53
kadro olarak fersah fersah ileride olduğumuz ama psikolojik etmenler sebebiyle geriye düştüğümüz sezon.
öncelikle bu yazıyı ofsaytlanacağımı bilerek yazıyorum. hiç problem değil ofsaytlanmak. ama adminler, lütfen fatih terim'e eleştiri var diye silmeyin lan.
fatih terim gibi bir hocayı kaybetmek lig açısından gerçekten kötü. galatasaray'ı çok olumsuz etkileyecek. fatih terim'in taktisyen yüzünden daha çok ön plana çıkan özelliği çok iyi motivasyon bilgisine sahip olması ve kabadayılığı. burada kabadayılık sembolik bir kelimedir. başka karşılığı olan bir kelime var mı bilmiyorum ama açıklamaya çalışayım.
maalesef türkiye'de futbol = rant kavgası. bunu hepimiz biliyoruz. bazı ensesi kalınların sözü her ortamda geçiyor ki futbolda bunların başında geliyor. bu ülkede futbolun oynanabilirliğine, kalitesine, marka değerine önem yok. bu ülkede sadece çarkın kendi içinde dönmesi ve çorbanın kaynaması yeterli. kol kırılır yen içinde kalır mantığı var. yöneticilerin fenerbahçe'nin küme düşmemesini tüm türk takımlarının uefa organizasyonlarından men edilmesine terciih edilen bir ortamda bu mantalite bir sır değil.
fatih terim bunlarla uğraşabilen ve bunlara boyun eğmeyen bir adamdı. gerekirse 10 maç ceza alıyor ancak gerek basına verdiği demeçler gerekse davranışlarıyla kendisi ile uğraşmaya, kendisinni aleyhinde icraat göstermeye çekinen bir güruh oluşturabilmişti. bu sebeple galatasaray 2 senedir kadro kalitesinin üstünlüğüyle nispeten adil iki sezon oynayarak şampiyon oldu. denge tamamen sağlandı. herkes ederi kadar muamele gördü. hemen hemen kımse kayrılmadı, kayrılamadı. tabi bunda fatih terim'in bu kabadayı yüzü kadar fenerbahçe ve beşiktaş'ın içinde olduğu davalık durumlarda etkili olmuştur.
benim bu konudaki bir öngörüm ise ; futbol dünyasının şikesiyle, teşviğiyle, primiyle danışıklı dövüş arenası olduğudur. bizim ve birçok kimsenin bilmediği şeyleri fatih terim'de dahil olmak üzere birçok kişinin bildiğini düşünüyorum. federasyon ve organları fatih term'in bu yüzü sebebiyle de 2 senedir pek elleşemediler kendisine.
bu sene ise takımı bütün ligde bir birey olarak düşünürsek mental açıdan sahipsiz kaldı diyebiliriz. eyyam yapan hakemlerin üzerine yürüyecek kadar takımını ve kendini ezdirmeyecek yapıya sahip bir adam yok. dolayısıyla da bir yerde kendi mücadelemezi kendimiz vermemiz gerekti çoğu durumda. e tabi haliyle bu durum '' kimi kime şikayet ediyorsun'' a döndü.
bu sene beşiktaş'ın sezon başında neredeyse komik rakama anadolu'dan yaptığı transferler. galatasaray'a 10 denilen futbolcuların fenerbahçe'ye yok pahasına gitmesi, galatasaray'ın her ayağı takıldığında basın ve kamuoyu tarafından oluşturulan dezenformasyon ve karalama politikası, beşiktaş ve fenerbahçe'nin yine bu basın ve kamuoyu gücü tarafından gazlanması bize bu sezon galatasaray'ın kalitesinin çok çok daha üstüne çıkması gerektiğini gösteriyor.
başımızda bana göre oyun görüşü, oyun felsefesi ve taktik anlamda fatih terim'den daha üstün bir hoca var. kaos ortamına ve kaos futboluna izin vermeyen, ne yaptığını bilen, havada üç adım atacağına yere sağlam tek adım basan bir adam ; roberto mancini. bilinenin veya tahmin edilenin aksine roberto mancini, fatih terim'den daha '' önemli olan takımın oynadığı futboldur '' adamı bence. egolarını takım üzerinde otorite kurmak için yönlendirmiş ve takımın aleyhine sonuç oluşturacak hiçbir mevzuda inat yapmayan bir adam. zamanla ne zaman iyi futbol oynatıp gaz alarak ne zaman sadece sonuca gidip lazım olanı alacağını bilecek seviyeye gelecektir. türkiye'yi tanıdıkça da leblebi gibi maç kazanacağını düşünüyorum.
