1
1) 10 mart 2024 fenerbahçe pendikspor maçında mert hakan yandaş denilen futbolcudan çok provakatöre benzeyen canlı müsveddesi, maçın hakemi kadir sağlam'i "bana bak, dikkatli maç yönet, akıllı ol, buradan çıkamazsın." şeklinde tehdit ederken kulaklarının üstüne yattılar, olayı savundular.
2) 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı sonrası çıkan ve kimsenin tasvip etmediği olaylar yaşandı. sahaya giren taraftar elinde maket bıçağı ile saldırdı dediler ama öyle olmadığı anlaşıldı. futbolcular meşru müdafaada bulundu dediler ama aklı selim herkesin görüntülerden de gördüğü üzere güvenlik elemanının etkisiz hale getirdiği adamin kafasına yerde tekme salladılar, osayi-samuel, alexander djiku gibi oyuncuların sahaya giren taraftarlarin üstüne doğru koştuğu ortaya çıktı. yetmedi krunic, osayi, djiku gibi oyuncularinin tribünleri tahrik edip, taraftarı sahaya inmeye teşvik ettiği hareketleri izledik. ama bu ayıbı eleştirmek yerine kurulları ceza veremezsiniz diye tehdit ettiler. suçu ve şiddeti mesrulastirdilar.
3) 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı sonrası mafya gibi stad basıp, stad müdürümüz ali çelikkıran'i yerlerde tekmelediniz, darp ettiniz. olay sonrası emre kartal denen dövüşçü mü, teknik ekip üyesi mi ne olduğu belli olmayan şahıs yurt dışı çıkış yasağı olmasına rağmen yurt dışına kaçtı. o gün o olayları sahiplendiniz. pişkin pişkin konuşup şampiyonluğumuza çamur atmakla ugrastiniz.
4) haziran ayını seçim sureciyle geçirirken görmediğiniz kılık kalmadı. fetö projesi olmakla itham edildiginiz gibi (bkz: selim soydan) diğer aday aziz yıldırım ile birbirinize demediginiz kalmadı. yetmedi yanınızdaki acun ılıcalı denen zenginliğinin kaynağının ne olduğu belli olmayan şahısa insan kaçakçısı dendi bizzat diğer başkan adayı tarafından. yine yetmedi, "galatasaray'i siyaset kolluyor" derken her türlü siyasetçi ile dirsek teması kurmaktan (bkz: osman aşkın bak) , üyeniz yapmaktan (bkz: süleyman soylu) , siyasetçi yakınını yönetime almaktan (bkz: ahmet ketenci) geri durmadiniz. yalan ve algılar ile probaganda yapmayı ve ortamı germeyi marifet saydiniz.
5) galatasaray maçı sonrası başkanınız 90 gün hak mahrumiyeti cezası aldı. sözüm ona destek vermeye değer görmediğiniz, birbirinize hakarete varan sözler sarfettiğiniz yeni tff başkanı ibrahim hacıosmanoğlu ile bir anda kanka oldunuz. yönetimine adamlarinizj yigdiniz. her organizasyonda istenmeyen tüy misali burnunun dibinde bitmeye başladınız. iki yüzlü ve midesiz davranmaktan cekinmeyip, insanları suçlamaya devam ettiniz. insanları futboldan soğutup, kendi kulüplerine olan sevgilerinin dahi önüne geçip, kulubunuze karşı nefret duygusunu daha ağır basar hale getirdiniz. onun da, devlet ve kurumlarında, kişilerin adı değil sürekliliğin esas olduğu yerde nedense hak mahrumiyeti cezalarını affettiği söyleniyor. diyelim ki bu gerçekleşti:
6) nihayetinde her şey 17 ağustos 2024 göztepe fenerbahçe maçında patlak verdi. akıllara gelen sorular ise şöyleydi:
a) bir kulüp başkanı 3 ay hak mahrumiyeti cezası almışken, stada dahi girmesi yasakken, maç esnasında sahaya nasıl girebilmekte?
b) hak mahrumiyeti cezasının akıbeti ile ilgili net bilgi yok. hadi diyelim ki bu ceza kalktı. verilen akreditasyon kartı ile bir kulüp başkanı istediği anda istediği her yere girip çıkabilme hakkına sahip midir? yoksa maçtan 15 dakika önce ve 15 dakika sonrasında sahaya girebileceği konuşulmaktadır. üstelik verilen akreditasyon kartının sahaya girişler için geçerli olmadığı söylenmekte.
