• 535
    bir maç oynanıyor, rakibi sürklase etmişiz ve 3-0 kazanmışız. sözlüğe giriyorum ve sol taraftaki başlıklar muhtemelen emre taşdemir , mbaye diagne , fatih terim , henry onyekuru diye devam ediyor. başlıkların içine girdiğimde her başlık altında sayısız methiyeler, güzellikler görüyorum. bu adamı iyiki almışız, elimizden kaçırmamalıyız, siyah kobra boynuma dola, imparator ve bunun gibi bir sürü güzellikte mesajlar bulunmakta.

    yukarıda bahsetmiş olduğum maçtan 3 gün sonra yine bir maç oynuyoruz ve bu sefer sahada eziliyoruz, 2 pas yapamıyoruz ve 3-0 kaybediyoruz. sözlüğe giriyorum ve sol taraftaki başlıklar yine aynı isimlerle dolu. hah diyorum geldik en sevdiğim bölüme, giriyorum okumaya başlıyorum. lanet olsun böyle oyuncuya, yeni bir sabri sarıoğlu doğdu, yine girdi milyon euro'lar, çakma zenci gibi hakarete varan yorumlar ile donatılmış sözlüğümüz.

    3 maç yere göğe sığdıramadığımız topçuyu neden 1 maç sonunda amatöre yolluyoruz?

    arkadaşım, her birimiz değerli insanlarız. her birimizin kalemi ve yorumları birbirinden değerli. herşeyden önce hepimiz aynı yolun yolcusu, aynı gönüldeki misafirleriz. ama bir çizgimiz olsun istiyorum. bugün iyi oynayan birisi yarın kötü olabilir. istikrarlı bir şekilde kötü oynayan topçuyu hiçbirimiz burada övmüyor zaten. ama özellikle ilk başta belirttiğim isimler ve aklıma gelmeyen bir çok oyuncumuzu, hocamızı bugün överken yarın yerin dibine sokuyoruz. bu ne taraftarlıktır ne de yazarlık.

    şahsım adına konuşuyorum. dürüst, net, anlaşılır insan olmayı hedef belledim bu yaşa kadar. bugünden sonra da aynı yolda ilerlemek isterim. haliyle çevremdeki insanların da bu şekilde olması benim için kaçınılmaz bir istek olsa gerek. hoş kimse istemez yalancı, gri adamı.

    eminim yarın messi ve ronaldo'yu bir şekilde takıma kazandırsak, ilk 15 gün över ilk hatalarında da yerin dibine sokarız.

    kabul ediyorum, düşünce özgürlüğü var. her birey istediğini yazmakta özgür. buna asla lafım yok ama net olun be arkadaş, düz olun. dün ''aslan parçası'', ''geleceğin kaptanı'' dediğiniz isimlere bugün ''yerin dibine girsin'' derseniz, ne samimiyetinize inanırım ne de yazarlığınıza.

    bu girdiyi yazma sebebim de yine beklemediğimiz bir skorun ardından yangın yerine dönen bir sözlükle karşılaşmam.

    emre taşdemir 'den kimse marcelo yaratmamızı beklemesin.
    fatih terim in bu takıma ne kattığını unutmayın.
    mbaye diagne nin ten rengi değil sorunumuz.
    bu liste çok uzar gider.

    sonuç olarak;

    herkes gider biz kalırız...
App Store'dan indirin Google Play'den alın