayan, en tehlikelisi de herşeyini bildiğini sanan ve bu yüzden araştırmaya gerek duymayan insanlar belirliyor. barcelona'nın bu hafta inter'i ne hale getirdiğini hep beraber gördük, bu takımı yaratan bir numaralı isim ne johan cruyf, ne de txiki begiristain'dır, bu isim hiç kuşkusuzfrank edmundo rijkaard'dır.

    bilmeyen herkes için tarihi biraz geriye saralım ve 2003 - 2004 yılına bir bakalım......

    ispanya liginin hiç kuşkusuz en büyük iki takımından biri 1998-1999 yılından beri ispanya liginde ipi göğüsleyemiyor, daha da kötü olanı son 3 sezondur ilk ikiye bile giremiyordu. bu periyotta real madrid 2 la liga, 3 de şampiyonlar ligi şampiyonluğu kazanmıştı. 2003'ün haziran ayında david beckham'ı alacağını vaadeden juan laporta oyların -yaklaşık yüz bin oyun- yarısından fazlasını alarak başkanlığa seçildi. en büyük seçim kozu david beckham'ı real madrid'e kaptırması herşeyi daha da kötü yapıyordu , bu durumda takımın başına 41 yaşında, daha önce büyük bir klüp takımında tecrübesi olmayan bir adama güvendi; (gbkz: frank rijkaard.
    )
    sezona çok kötü bir giriş yaptı barcelona, tat vermeyen bir futbol ve günden güne eriyen umutlar, yine gözyaşı vaadediyordu taraftarına katalanlar...
    6 aralık 2003 'de tarihi bir maç oynandı nou campta, real madrid tam 20 yıldır yapamadığını yaptı ezeli rakibini evinde mağlup etti (2-1) , son kale de yıkılmıştıfrank rijkaard'ın elindeki, 15 maçta 20 puan toplayan takım 33 puanlı lider real madrid'in 13 puan gerisinde ve 11. sıradaydı.maç sonrası başkan juan laporta'nın arabasını durduran taraftarlar, "kovun gitsin rijkaard'ı", "bu adama neden hala teknik direktörlük yaptırıyorsun", "radomir antic'i geri çağırın, o kesinlikle rijkard'dan daha çok şey biliyor." şeklinde tepki gösterdiler. juan laporta bu tepkilere karşı sadece biraz daha zaman istedi, tüm kibarlığıyla.

    ancak sorunlar gittikçe daha büyük bir hal alıyordu. 4 ocak 2004 günü racing santander'e deplasmanda 3-0 kaybeden barcelona lider real madrid'in tam 18 puan gerisine düştü. barcelonalı taraftarlar artık ligin üst tarafından daha fazla alt tarafıyla ilgileniyorlardı, daha acıklı tarafı da buydu işin.takımlarını daha önce tabloda 12. sırada görmemişlerdi.

    kabus gibi olan ilkyarı nihayet bitmişti, bu yük genç, kıvırcık saçlı hollandalı'ya kesinlikle çok ağır gelmişti. onda zaten iyi bir teknik direktörde olması gereken vasıflardan hiçbiri yoktu, dizginleri elinde tutamıyordu en başta. ilk yarı biter bitmez juventusta istikrarlı bir şekilde forma şansı bulamayan edgar davids'i kiraladı barcelona. takıma golcü lazımken 31 yaşına gelmiş, sadece koşan bu adamdan ne umuyordu ki hollandalı.

    ne olduysa 2. yarının başlamasıyla oldu, davids ve cocunun dinamizmi ile rahatlayan xavi ve ronaldinho'nun parlaması bir anda dengeleri değiştirdi. barcelona takımı orta sahada yaptığı pres ve paslaşmalarla rakiplerini ezmeye başladı. frank rijkaard davids 'i geriye monte ederek çift ön liberolu sistemden tek ön liberolu sisteme geçmişti. (4-2-3-1 den klasik 4-3-3 e dönmüştü) , burda başarının temel noktasını bulmuştu aslında; tek ön liberonun önündeki iki orta saha oyuncusu iyi alan paylaşır ve topu iyi kullanırsa bu sistemi işleyecekti.

    taşlar yerine oturmuş, artık her şey iyi gitmeye başlamıştı. frank rijkaard sistemini en sık kullanılan en basit yöntemle oturtmuştu aslında; deneme yanılma metodu. 11 galibiyet ve 3 beraberlikle 24 nisan 2004'de barnebau'ya gidenbarcelona bu sefer maçı kazanan taraf oldu. bu da rakibinin 7 yıllık evinde barca'ya kaybetmeme serine son vermişti. gerçekten inanılmaz bir sezondu frank ve ekibi için bir ara 18 puan geride oldukları liderle farkı 5 puana indirmişlerdi. son 5 haftada 2 mağlubiyet alıp şampiyon valencia 'nın 5 puan gerisinde kalıp ligi 2. bitirdiler. işin ilginç tarafı 18 puan önde olanreal madrid'in 2 puan geride kalmasıydı.

    2004-2005 ve 2005-2006'da oyunu kuralına göre oynadı ve eskiyen parçaları eleyerek daha iyilerini yerine koydu frank rijkaard; (deco,guily, edmilson,eto'o vs.) ancak en önemli hareketi en zor maçlarda bile messi ve iniesta gibi altyapının genç isimlerine yer vermesi ve onları her koşulda desteklemesiydi. barcelona kültürü ve ruhunu taşıyan bu çocuklar onun bu güvenini boşa çıkartmayacak ve bu takımı bir fenomen haline getirecekti.

    not: alıntı ya da çalıntı değildir....*
  • 849
    hakkında yok efendim antrenör değil yok efendim başarısız derhal gönderilmedilir diyenlere nur topu gibi bir nah yolluyorum. varsın bu sezon şampiyon olamayalım. benim başarısızlığa tahammülüm var arkadaşım. bu adam barcelona'yı çalıştırırken ligin ilk yarısını liderden 15 puan geride kapatmadı mı ?

    barcelona diyorum bak dikkat et. bütçesi milyar doları zorlayan dünya kulübü. orda eleştirilmedi mi bu adam. illa ki eleştirildi ama yönetim ve başkan arkasında durdu ve o sezon ikinciliğinden sonra ertesi yıl şampiyonluklar ve şampiyonlar ligi geldi.

    tarihin en iyi kadrosuymuş, başarılı olmak zorundaymış bik bik bik... ulan real madrid 250 milyon dolar transfere harcayıp tarihinin en zengin kadrosunu kuruyorsa ve ikinci lig takımından 4 gol yiyebiliyorsa susucaksın arkadaşım.

    he tabi siz alıştınız skibbe ayarında hocalara, alıştınız sahaya 4 tane stoper sürebilecek teknik kapasiteye sahip hocalara doğal tabi rijkaard'ı beğenmemeniz.
  • 850
    yerine yılmaz vural gelicekse acilen gönderilmesi, hatta kızılcık sopasıyla kovalanması gereken teknik direktördür. yok durun bide go home rijkaard yazan pankart açalım, flemence korkak tavuk rijkaard yazalım belki tatmin oluruz.

    gönderilsin diyenler geleceği kesin olan başarılarda hangi yüzle sevinecekler onu bilemiyorum... gerçi kendileri taraftardan çok seyirci oldukları için onların umurlarında bile olmayacak heralde. gidin desperate housewifes falan izleyin siz abicim futbol sizin neyinize.
App Store'dan indirin Google Play'den alın