amerika'da bulunmamış ya da amerika kültürü ile ilgisi olmayan sporseverlerin pek de sevmediği spor.
az önce
silver linings playbook (türkçe ismi: umut ışığım) filmini izledim ve anılarım depreşti.. :)
yıl 2008. hayatımda gerçek anlamda ilk defa tanıştığım, o yumurta topunun etrafında koşan hiçbir adamın derdini anlayamadığım, etrafımdaki insanların konuşmasından sıkıldığım bir spor türüydü.
yıl 2009. ikamet ettiğim yerin stada yakınlığı, etrafımdakilerin delicesine takıma bağlılığı ve çalıştığım restaurantın patronunun tüm çalışanlara aldığı biletler ile hayatımda ilk defa bir amerikan futbolu maçında bulunuşum. (bkz:
dallas cowboys)
yıl 2010. zar zor türlü türlü kuralı ve oyun planları öğrenilmiş ve farkında olmadan bir cowboys taraftarı yapılmış ve oyuna son derece bağımlı hale gelmiş bu bünyenin sporun zirvesine çıktığı, hayatım boyunca unutamayacağı ve uzuuuuun bir süre geri dönmemek üzere türkiye'ye dönüşün gerçekleşmesinden sadece 4 gün önce oynanmış ve aldığım nefesin burnumu kuruttuğu buz gibi bir havada oynanmış ve tam yerinde canlı canlı izlemeye nail olduğum o maç..
işin ilginç tarafı bir cowboys taraftarının asla sevmeyeceği ve hatta nefretten de öte hisler besleyeceği 3 takımdan ikisinin maçıydı ve giants taraftarı arkadaşlarım sayesinde izlemiştim. diğeri için (bkz:
washington redskins)
spor tarihinin en güzel geri dönüşlerinden biri. bu sporu sevme sebebimin en güzeli.
http://www.youtube.com/...mp;feature=endscreen 2013-2014 sezonu bu gece başlıyor..