5183
sevgili arda,
bana ilk senden bahsettiklerinde yurt dışındaydım haberim yoktu izleyemiyordum maçları. süpermen diyorlardı. merak ediyordum. sonra birkaç maçı izledim şansıma pek birşey göremedim önlem almışlardı sana. sonra baktım ki çatır çatır milletin belini kırıyorsun tamam dedim. sonra bir gün servet'le didiştin samiyen'de, servet'in iyi sezonuydu kıyamadık pek servet'e. sonra taraftar olduğunu gördük, bizdendin. fenerbahçe sana talipti, emre'yi aldık sıra arda'da diyorlardı. sen "kadıköy'de oynarım ama sadece deplasmanda" demiştin. sonra kız arkadaşın oldu. medya zaten malumdu biz de senin yanındaydık. bir gün baktım annesinin babasının adını yazmış tozluğunun üzerine. oha dedim aile sevgisine bak adamın. sonra baktık ki lincoln gider yapıyor bülent korkmaz'a. el kol oynatıyor deplasmandaki avrupa maçında. dedik ki "arda'ya verelim 10 numarayı, koluna da takalım pazubandını". yakışır dedik. çocuk galtasaraylı dedik ayar veriyor fenere dedik. kanyon'da azize'ye "bizi sevenleri üzmeyelim" dedin. sağda solda seni gördüm kötü dönemlerde, üzülme dedim takma kafana dedim "takmamak elde değil ki" dedin bana. sen bizi seviyordun çocuk. biz de seni. sonra bir gün seni kafiye olsun diye sarp'la bir tuttuk, bam'ın arasına sıkıştırdık. metin oktay dediğimize yaptık bunu. biz taraftardık herşeyi yapabilirdik. seni emre denen kansızla da karşılaştırdık. ömrümde ilk defa bir formamın arkasına 10 yazıp altına da peşindeyiz yazdım çocuk. sevmem 10 numarayı, çünkü futboldan anlamayanlar bile en iyi 10 numarayı bilirler. 90'ların nirvanasıdır 10 numara. neyse işte. sonra bir gün televizyonda çıktın konuştun. artık 20lerinde değildin sen be arda. 40 yaşındaydın resmen. seni biz yaşlandırdık. hakan şükür'ü sevmemim sebebi nasıl galatasaraylılığıysa seni de sevmemim sebebi galtasaraylılığındı. ama belki de ondan çok bizden olmadı.
güle güle çocuk. unutma gidersen bu taraftar seni daha çok sevecek. tüketim toplumu huyları kurusun... gidince anlaşılır değerin.
başarılar
sevgiler
not: bu da arda hakkında son entrymdir.
bana ilk senden bahsettiklerinde yurt dışındaydım haberim yoktu izleyemiyordum maçları. süpermen diyorlardı. merak ediyordum. sonra birkaç maçı izledim şansıma pek birşey göremedim önlem almışlardı sana. sonra baktım ki çatır çatır milletin belini kırıyorsun tamam dedim. sonra bir gün servet'le didiştin samiyen'de, servet'in iyi sezonuydu kıyamadık pek servet'e. sonra taraftar olduğunu gördük, bizdendin. fenerbahçe sana talipti, emre'yi aldık sıra arda'da diyorlardı. sen "kadıköy'de oynarım ama sadece deplasmanda" demiştin. sonra kız arkadaşın oldu. medya zaten malumdu biz de senin yanındaydık. bir gün baktım annesinin babasının adını yazmış tozluğunun üzerine. oha dedim aile sevgisine bak adamın. sonra baktık ki lincoln gider yapıyor bülent korkmaz'a. el kol oynatıyor deplasmandaki avrupa maçında. dedik ki "arda'ya verelim 10 numarayı, koluna da takalım pazubandını". yakışır dedik. çocuk galtasaraylı dedik ayar veriyor fenere dedik. kanyon'da azize'ye "bizi sevenleri üzmeyelim" dedin. sağda solda seni gördüm kötü dönemlerde, üzülme dedim takma kafana dedim "takmamak elde değil ki" dedin bana. sen bizi seviyordun çocuk. biz de seni. sonra bir gün seni kafiye olsun diye sarp'la bir tuttuk, bam'ın arasına sıkıştırdık. metin oktay dediğimize yaptık bunu. biz taraftardık herşeyi yapabilirdik. seni emre denen kansızla da karşılaştırdık. ömrümde ilk defa bir formamın arkasına 10 yazıp altına da peşindeyiz yazdım çocuk. sevmem 10 numarayı, çünkü futboldan anlamayanlar bile en iyi 10 numarayı bilirler. 90'ların nirvanasıdır 10 numara. neyse işte. sonra bir gün televizyonda çıktın konuştun. artık 20lerinde değildin sen be arda. 40 yaşındaydın resmen. seni biz yaşlandırdık. hakan şükür'ü sevmemim sebebi nasıl galatasaraylılığıysa seni de sevmemim sebebi galtasaraylılığındı. ama belki de ondan çok bizden olmadı.
güle güle çocuk. unutma gidersen bu taraftar seni daha çok sevecek. tüketim toplumu huyları kurusun... gidince anlaşılır değerin.
başarılar
sevgiler
not: bu da arda hakkında son entrymdir.