• 375
    her durumda; "ama avrupa'da şöyle, gelişmiş futbol endüstrilerinde böyle, ingiltere'ye almanya'ya baktığınız zaman şöyle" diye referanslar veren futbol uzmanlarımız tarafından her nedense yabancı sayısı söz konusu olduğunda bu örneklerin verilmediğini görüyoruz.

    kısıtlamanın arkasındaki argüman ise; "yerli futbolcu yetişsin, milli takım coşsun". oysa ki milli takımın en çok beslendiği yer türkiye ligleri değil ki, gurbetçi oyuncular, hali hazırdaki lejyonerlerimiz ya da lejyoner adayları. demek ki burada asıl amaç; yabancı oyuncu sayısını kısıtlamak değil, kulüplerimizin altyapıyı bir yatırım aracı olarak görmeleri ve milliyetine bakmaksızın insanı, bu endüstrinin bir üretim kaynağı olarak görüp mümkün olan en uygun hammaddeyi işleyip yeni yıldızlar yaratmak olmalı.

    bugün futbolun zirvesi dediğimiz almanya ve ispanya bunun en güzel örnekleri. oradan vereceklerse örnekleri baksınlar, dortmund 'un barcelona'nın altyapılarından yetişen, yada bir şekilde kadrolarına katıp yarı altyapıyla geliştirdikleri yıldızlara. ingilterede man. united da bu ekolün içerisindedir. bu takımların bir alt seviyesinde ise daha az para harcayan ama avrupa'da dönem dönem başarılı olan porto, ajax, benfica, valencia gibi ekoller vardır. bu takımların da aynı sistemi daha az parayla yaptıklarını görürüz.

    futbolun yada herhangi bir endüstrinin , teknolojinin, gelişen dünyadan koparak kendi içine kapanmasıyla herhangi bir gelişme göstermesi mümkün değildir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın