13562
bu gösteriş budalasının takıma transfer edilmeyişi, yaz dönemi boyunca yaptığımız transferlerin toplamından daha mutlu etmiş olabilir beni. aynı zamanda asamoah ve feghouli dahil olmak üzere hiçbir transfer bekleyişi de kendisinin muhtemel transferi kadar heyecanlandırmadı. tabi ki bununki olumsuz manada; heyecandan ziyade korku demek daha doğru olur.
galatasaray'a transferi hususunda neresinden düşünürsem düşüneyim, nereden bakarsam bakayım, tek bir tane bile olumlu nokta bulamıyorum. maç kaybedeceğiz, tepki çekecek, çıkacak ayar vermeye çalışacak, ortalığı karıştıracak. maç kazanacağız, çıkacak yine efe efe konuşacak, hiçbir albenisi olmayan cıvık cıvık demeçler, yüksek perdeden salvolar ve daha neler.
takımla, kulüple, yönetimle, taraftarla, kısaca galatasaray'ı alakadar eden herhangi bir konuda ufak ya da büyük bir karışıklık çıkacak (ki böyle bir durumda kendisinin sebep olma ihtimali çok yüksek), önce "kol kırılır yen içinde kalır, benden laf çıkmaz, biz buranın çocuğuyuz." gibi laflar edip sonra ağız ishali olmuşçasına konuşacak, basının bütün tuzak sorularına düşecek, sürekli bir yerlere mesaj vermeye çalışacak bilmem ne öf yine düşündüm içim daraldı. kısaca ortadaki en ufak kıvılcıma benzinle koşacak.
en vahimi, hepimizin en çok korktuğu husus; zehri kendisine de zarar veren hizipçilik. bakmayin öyle 11'de 9 yabancı falan olduğuna. takımda hala çeteleşmeye fazlasıyla yetecek kadar yerli topçu var. kaldı ki bu yabancıların hepsi aynı milletten değil, belki aynı dili konuşan gruplar var ama uruguay, romanya, norveç, brezilya, belçika, senegal, fas, cezayir, fransa, yeşil burun adaları, hollanda* gibi farklı farklı ülke ve medeniyetten gelmiş oyuncularin bunun yılan gibi sinsi tayfasına karşı, hele hele ağasını bulmuş yeniçeri ocağına dönüştükten sonra mukavemet gösterebilmesi mümkün değil. ayrıca tek türk oyuncu kalmasa bile menajer, medya, yönetici abiler, ıvır zıvır illa ki o yılanlık kendini gösterir. bundan zerre şüphem yok. çünkü karakter bu. 30 yaşından sonra vaftiz olmaz, hiç öyle 66 romantikliğine falan gerek yok.
şimdi benim gibi düşünen milyonlarca galatasaray taraftarını hayretle, ağzı açık vaziyette izliyordur, "aaa bunlar ne kadar nankör!" diye şaşırıyordur. zira ders alma, nerede hata yaptım diye düşünme yok. kusursuz bir karakteri çekemediğimiz için meyveli ağacı taşladığımızı, yabancı oyunculara taptığımızı düşünüyor, "bensiz kalın, size müstehak." diye söyleniyordur. yukarıda bazı arkadaşlar bahsetmiş, şunları şunları yapmasa şu an el üstünde tutar, omuzlarda karşılardık diye. zaten onları yapmayacak, yapsa da hatalarından ders alabilecek olgunluk kendinde olsa bugün galatasaray'a transferi gündemde bile olmazdı sevgili arkadaşlar.
hasılı en başta söylediğim gibi yılın transferi kendisinin gelmemesidir. yalnız böyle bir olay da yoktur, 100 yıllık tarihe açin bakın. gelmeyişinle büyük transfer oldun, emekliliğinde goygoy yapacağın bir büyük olayın daha oldu. yılan seni.
galatasaray'a transferi hususunda neresinden düşünürsem düşüneyim, nereden bakarsam bakayım, tek bir tane bile olumlu nokta bulamıyorum. maç kaybedeceğiz, tepki çekecek, çıkacak ayar vermeye çalışacak, ortalığı karıştıracak. maç kazanacağız, çıkacak yine efe efe konuşacak, hiçbir albenisi olmayan cıvık cıvık demeçler, yüksek perdeden salvolar ve daha neler.
takımla, kulüple, yönetimle, taraftarla, kısaca galatasaray'ı alakadar eden herhangi bir konuda ufak ya da büyük bir karışıklık çıkacak (ki böyle bir durumda kendisinin sebep olma ihtimali çok yüksek), önce "kol kırılır yen içinde kalır, benden laf çıkmaz, biz buranın çocuğuyuz." gibi laflar edip sonra ağız ishali olmuşçasına konuşacak, basının bütün tuzak sorularına düşecek, sürekli bir yerlere mesaj vermeye çalışacak bilmem ne öf yine düşündüm içim daraldı. kısaca ortadaki en ufak kıvılcıma benzinle koşacak.
en vahimi, hepimizin en çok korktuğu husus; zehri kendisine de zarar veren hizipçilik. bakmayin öyle 11'de 9 yabancı falan olduğuna. takımda hala çeteleşmeye fazlasıyla yetecek kadar yerli topçu var. kaldı ki bu yabancıların hepsi aynı milletten değil, belki aynı dili konuşan gruplar var ama uruguay, romanya, norveç, brezilya, belçika, senegal, fas, cezayir, fransa, yeşil burun adaları, hollanda* gibi farklı farklı ülke ve medeniyetten gelmiş oyuncularin bunun yılan gibi sinsi tayfasına karşı, hele hele ağasını bulmuş yeniçeri ocağına dönüştükten sonra mukavemet gösterebilmesi mümkün değil. ayrıca tek türk oyuncu kalmasa bile menajer, medya, yönetici abiler, ıvır zıvır illa ki o yılanlık kendini gösterir. bundan zerre şüphem yok. çünkü karakter bu. 30 yaşından sonra vaftiz olmaz, hiç öyle 66 romantikliğine falan gerek yok.
şimdi benim gibi düşünen milyonlarca galatasaray taraftarını hayretle, ağzı açık vaziyette izliyordur, "aaa bunlar ne kadar nankör!" diye şaşırıyordur. zira ders alma, nerede hata yaptım diye düşünme yok. kusursuz bir karakteri çekemediğimiz için meyveli ağacı taşladığımızı, yabancı oyunculara taptığımızı düşünüyor, "bensiz kalın, size müstehak." diye söyleniyordur. yukarıda bazı arkadaşlar bahsetmiş, şunları şunları yapmasa şu an el üstünde tutar, omuzlarda karşılardık diye. zaten onları yapmayacak, yapsa da hatalarından ders alabilecek olgunluk kendinde olsa bugün galatasaray'a transferi gündemde bile olmazdı sevgili arkadaşlar.
hasılı en başta söylediğim gibi yılın transferi kendisinin gelmemesidir. yalnız böyle bir olay da yoktur, 100 yıllık tarihe açin bakın. gelmeyişinle büyük transfer oldun, emekliliğinde goygoy yapacağın bir büyük olayın daha oldu. yılan seni.
