16453
beşiktaşlı babaya sahip olmaktan mıdır bilmem stadyumda maç izleme fırsatını geç elde edebilenlerdenim ben de. ali sami yen atmosferi yaşayamamış nesildenim mesela. sözün özü çoğu yıldızımızı canlı gözle izleyemedim. fakat canlı canlı izleme fırsatı yakaladığım, bi çok kez mutluluktan havalara uçuran, topla yaptıklarıyla bazen “bu adamı izleyebildiğimiz için şanslıyız.” dedirten isimlerden biri wesley sneijder. twitter açma nedenlerimden biridir kendisi ayrıca. kaç gece twitter’da sneijder nöbeti tuttuk hatırlamıyorum. aldığı 2 fener maçı, 2 sezon oynadığı yıldız futboluyla benim için her zaman yeri farklı olacaktır. fakaaat şimdi geldik galatasaraylı bi çok insanla ters düştüğüm noktaya. ben ne tudorcuyum ne sneijderciyim ben galatasaraylıyım. ve ben tudor’un geldiği sene kesinlikle bir kadro yapılanmasına gitmesi gerektiğini ve maalesef kesilmesi gereken isimlerin başında selçuk inan ve wesley sneijder gelmesi gerektiğini düşünüyordum. bi çok işimize yaramayacak oyuncuyla yollarımızı ayırmışken sneijderle de tam doğru zamanda yollarımızı ayırdığımızı düşünüyorum. yine maalesef zamanlama ilk defa doğru olsa da bu sefer de yolların ayrılma şekli çok yanlıştı. burda da son yıllarda galatasarayımızın başına gelmiş en kötü şeyi anmadan geçemeyeceğim. (bkz: dursun aydın özbek) tıpkı melo gibi sneijder gibi fernando gibi doğru zamanlama ile fakat bu sefer saygı sevgi çerçevesinde güzel ayrılıkların artması dileğimle.