https://x.com/tirali/status/1825063352336327056
c) akreditasyonu olsa dahi aktif şekilde maç oynanırken bir kulüp başkanının sahaya girmeye yetkisi var mıdır? üstelik yanındaki devletin polisinden ziyade özel korumaya benzeyen şahsın beylik tabancası ile sahaya girip bir an da olsa o silaha sarılmaya hakkı var mıdır?
https://x.com/Av_KBS/status/1824925240419381755
d) akşamdan bu yana malum şahsın stada alınmayan taraftarına sahip çıkmak için bu kepazelikleri yaşadığı, yaşattığı üzerinden bir savunma mekanizması geliştirilerek bu suçlar savunulmaya çalışılıyor. güya sözüm ona başkası olsa onlarda aynısını yaparmış deniyor. çok uzağa gitmeden, sadece 1 gün öncesine dönersek 16 ağustos 2024 konyaspor galatasaray maçında biletli seyircilerimizin neredeyse 1 saat sonra içeriye alınıp benzer haksizlik bize de yasatilmasina rağmen biz niye böyle rezillikler yapmadık? afedersiniz arkasına teneke bağlayarak göndermeye çalıştığımız, diğer camialarin ise her seferinde eleştirip kucumsedigi, hakir gördüğü dursun aydın özbek neden böyle kepazelikleri yapmıyor?
e) fatih özkan gibi o sahaya giren trabzonspor taraftarları gibi olması gerektiği gibi yaka paça dışarıya alınırken sizler neden özel korumalar eşliğinde mafyacikik edelariyoa elinizi kolunuzu sallayarak ortada gezmeye devam ettiniz?
nihayetinde yillardir mesrulastirdiginiz, sesinizi cikartmak yerine sahiplendiğiniz şiddet eylemi günü geldi ve sizi tartti. yıllardır gobbels vari yaptığınız, yarattığınız yalan ve algı dünyası sizin yakaniza da musallat oldu. her ne kadar kendisine şerefli diyen türk basını deve kuşu misali kafasını kuma gömüp bu yalan değirmeninize şu taşımaya devam etme çabası gütse de artık çoğu kişi durumun farkında ve kendi arasında konuşuyor.
sizler ırkçılığı normallestirip savunmaya kalkan camia oldunuz.
günü geldi ve kirli emelleriniz için evladınız gibi sahiplendiğiniz o şiddet silahınin namlusu size döndü her silahın bir gün sahibine doğruluğu gibi.
tekrar ve tekrar söylüyorum: adalete en çok zalimler muhtaç kalır.
türk futbolundan yok olup gitmeniz dileğiyle.
2) 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı sonrası çıkan ve kimsenin tasvip etmediği olaylar yaşandı. sahaya giren taraftar elinde maket bıçağı ile saldırdı dediler ama öyle olmadığı anlaşıldı. futbolcular meşru müdafaada bulundu dediler ama aklı selim herkesin görüntülerden de gördüğü üzere güvenlik elemanının etkisiz hale getirdiği adamin kafasına yerde tekme salladılar, osayi-samuel, alexander djiku gibi oyuncuların sahaya giren taraftarlarin üstüne doğru koştuğu ortaya çıktı. yetmedi krunic, osayi, djiku gibi oyuncularinin tribünleri tahrik edip, taraftarı sahaya inmeye teşvik ettiği hareketleri izledik. ama bu ayıbı eleştirmek yerine kurulları ceza veremezsiniz diye tehdit ettiler. suçu ve şiddeti mesrulastirdilar.
3) 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı sonrası mafya gibi stad basıp, stad müdürümüz ali çelikkıran'i yerlerde tekmelediniz, darp ettiniz. olay sonrası emre kartal denen dövüşçü mü, teknik ekip üyesi mi ne olduğu belli olmayan şahıs yurt dışı çıkış yasağı olmasına rağmen yurt dışına kaçtı. o gün o olayları sahiplendiniz. pişkin pişkin konuşup şampiyonluğumuza çamur atmakla ugrastiniz.
4) haziran ayını seçim sureciyle geçirirken görmediğiniz kılık kalmadı. fetö projesi olmakla itham edildiginiz gibi (bkz: selim soydan) diğer aday aziz yıldırım ile birbirinize demediginiz kalmadı. yetmedi yanınızdaki acun ılıcalı denen zenginliğinin kaynağının ne olduğu belli olmayan şahısa insan kaçakçısı dendi bizzat diğer başkan adayı tarafından. yine yetmedi, "galatasaray'i siyaset kolluyor" derken her türlü siyasetçi ile dirsek teması kurmaktan (bkz: osman aşkın bak) , üyeniz yapmaktan (bkz: süleyman soylu) , siyasetçi yakınını yönetime almaktan (bkz: ahmet ketenci) geri durmadiniz. yalan ve algılar ile probaganda yapmayı ve ortamı germeyi marifet saydiniz.
