909
her ne kadar bazen kızıp eleştirsem, hatta eleştirinin dozunu kaçırsam da hayatımda çok önemli bir yeri işgal eden sözlük. galatasaray'ın, galatasaraylılığın her şekliyle ve doya doya yaşandığı bir yer. böyle söyleyince de ülkenin gerçeği, en basit bir internet sitesini bile işgal edip birbirine ana avrat bacı dümdüz giden insanlar akla geliyor ne yazık ki. bu tabuyu yıkabilecek çok sayıda insan var burda, yüreği galatasaray sevgisiyle çarpan. hakikaten yüreği galatasaray sevgisiyle çarpan ama. birilerine hava atarak, laf sokarak, ya da küfür ederek değil; sevgisiyle ve karşılık beklemeden galatasaray'ı destekleyen, savunan insanlar. örneğin resmi siteye geçilecek bir satırlık bilgi dışında hiçbir haber kaynağı bulunmayan tekerlekli sandalye turnuvası maçları için pazar sabahın köründe kalkıp bekleyebilecek, televizyonda yayınlanmayan amatör branş maçlarını kör olana kadar istatistik ekranlarından izleyen, kaybedilen bir maçtan sonra üzüntüsünden kahrolsa da galatasaray sevgisinden ve ilkelerinden ödün vermeyen, eleştirirken anayı bacıyı karıştırmayan insanlar... ali sami yen stadyumu'na gidebildiğim ilk maç öncesi mecidiyeköy'de dolaşırken epey afallamıştım. atıyorum o güne kadar belli bir yaşın üstünde galatasaray formalı adam bile görmemiştim. evimize lig tv bağlatmadan önce kahvehanelerde izlerdim bazen maçları. yorumlar küfürden ibaret olurdu. hem üzülür, hem de garipserdim; bazen galatasaraylılığı çok abarttığımı düşünecek kadar. o gün mecidiyeköy sokaklarında gezerken gördüğüm insanlar, kulak misafiri olduğum diyaloglar bu düşüncemi yenmemde büyük pay sahibi olmuştu. işte bana bu duyguyu yaşatabilen ender yerlerden/sitelerden biri oldu burası. çoğuyla bir kere bile yüz yüze gelmemiş olsam da çok güzel dostluklar kazandırdı; galatasaray'ı, sevinçlerini, hüzünlerini daha bir dolu dolu yaşama imkanı sağladı. akıl eden, uygulayan, çabalayan, yazan, çizen herkese teşekkürler. nice uzun yıllara...