28 kasım 2020 çaykur rizespor galatasaray maçından sonra çıkıp hala "çok güzel pas yaptık" diye açıklama yapması izlediği oyundan hiçbir şey anlamadığını düşündürmüştür. söz konusu maçı pas yaptığımız için değil mücadele ettiğimiz için, sert ve kasti faullere karşı sinmediğimiz için kazandık, mecburiyetten sahaya sürdüğü yerli ve dinamik oyuncular bu farkı yaratmıştır. ilk yarı 45 dakika boyunca yaptığımız acınası yan pasların oyunumuza hiçbir olumlu etkisi olmamıştır. o çok istediği muhteşem pasör seri bu maçta sahada olsaydı muhtemelen iki tane faul yedikten sonra sinecek, biz de bir futbolcumuz şapkadan tavşan çıkarsın diye leş oyuna tahammül ediyor olacaktık.
bakalım iyi oyuna kaç hafta tahammül edip o muhteşem(!) pas oyununa dönecek. umarım şu mücadele eden oyunculara ihanet edip abuk sabuk seçimler yapmaya başlamaz.
işin kötü tarafı futbolcuları, pas diye diye öylesine deforme etmiş ki kaleye bile pas süratinde şut çekmeye başlamışlar. şu maçın ilk yarısında kaleye çektiğimiz şutlar o kadar komikti ki 10 yaşında çocuk bile daha sert şutlar çıkartırdı.
"kadro eksik, kadro yetersiz" diye oynattığı kötü futbola bu bahaneleri üretenler vardı bir ara, ne oldu kadro yetersizdi hani? onca eksiğe rağmen takım nasıl iyi oyun oynadı? demek ki teknik direktör faktörü işin içine girince kadro "top" oynayabiliyormuş değil mi? ona buna suç atacağına, tartışmalara ve polemiğe gireceğine işine bakmalıdır, demek ki kadromuz yetersiz veya kötü değilmiş.
kadro o kadar yetersiz ise 7-8 tane eksiğine rağmen bu takım nasıl sezonun en iyi topunu oynayabiliyor, fatih terimsporlu olmak mantık süzgecini askıya almaya sebep olacak noktaya geliyorsa durum son derece vahim demektir. covid sürecinde önlem almayıp halkı suçlayan politikacılara döndünüz iyice. sanki şampiyonlar ligi'nde kupaya oynuyoruz, oynadığımız lig türkiye ligi, bu kadro doğru düzgün yönetilirse bu ligin içinden geçer.