5) galatasaray maçı sonrası başkanınız 90 gün hak mahrumiyeti cezası aldı. sözüm ona destek vermeye değer görmediğiniz, birbirinize hakarete varan sözler sarfettiğiniz yeni tff başkanı ibrahim hacıosmanoğlu ile bir anda kanka oldunuz. yönetimine adamlarinizj yigdiniz. her organizasyonda istenmeyen tüy misali burnunun dibinde bitmeye başladınız. iki yüzlü ve midesiz davranmaktan cekinmeyip, insanları suçlamaya devam ettiniz. insanları futboldan soğutup, kendi kulüplerine olan sevgilerinin dahi önüne geçip, kulubunuze karşı nefret duygusunu daha ağır basar hale getirdiniz. onun da, devlet ve kurumlarında, kişilerin adı değil sürekliliğin esas olduğu yerde nedense hak mahrumiyeti cezalarını affettiği söyleniyor. diyelim ki bu gerçekleşti:
6) nihayetinde her şey 17 ağustos 2024 göztepe fenerbahçe maçında patlak verdi. akıllara gelen sorular ise şöyleydi:
a) bir kulüp başkanı 3 ay hak mahrumiyeti cezası almışken, stada dahi girmesi yasakken, maç esnasında sahaya nasıl girebilmekte?
b) hak mahrumiyeti cezasının akıbeti ile ilgili net bilgi yok. hadi diyelim ki bu ceza kalktı. verilen akreditasyon kartı ile bir kulüp başkanı istediği anda istediği her yere girip çıkabilme hakkına sahip midir? yoksa maçtan 15 dakika önce ve 15 dakika sonrasında sahaya girebileceği konuşulmaktadır. üstelik verilen akreditasyon kartının sahaya girişler için geçerli olmadığı söylenmekte.
https://x.com/tirali/status/1825063352336327056
c) akreditasyonu olsa dahi aktif şekilde maç oynanırken bir kulüp başkanının sahaya girmeye yetkisi var mıdır? üstelik yanındaki devletin polisinden ziyade özel korumaya benzeyen şahsın beylik tabancası ile sahaya girip bir an da olsa o silaha sarılmaya hakkı var mıdır?
https://x.com/Av_KBS/status/1824925240419381755
d) akşamdan bu yana malum şahsın stada alınmayan taraftarına sahip çıkmak için bu kepazelikleri yaşadığı, yaşattığı üzerinden bir savunma mekanizması geliştirilerek bu suçlar savunulmaya çalışılıyor. güya sözüm ona başkası olsa onlarda aynısını yaparmış deniyor. çok uzağa gitmeden, sadece 1 gün öncesine dönersek 16 ağustos 2024 konyaspor galatasaray maçında biletli seyircilerimizin neredeyse 1 saat sonra içeriye alınıp benzer haksizlik bize de yasatilmasina rağmen biz niye böyle rezillikler yapmadık? afedersiniz arkasına teneke bağlayarak göndermeye çalıştığımız, diğer camialarin ise her seferinde eleştirip kucumsedigi, hakir gördüğü dursun aydın özbek neden böyle kepazelikleri yapmıyor?
e) fatih özkan gibi o sahaya giren trabzonspor taraftarları gibi olması gerektiği gibi yaka paça dışarıya alınırken sizler neden özel korumalar eşliğinde mafyacikik edelariyoa elinizi kolunuzu sallayarak ortada gezmeye devam ettiniz?
nihayetinde yillardir mesrulastirdiginiz, sesinizi cikartmak yerine sahiplendiğiniz şiddet eylemi günü geldi ve sizi tartti. yıllardır gobbels vari yaptığınız, yarattığınız yalan ve algı dünyası sizin yakaniza da musallat oldu. her ne kadar kendisine şerefli diyen türk basını deve kuşu misali kafasını kuma gömüp bu yalan değirmeninize şu taşımaya devam etme çabası gütse de artık çoğu kişi durumun farkında ve kendi arasında konuşuyor.
sizler ırkçılığı normallestirip savunmaya kalkan camia oldunuz.
günü geldi ve kirli emelleriniz için evladınız gibi sahiplendiğiniz o şiddet silahınin namlusu size döndü her silahın bir gün sahibine doğruluğu gibi.
tekrar ve tekrar söylüyorum: adalete en çok zalimler muhtaç kalır.
türk futbolundan yok olup gitmeniz dileğiyle.