çünkü düşünüyorum ; premier lig içerisindeki manchester city'e bakıyorum, süper lig içindeki galatasaray'dan işi zor diyorum. birçok zorlu rakibi ardından bırakan adam, aynı şekilde kadro kalitesi ligin çok üstünde olan bir takımı ligde şampiyon yapabilecek kudrete sahiptir diyorum. nikteim senelerdir aradığımız ve bir dönem lucescu ve gerets'in gelmesiyle bulup tekrar kaybettiğimiz '' belirli bir futbol felsefesinin yanında her maça ayrı konstransayon '' olayını mancini'de yakalayacağız. bu kısmı izin verin biraz açayım ;
tabi ki sadece fatih terim değil her hoca her maçı ayrı değerlendirerek takımını hazırlar. ancak fatih hoca'nın avrupa maçlarını ne kadar önemsediğini ve teknik adam olarakta böyle maçlara takımını motive etme becerisiyle hazırladığını biliyoruz. haliyle fatih hoca her futbolcuyu her maça şampiyonlar ligi havasında hazırlayamadığı için fatih terim'in takımlarında her maç ayrı konsantrasyon olamıyor. fatih terim karşısındaki takım real madrid'de olsa, barcelona'da olsa, bayern munich'de olsa, ilk maç 5-0 yenilmişte olsak, ikinci maça '' siz bunlara 6 tane atarsınız, atacak gücünüz ve inancınız var '' mantalitesine sahip. bu mantalite realist bir yaklaşım değil ama büyük arenalarda bazen iş yaptığı görülür. galatasaray ise artık mancini ile beraber iki maçı bir bütün olarak düşünüp en iyi skoru imkanlar dahilinde alabimeyi hedefleyen bir takım haline gelecek. haliye tabi ki şl maçları lig maçlarından daha büyük önem arz etse de lig maçları da mancini için en az avrupa maçları kadar üzerine düşülesi ve emek harcanası mücadeleler olacak. bunda fatih terim'in çok yüksek egolu ve övülmeyi seven yapısının olmasından kaynaklanan tribünlere oynama merakı da rol oynuyordu. yani kimse kızmasın ama fatih hoca bir şampiyonlar ligi maçını kazanmakla bir lig maçını kazanmanın aynı takdiri toplamayacağını çok iyi biliyordu. uzun haftalar şl maçlarının öncesi ve sonrasında puan kaybettik. çünkü en önemli silah olan motivasyon böyle süreçlerde dengesizliğe uğradı ve futbolcuların mental olarak kafası karıştı. mancini ile de bu olay dengelenecektir diye düşünüyorum.
kısacası bu sene ligin kaderini belirleyecek tek adam roberto mancini'dir. sazı eline alabilirse beşiktaş'ı ligin üçüncü çeyreği saf dışı bırakıp fenerbahçe ile şampiyonluk yarışı yaparız. ikinci yarı fenerbahçe'nin ağır fikstüründen faydalanabilir ve derbilerden güzel sonuçlarla ayrılırsak fenerbahçe'nin de bize karşı koyacak bir kapasitesi yok diye düşünüyorum.
açıkçası fatih terim olduğu dönemde '' hoca'nın bir bildiği vardır '' rahatlığımız olsa da, mancini'nin oluşturacağı nizam, kural, kaide bilen, dengeli, eskisine nazaran 2 kat daha profesyonel takımı tercih ederim. çünkü fatih terim'in yanılabilme, hata yabilme, işleri karıştırabilme ihtimali azınsamayacak kadar çok. ancak ne yaptığını, ne oynadığını bilen, ayağı yere sağlam basan br takım her zaman daha güvenli.
