• 98
    hala durup durup açar izlerim. tam 21 yıl önce hey gidi günler. rahmetli eniştem kendisi benim galatasaray'lı olmamın baş müsebbibidir deplasmana gittiği için ve o sıralar maddi sıkıntılardan dolayı elektriklerimiz kesik olduğu için * mahallenin kahvesinin kuytu köşesinde seyretmek zorunda kaldığım ve galatasaray'ıma bir kez daha aşık olduğum maçtır.

    hele ki ümit aktan'ın o üçüncü golde goooooğğğlll gooğğğğl diye hönkürüşü hala kulaklarımda çınlar. en güzel çocukluk anılarımdan biridir *.

    hele ki o kahveyi görmeliydiniz. tam bir kenar mahalle çocuğu olduğum için full işçi ve işsizlerin takıldığı tam bir mahalle kahvesiydi. kahvenin sahibi sadık abi * bildiğim en koyu galatasaraylılardan biriydi kahvenin her yanı gelinlik kız gibi sarı kırmızı süslenmişti. bizim kahve inanmıştı beyler maçı alacağımıza, 2-0'dan sonra herkesin kafası öndeyken bir anda arif'in manchester'e attığı (u: evet youtube'da arandığında kendinizi bir anda songül karlı sütyensiz videosunda bulduğunuz) müthiş gol geldi. allahım o ne kıyamet, insanın yanında 100 tane mermi atılsa öyle bir ses çıkmaz, dersin ki ; 120'lik geri tepmesiz top ateşlediler yanında. dua bilenler dua etmeye, herkes bir şeyler yapmaya başladı o an kahvede çocuk aklımla sadık abi'nin ocağın mermerinin üzerine çıkmasına mı akıl erdireyim, gole mi sevineyim bilemediğim andı o.

    mahallemizin imamıda maçı seyrediyordu kahveye kendisi bildiğin tonton dede modunda olduğundan eli sürekli tespihinde, sürekli okuyup üflüyordu adam takımı (u: tahminimce duaları tuttu adamın eğer öldüyse o da ışıklar içinde uyusun. adamın duaları kabul oluyordu beyler mübarek adamdı vesselam) o arada ikinci gol geldi zaten, abooo kahveyi bir görün bu sefer 120'lik geri tepmesiz değil bildiğin topçu bataryası aynı anda ateş etti kahvenin içinde o ne sestir arkadaş kulaklarım çınladı resmen, sağır olacağım zannettim. sonra bir anda ayaklarım yerden kesildi kendimi havada buldum amk. mahallemizin abilerinden murat abi * sevinciyle beni tuttuğu gibi nasıl havaya fırlattıysa kafamı kahvenin sigara isinden kararmış tavanına çarpmam bir oldu. ulan arkadaş tamam inşaatçısın, kuvvetlisin de bende hafif bir çocuk değildim beni nasıl oraya fırlattın mübarek. her neyse maç 2-2'ye gelince bizim kahvede herkes pür dikkat dualar dillerde maçı izliyor ve o an geldi çattı arif topu aldı vurdu top direkten döndü ve kubilay türkyılmaz golü yağladı he kahvede ne mi oldu ne masa kaldı ne sandalye herkes birbirine sarılıyor sadık abi hüngür hüngür salya sümük ağlıyordu ki bu adam eski kabadayılardandır arnavut sadık dedimmiydi herkes selam dururdu.
    mahallenin hocaefendisinin kafadaki sarık bir yerde kendi bir yerde yanında ki mahallenin amcalarından birine sarılmış yanaklarından öpüyordu allah belamı versin lan. çok değişik bir andı o. sanki bir başkaldırı gibiydi, dünyaya biz ölmedik ulan mesajı gibi bir şeydi o an. yediden yetmişe herkesin bir olup sevindiği gözlerinden yaşlar akıttığı bir andı o.

    velhasılı kelam biz üçüncü golü yiyince tabii kahveye derin bir stres yükü çöktü bildiğin kahvenin içindeki havaya dokunsan kırılacak gibi oldu. neyse ki son düdük çaldı hepimiz önce bir oh çekip sonra çılgınlar gibi bağırmaya başladık sadık abi önderliğinde (u: evet hoca efendide tezahüratlara eşlik ediyordu dedim ya kardeşim anlatılmaz o an bambaşka bir şeydi amk). daha sonra sadık abi bütün kahveye çay ısmarlamıştı. bana gazoz ısmarlamıştı ama çok severdi beni yazları çıraklık yapardım yanında hey gidinin günleri be.

    sonra ikinci maçı beklemeye başladık tabii ama bir değişiklikle ikinci maçta tribünde rahmetli eniştemle beraber yerimi almıştım. yıldönümü gelince onu da edebiyatım yettikçe anlatacağım.

    yüce yaratıcı herkese böylesine özel günleri yaşamayı muassar eylesin.

    vesselam!

    dip not 1 : şimdi babamı aradım sadık abi'de, imam da rahmetli olmuş ya lan. murat abi'den babamın da haberi yok anasını satayım adam bir el ekmek oldu gitti.
    dip not 2 : ulan şimdi o takım olsun her sezon 10 hafta önce şampiyonluğu garantileriz amk.
App Store'dan indirin Google Play'den alın