bogdan stancu

galatasaray'da oynamış ve ama öyle ama böyle, bir şekilde takımdan ayrılmış futbolcular kervanının bu seneki favori isimlerinden biridir. sevgili sözlük, bu futbolcuların hiçbiri kötü olsalardı galatasaray'a transfer olamazlardı. tamam belki içlerinde kötü olupta takımımızın forması giymiş futbolcular da vardır ancak, giden her sevgilinin, kaybedilen her puanın arkasından neden eskilere bir özlem entrysi girilir anlamış değilim. dünyanın en iyi futbolcusu da gelse gitse, giden gitmiştir. elano, lincoln ve keita örneğinde olduğu gibi, ne kadar iyi olursalar olsunlar, takımın an itibariyle formasını giymeyen futbolculardır. bizim değillerdir veya tam olmamışlardır...bize düşen sadece arkalarından el sallayıp başarılar dilemektir. bizim olan futbolcular ise zaten klüple özdeşleşirler ve efsane olarak nitelendirilirler.

(bkz: bir hagi değil)
(bkz: hakan şükür)
(bkz: bülent korkmaz)
(bkz: metin oktay)
(bkz: sabri sarıoğlu)

ve evet

(bkz: kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur)

not : entry'nin daha anlaşılır olması adına ; felipe melo ne kadar juventus'luysa stancu'da o kadar galatasaray'lıdır.