öncelikle bu yazıyı ofsaytlanacağımı bilerek yazıyorum. hiç problem değil ofsaytlanmak. ama adminler, lütfen fatih terim'e eleştiri var diye silmeyin lan.
fatih terim gibi bir hocayı kaybetmek lig açısından gerçekten kötü. galatasaray'ı çok olumsuz etkileyecek. fatih terim'in taktisyen yüzünden daha çok ön plana çıkan özelliği çok iyi motivasyon bilgisine sahip olması ve kabadayılığı. burada kabadayılık sembolik bir kelimedir. başka karşılığı olan bir kelime var mı bilmiyorum ama açıklamaya çalışayım.
maalesef türkiye'de futbol = rant kavgası. bunu hepimiz biliyoruz. bazı ensesi kalınların sözü her ortamda geçiyor ki futbolda bunların başında geliyor. bu ülkede futbolun oynanabilirliğine, kalitesine, marka değerine önem yok. bu ülkede sadece çarkın kendi içinde dönmesi ve çorbanın kaynaması yeterli. kol kırılır yen içinde kalır mantığı var. yöneticilerin fenerbahçe'nin küme düşmemesini tüm türk takımlarının uefa organizasyonlarından men edilmesine terciih edilen bir ortamda bu mantalite bir sır değil.
fatih terim bunlarla uğraşabilen ve bunlara boyun eğmeyen bir adamdı. gerekirse 10 maç ceza alıyor ancak gerek basına verdiği demeçler gerekse davranışlarıyla kendisi ile uğraşmaya, kendisinni aleyhinde icraat göstermeye çekinen bir güruh oluşturabilmişti. bu sebeple galatasaray 2 senedir kadro kalitesinin üstünlüğüyle nispeten adil iki sezon oynayarak şampiyon oldu. denge tamamen sağlandı. herkes ederi kadar muamele gördü. hemen hemen kımse kayrılmadı, kayrılamadı. tabi bunda fatih terim'in bu kabadayı yüzü kadar fenerbahçe ve beşiktaş'ın içinde olduğu davalık durumlarda etkili olmuştur.
benim bu konudaki bir öngörüm ise ; futbol dünyasının şikesiyle, teşviğiyle, primiyle danışıklı dövüş arenası olduğudur. bizim ve birçok kimsenin bilmediği şeyleri fatih terim'de dahil olmak üzere birçok kişinin bildiğini düşünüyorum. federasyon ve organları fatih term'in bu yüzü sebebiyle de 2 senedir pek elleşemediler kendisine.
bu sene ise takımı bütün ligde bir birey olarak düşünürsek mental açıdan sahipsiz kaldı diyebiliriz. eyyam yapan hakemlerin üzerine yürüyecek kadar takımını ve kendini ezdirmeyecek yapıya sahip bir adam yok. dolayısıyla da bir yerde kendi mücadelemezi kendimiz vermemiz gerekti çoğu durumda. e tabi haliyle bu durum '' kimi kime şikayet ediyorsun'' a döndü.
bu sene beşiktaş'ın sezon başında neredeyse komik rakama anadolu'dan yaptığı transferler. galatasaray'a 10 denilen futbolcuların fenerbahçe'ye yok pahasına gitmesi, galatasaray'ın her ayağı takıldığında basın ve kamuoyu tarafından oluşturulan dezenformasyon ve karalama politikası, beşiktaş ve fenerbahçe'nin yine bu basın ve kamuoyu gücü tarafından gazlanması bize bu sezon galatasaray'ın kalitesinin çok çok daha üstüne çıkması gerektiğini gösteriyor.
başımızda bana göre oyun görüşü, oyun felsefesi ve taktik anlamda fatih terim'den daha üstün bir hoca var. kaos ortamına ve kaos futboluna izin vermeyen, ne yaptığını bilen, havada üç adım atacağına yere sağlam tek adım basan bir adam ; roberto mancini. bilinenin veya tahmin edilenin aksine roberto mancini, fatih terim'den daha '' önemli olan takımın oynadığı futboldur '' adamı bence. egolarını takım üzerinde otorite kurmak için yönlendirmiş ve takımın aleyhine sonuç oluşturacak hiçbir mevzuda inat yapmayan bir adam. zamanla ne zaman iyi futbol oynatıp gaz alarak ne zaman sadece sonuca gidip lazım olanı alacağını bilecek seviyeye gelecektir. türkiye'yi tanıdıkça da leblebi gibi maç kazanacağını düşünüyorum.
