191
sadece 2022-2023 yaz transfer dönemideğil, her transferde uygulamamız gereken belli başlı kurallar var. bunlardan en önemlisi, hangi ligden olursa olsun ya şampiyonluk mücadelesi veren takımdan ya da köklü takımdan oyuncu almak olmalı. çünkü bu takımlar başarı baskısı ya da taraftar baskısıyla oynayan ve oyuncuyu da bu yönden geliştiren kulüpler. bu takımlardan gelen oyuncular da senin sürekli başarı isteğine anlamlı karşılık verebilecek ve kulübün ne istediğini bilecek zihinsel olgunluğa erişmiş oluyorlar. genelde türkiye'de başarılı olan futbolculara baktığımızda hep bu profili karşılıyor.
geçen yılki kırılgan yapımızın temelinde de elimizde bu tarz çelik gibi oyuncular olmaması da büyük etkendi. tabi arada istisna olarak küçük diye tabir ettiğimiz takımlarda da oynayan yıldız ya da yıldız potansiyeli olan futbolcular olabilir. onları da iyi izlemek ve scout raporlarında mental özelliklerini incelemek gerekir.
ben sürekli kazanan, baskın bir galatasaray izlemekten keyif alıyorum. baskın ve güçlü bir galatasaray için de, antrenör de oyuncu da bu kriterlerle seçilmeli.
bir diğer kural da yurtiçinden zorunda kalmadıkça transfer yapmamak, eğer oyuncuya talip olunacaksa da ne yapıp edip almak olmalı. son birkaç yıldır takım olarak saygınlığımızı azaltan ve iki paralık takımların ve beş para etmez yöneticilerinin davranışlarının nedeni de kendimizin büyüklüğünün yeterince farkında olmamamız. çamur gibi ortamda saçma transfer çekişmesine giriyorsak artık almalıyız. ama dediğim gibi çok ölümcül ihtiyaç yoksa bu takımlara para kazandırmayacaksın.
zaten çok parlak yerli oyuncu yok ve hiç fena olmayan, bizim kültürümüzle yetişmiş ve alt yaş kategorilerinde sürekli hedefe oynayan alt yapımızdan her yıl alternatif oyuncu çıkarmak ya da onlara şans vermek kesin bir diğer kural olmalı. aytaç kara'yı, alparslan öztürk'ü, emre taşdemir'i almayacaksın yani. ne kadroyu şişireceksin ne de altyapının önünü tıkayacaksın.
geçen yılki kırılgan yapımızın temelinde de elimizde bu tarz çelik gibi oyuncular olmaması da büyük etkendi. tabi arada istisna olarak küçük diye tabir ettiğimiz takımlarda da oynayan yıldız ya da yıldız potansiyeli olan futbolcular olabilir. onları da iyi izlemek ve scout raporlarında mental özelliklerini incelemek gerekir.
ben sürekli kazanan, baskın bir galatasaray izlemekten keyif alıyorum. baskın ve güçlü bir galatasaray için de, antrenör de oyuncu da bu kriterlerle seçilmeli.
bir diğer kural da yurtiçinden zorunda kalmadıkça transfer yapmamak, eğer oyuncuya talip olunacaksa da ne yapıp edip almak olmalı. son birkaç yıldır takım olarak saygınlığımızı azaltan ve iki paralık takımların ve beş para etmez yöneticilerinin davranışlarının nedeni de kendimizin büyüklüğünün yeterince farkında olmamamız. çamur gibi ortamda saçma transfer çekişmesine giriyorsak artık almalıyız. ama dediğim gibi çok ölümcül ihtiyaç yoksa bu takımlara para kazandırmayacaksın.
zaten çok parlak yerli oyuncu yok ve hiç fena olmayan, bizim kültürümüzle yetişmiş ve alt yaş kategorilerinde sürekli hedefe oynayan alt yapımızdan her yıl alternatif oyuncu çıkarmak ya da onlara şans vermek kesin bir diğer kural olmalı. aytaç kara'yı, alparslan öztürk'ü, emre taşdemir'i almayacaksın yani. ne kadroyu şişireceksin ne de altyapının önünü tıkayacaksın.
