1565
maksadı süper ligde kalıp ara sıra sürpriz puanlar kazanmak olan; 5'li savunma oynayıp tüm hücum gücünü de 2 süratli forvete bindiren bir takımın hocası olsam süper ligden düşünmeden almak isteyeceğim ilk oyuncu olurdu. niçin isteyeceğimi de şöyle madde madde açıklayayım.
1) süper lig'de en çok kalıplı forvetler iş yapıyor. maicon hem tatlı sert oyunuyla hem de hamle başarısıyla gerçekten iyi bir kesici. kısa mesafede uzun bacakları ile topla rakibin arasına girmede gayet başarılı.
2) süper ligde kilitlenen maçlar bir noktadan sonra doldur boşalta dönüyor. ön libero ile stoper arasına doldurulan topları çıkıp temiz bir şekilde süpürüyor. aslında mesele bu olsa kafa toplarında kötü bir oyuncu değil.
3) bir stopere göre top kontrolü ve uzun top isabet oranı gerçekten çok yüksek. bu da hızlı çıkan, bundan başka hücum planı olmayan bir takım için bulunmaz nimet.
4) organize hücumda yetersiz olan bir takım için duran toplar altın değerinde. kendisi sezonda 6-7 gole katkıda bulunabilecek bir oyuncu.
lakin galatasaray için maicon'u maicon yapan hemen her özelliği dezavantaj oluşturuyor. bunu da yine madde madde açıklayayım.
1) evet ilk hamlede başarısı iyi dedik ama aklı fikri hücum olan, geriye yaslanmayan bir takımın stoperi ayakta kalıp çevik bir şekilde ikinci, üçüncü hamleyi yapabilmeli. malesef maicon çalımı yedikten sonra belinin dönmesi yarım saati buluyor. üç stoperli, geriye yaslanmış bir takım olmadığımız için savunmada nicelik olarak eksik kalmamıza neden oluyor.
2) aynı sebepten öne çıkarak engellemek istediği pozisyonlar telafi edecek oyuncu olmadığı için arkada büyük boşluklar yaratıyor. tam da bu nedenle dany'de her maç el bombası gibiydi. hatta bir real maçında melo'nun yanına çıkıp arkasini boşalttığı travmatik pozisyonu çoğumuz hatırlarız.
3) üçüncü maddede bahsettiği uzun top huyu ileri çıkan savunmalar için tam bir sorun haline geliyor. ileri çıkan stoperler oyunun akışının devamı için orada olmalılarken maicon topu kilit bölgeye kullanmaya çalışıyor. bu da yine isabetsiz pas oranını arttırıyor ve takımın geri koşup yorulmasına sebep oluyor. kendisi aynı zamanda geriye koşarkenki yavaşlığı ile bir handikap daha yaratıyor. bileğine güvenip top tutması da ayrı bir problem.
4) elimizde kala kala duran topları kalıyor. o topları gole çevirdiğinde de elimizdeki en iyi stoper maicon söylemleri başlıyor malesef. cahill söylentileri çıktığında herkes 'niçin hız en önemli şeymiş gibi davranıyorsunuz' diyordu. cahill kontrolsüz bir şekilde sık sık alanını boşaltmadığı ve key pas denerken her maç on top kaptırmadığı için hız onun için biraz daha telafi edilebilir bir hale geliyor evet. şartlar böyleyken serdar'ın yanı boş. fatih hoca inşallah o bölgeye en güzel çözümü düşünür demekten başka birşey kalmıyor elde.
1) süper lig'de en çok kalıplı forvetler iş yapıyor. maicon hem tatlı sert oyunuyla hem de hamle başarısıyla gerçekten iyi bir kesici. kısa mesafede uzun bacakları ile topla rakibin arasına girmede gayet başarılı.
2) süper ligde kilitlenen maçlar bir noktadan sonra doldur boşalta dönüyor. ön libero ile stoper arasına doldurulan topları çıkıp temiz bir şekilde süpürüyor. aslında mesele bu olsa kafa toplarında kötü bir oyuncu değil.
3) bir stopere göre top kontrolü ve uzun top isabet oranı gerçekten çok yüksek. bu da hızlı çıkan, bundan başka hücum planı olmayan bir takım için bulunmaz nimet.
4) organize hücumda yetersiz olan bir takım için duran toplar altın değerinde. kendisi sezonda 6-7 gole katkıda bulunabilecek bir oyuncu.
lakin galatasaray için maicon'u maicon yapan hemen her özelliği dezavantaj oluşturuyor. bunu da yine madde madde açıklayayım.
1) evet ilk hamlede başarısı iyi dedik ama aklı fikri hücum olan, geriye yaslanmayan bir takımın stoperi ayakta kalıp çevik bir şekilde ikinci, üçüncü hamleyi yapabilmeli. malesef maicon çalımı yedikten sonra belinin dönmesi yarım saati buluyor. üç stoperli, geriye yaslanmış bir takım olmadığımız için savunmada nicelik olarak eksik kalmamıza neden oluyor.
2) aynı sebepten öne çıkarak engellemek istediği pozisyonlar telafi edecek oyuncu olmadığı için arkada büyük boşluklar yaratıyor. tam da bu nedenle dany'de her maç el bombası gibiydi. hatta bir real maçında melo'nun yanına çıkıp arkasini boşalttığı travmatik pozisyonu çoğumuz hatırlarız.
3) üçüncü maddede bahsettiği uzun top huyu ileri çıkan savunmalar için tam bir sorun haline geliyor. ileri çıkan stoperler oyunun akışının devamı için orada olmalılarken maicon topu kilit bölgeye kullanmaya çalışıyor. bu da yine isabetsiz pas oranını arttırıyor ve takımın geri koşup yorulmasına sebep oluyor. kendisi aynı zamanda geriye koşarkenki yavaşlığı ile bir handikap daha yaratıyor. bileğine güvenip top tutması da ayrı bir problem.
4) elimizde kala kala duran topları kalıyor. o topları gole çevirdiğinde de elimizdeki en iyi stoper maicon söylemleri başlıyor malesef. cahill söylentileri çıktığında herkes 'niçin hız en önemli şeymiş gibi davranıyorsunuz' diyordu. cahill kontrolsüz bir şekilde sık sık alanını boşaltmadığı ve key pas denerken her maç on top kaptırmadığı için hız onun için biraz daha telafi edilebilir bir hale geliyor evet. şartlar böyleyken serdar'ın yanı boş. fatih hoca inşallah o bölgeye en güzel çözümü düşünür demekten başka birşey kalmıyor elde.