çünkü düşünüyorum ; premier lig içerisindeki manchester city'e bakıyorum, süper lig içindeki galatasaray'dan işi zor diyorum. birçok zorlu rakibi ardından bırakan adam, aynı şekilde kadro kalitesi ligin çok üstünde olan bir takımı ligde şampiyon yapabilecek kudrete sahiptir diyorum. nikteim senelerdir aradığımız ve bir dönem lucescu ve gerets'in gelmesiyle bulup tekrar kaybettiğimiz '' belirli bir futbol felsefesinin yanında her maça ayrı konstransayon '' olayını mancini'de yakalayacağız. bu kısmı izin verin biraz açayım ;
tabi ki sadece fatih terim değil her hoca her maçı ayrı değerlendirerek takımını hazırlar. ancak fatih hoca'nın avrupa maçlarını ne kadar önemsediğini ve teknik adam olarakta böyle maçlara takımını motive etme becerisiyle hazırladığını biliyoruz. haliyle fatih hoca her futbolcuyu her maça şampiyonlar ligi havasında hazırlayamadığı için fatih terim'in takımlarında her maç ayrı konsantrasyon olamıyor. fatih terim karşısındaki takım real madrid'de olsa, barcelona'da olsa, bayern munich'de olsa, ilk maç 5-0 yenilmişte olsak, ikinci maça '' siz bunlara 6 tane atarsınız, atacak gücünüz ve inancınız var '' mantalitesine sahip. bu mantalite realist bir yaklaşım değil ama büyük arenalarda bazen iş yaptığı görülür. galatasaray ise artık mancini ile beraber iki maçı bir bütün olarak düşünüp en iyi skoru imkanlar dahilinde alabimeyi hedefleyen bir takım haline gelecek. haliye tabi ki şl maçları lig maçlarından daha büyük önem arz etse de lig maçları da mancini için en az avrupa maçları kadar üzerine düşülesi ve emek harcanası mücadeleler olacak. bunda fatih terim'in çok yüksek egolu ve övülmeyi seven yapısının olmasından kaynaklanan tribünlere oynama merakı da rol oynuyordu. yani kimse kızmasın ama fatih hoca bir şampiyonlar ligi maçını kazanmakla bir lig maçını kazanmanın aynı takdiri toplamayacağını çok iyi biliyordu. uzun haftalar şl maçlarının öncesi ve sonrasında puan kaybettik. çünkü en önemli silah olan motivasyon böyle süreçlerde dengesizliğe uğradı ve futbolcuların mental olarak kafası karıştı. mancini ile de bu olay dengelenecektir diye düşünüyorum.
kısacası bu sene ligin kaderini belirleyecek tek adam roberto mancini'dir. sazı eline alabilirse beşiktaş'ı ligin üçüncü çeyreği saf dışı bırakıp fenerbahçe ile şampiyonluk yarışı yaparız. ikinci yarı fenerbahçe'nin ağır fikstüründen faydalanabilir ve derbilerden güzel sonuçlarla ayrılırsak fenerbahçe'nin de bize karşı koyacak bir kapasitesi yok diye düşünüyorum.
açıkçası fatih terim olduğu dönemde '' hoca'nın bir bildiği vardır '' rahatlığımız olsa da, mancini'nin oluşturacağı nizam, kural, kaide bilen, dengeli, eskisine nazaran 2 kat daha profesyonel takımı tercih ederim. çünkü fatih terim'in yanılabilme, hata yabilme, işleri karıştırabilme ihtimali azınsamayacak kadar çok. ancak ne yaptığını, ne oynadığını bilen, ayağı yere sağlam basan br takım her zaman daha güvenli.