• 99
    arkadaş allahınızın aşkına! insanlar akp düşmanı olduğu için neden istemesinler böyle canım bir organizasyonu!

    6 yıl' a akp gider belki. orasını bilemeyiz. hatta belki gidecekler ve bu turnuvayı alarak yıllar sonra geri gelmeyi garanti altına bile alıyor olabilirler, o denli manasız turnuvayı istemek. siyasi bir konu değil. ben de isterim turnuva gelsin başımızın üzerinde olsun. ben de maçlara gideyim, fan zonelarda turist arkadaşlarla sohbet edeyim, eğleneyim, onlarla bizim ve onların ülkeleri arasındaki farkları konuşalım v.s. v.s. v.s. ... lakin alsak da turnuvayı, ülkemizde olmasına rağmen gidemeyeceğiz. hatırlatayım euro (€) üzerinden satılacak biletler, son avrupa şampiyonasında kaç euro (€) imiş bir açın bakın isterseniz...

    akp' yi sevmem ancak konunun vatan, millet, siyaset v.s.' nin ötesinde bir gerçek olduğunu eve domates* almanın bir lüks olduğunu farkettiğimizde anlayacağız sanırım.

    fazla demogojik konuşmaları sevmem ancak örnek vermek durumundayım. yeni evlendim, bir sürü masraf... bilenler bilir, tek tek saymayayım masraf kalemlerini. haziran' ın 23' ünde evlendim hatta tarih de vereyim. o gün beyaz eşyamı, mobilyamı, perdemi ıvırımı zıvırımı almış olsaydım şuankine göre neredeyse yarı yarıya daha az para ödeyecektim. öyle 100 ₺' nin yarısı değil bu arkadaşlar. 5 basamaklı paralar bunlar, maaşımın misli misli...

    ancak öyle olmadı, olamadı. ani olması gerekti herşeyin, hızlandırdık süreci* ve eşya alamadık o günlerde. şimdi ise 3 ay önceye göre neredeyse iki katı para* ödeyeceğim. hatta her girdiğim dükkanda "1 ekim' den önce karar ver abi liste fiyatları değişecek" şeklinde uyarılar alıyorum. peki maaşımda bir artış var mı? cevabını hepimiz biliyoruz. fakirleştik! 3 ayda yarı yarıya fakirleştik ve her geçen gün daha kötüye gidiyor ekonomi...

    neden oldu bu peki! 3 aylık bir süreç mi bu?

    bu zerre kadar ekonomi bilgisi sahibi olmadan, her ambalajlı olayı şak şakladığımız için oldu. onu yapacağız dediler, şak şak, bunu yapacağız dediler, şak şak. toplum olarak birşeylerin iyi gidip gitmemesiyle ilgilenmiyoruz. durum tespiti yapanlardan hoşlanmıyoruz. iyi şeyler duymak istiyoruz ancak bu iyi şeylerin zorlu yollardan gerçekleştiğini anlatana kulak kapatıyoruz. bize kısa yoldan güzel şeyler olacağını söyleyenlereyse bayılıyoruz. bize istediğimizi veriyorlar ancak zorluğunu yine ülkece yaşıyoruz.

    beni hiçbir şey ilgilendirmez! ekonomiyi vatandaş olarak ben düzeltemem. kendi ekonomimin sağlamlığı bile bu tip* kritik kararlara bağlı.

    biraz akil olun, bilmemek ayıp değil, bu kadar ahkam kesen ben de dahil, açık iki satır kitap okumuyoruz ancak sürekli ahkam kesiyoruz. farklı görüşleri olan uzmanların yazılarını okuyarak kıyas yapmıyoruz, süzgecimizden geçirmiyoruz, kendimizi geliştirmiyoruz, fikrimiz olmadan zikrediveriyoruz, yapmayalım!

    daha fazla uzatmadan tanımı da yapayım:

    ülkenin reklamı olacak diye istenen ancak ülkemize verildiği taktirde eve "domates, biber, patlıcan" bile götüremeyecek insanların sayısını arttıracak olan organizasyon...
App Store'dan indirin Google Play'den alın