• 300
    seçim öncesi "gençler yaa kankalarımız oo panpito naber" havasından şimdi twitter, youtube ve netflix'i kapatma aşamasına gelmiş topluluk.

    yani uzak doğu'dan bir sporu getirip üstüne kurduğu federasyonda bile neler neler çevirmiş insanların bu konuda herhangi bir ilerici yahut nötr tavır takınmasını beklemiyordum. ok boomer deyip de geçilemiyor ne yazık ki.
  • 303
    yapacakları hamle kapatmaktan ziyade anonim kullanımı bitirmek üzerine olacaktır. yani bu güzel ortama artık tc kimlik eklemesiyle girmemiz gerekebilir. 2022 icin dünya ay'a turistik gezi hedeflerken sosyal medyaya düşman olmak da tam dislike reiz hareketi bravo.
    bir cacık yapamayacakları boş tehdittir. yapsınlar da yeni seçimde yeni jenerasyon bir show yapsın izleyelim.
  • 305
    akp hükümetinin haziran/2020 itibarıyla dillendirdigi sosyal medyaya tc kimlik ile erişim sağlanması uygulaması, interneti kapatmak veya fişlemekten farksız bir uygulama olacaktir. passolig'i nasıl stadlarda şiddetin önlenmesi için getirmedilerse, tc kimlik ile sosyal hesaba giriş yapabilmek de birilerinin birilerine küfür etmesini engellemek için gelmeyecektir. daha dün açıklanan pfdk kararlarını gördük. neticede aldığınız cezalar, hatta yaptıklarınızın suç olup olmaması çemberin içinde mi dışında mi durduğunuza bağlı olarak değişen, öz eleştiriyi bile hakaret, hainlik olarak görenlerin yönettiği bir ülkeyiz.
  • 306
    kendi kuyularını kendileri kazıyorlar. aslında muhalefet olarak hiçbir şey yapılmasa zaten kendi kendilerini bitirme noktalarına gelecekler. nasıl ki z kuşağının sayesinde yerel seçimlerde büyükşehir belediyelerini kaptırdılar, aldıkları saçmasapan kararlarla genel seçimlerde de hezimete uğrayacaklar.. bu aldıkları kararlar 1960 doğumlu dayıyı etkilemez ama z kuşağı böyle şeyleri gördükçe daha çok kinleniyor. bir türlü kendilerini update edemiyorlar zamana çünkü beyin takımı yok. anladıkları tek şey ihale, inşaat ve yemek, evet haram yemek.

    sen 1960 doğumlu bir amcaya ya da teyzeye yağ kuyruğundan, şeker kuyruğundan ya da camilerin ahır olmasından bahsedebilirsin. ya da türban yasağını anlatabilirsin ama 2000 doğumlu bir gence bunu anlatamazsın. anlatırsan anlamaz. an-la-ya-maz. nerdeyse tarih kitaplarına girecek olan olayları seçim kozu olarak kullanamazsın. yemez onu z kuşağı... ellerinin altında internet var. dayı ne bilsin interneti. çoğunun kullandığı yegane sosyal medya facebook. biraz da twitter.

    y kuşağından biri olarak ben bakıyorum, taksici barzolarla muhattap olmamak için uber kullanacağım ama yasak. yurtdışına çıkacağım, kalacak yer bakıyorum ama booking.com yasak. para alışverişi yapacağım, paypal yasak. daha düne kadar wikipedia yasaktı yahu. daha önce youtube yasaktı, twitter engellendi, internet yavaşlatıldı. türlü rezillikler. ben yarı dönemimi bilgisayarla geçirdim. üniversiteye başlayıncaya kadar bilgisayarım olmadı. özal dönemi çocukları olarak kimimiz hükümetin yanında, kimimiz tamamen karşısında ama z kuşağı öyle değil. doğarken elinde tabletle doğdu. hatta doğarken sahip olduğu bir organ gibi telefon tablet bilgisayar. biz kendimizi entegre ettik, daha doğrusu kafası çalışanlar. kafası çalışmayanlar da yerinde saydı. hükümeti seven o yüzden tam sevdi, sevmeyen de nefret etti. gezi olaylarının bizim dönemimizde çıkması tesadüf değil o yüzden. z kuşağından bir gezi çıkmaz ama öyle bir örgütlenirler ki feleğini şaşırırsın ki yapıyorlar da. istanbul ve ankara seçimlerini kaybetmeleri tesadüf değil çünkü yeni nesil tam istedikleri gibi tam manasıyla kindar. dindar değil ama kindar... ve bu şekilde saçma sapan kararlar alındıkça daha çok kinleniyorlar. nasıl olmasınlar ki. ülkenin parası değerli değil, döviz uçmuş, doğar doğmaz borçlu doğuyorsun, alınan vergilerin emsali herhangi bir ülkede yok. avrupa'ya, abd'ye bakıyor, hayat standartlarına, özgürlüklere, eğitim seviyesine. lanet ediyor. bir gram vatan sevgisi varsa o da kayboluyor. deizmin ya da ateizmin ülkede yükselmesi tesadüf değil çünkü alnı secdeye değen kesim bunları reva görüyor bu çocuklara. doğru düzgün müzik bile yapamıyorsun. deep turkish web'i bile içeri aldılar yahu. böyle s*kindirik bir düzen olur mu.

    sonuç olarak 2023'de görüşürüz efendiler. devam edin siz böyle kararlar almaya...
  • 307
    sosyal medyayı yasaklayacakmış...

    sadece sunucusu türkiye'de olan sitelere yaptırım gücü olan hükümettir. napıcak? twitter'ı tc ile kullanma zorunluluğu mu getirecek. gülerler adama. hayır galatasaray sozlüğe yada ekşi sözlüğe ip sordular da cevap mı alamadılar? mesela ekşi sözlük ciddi ekonomik değeri olan bir yer. adam sunucusunu yurt dışına taşır. ondan sonra mahkeme kararı ile yasakladığın sayfaları da yasaklayamazsın. ayrıca belirtmek isterim ki seneler önce, çaldırdıkları tc kimlik bilgileri çarşaf çarşaf nette geziyordu. kimi nasıl denetleyecekler? afla saldıkları hırsızın, tacizcinin yerine hapishaneleri geleceğimiz olan z kuşağı ile mi dolduracaklar?

    ha çin gibi davranabilirsin. ama ekonomin? ekonomin çin gibi güçlü mü? böyle davranmayı kaldırır mı türk ekonomisi... sen hiç bişeyini kendin üretemiyorsun, çin her pazarda dünyayla rekabet ediyor. nasıl yasaklayacan interneti yabancının parasına muhtaçken hem de...

    anlıyoruz ki yakında büyük bir sıçış ihtimali var. beni fenerbahçe'nin ekonomik yapısından daha çok endişelendiriyor ülkenin ekonomik yapısı.

    tamamen maskeleme çabasından ibaret bu sosyal medya düşmanlığı. ama sen ne yaparsan yap bi kilo taze fasülyenin üzerinde 20 tl etiketi gören halka pahalılığı unutturamazsın.
  • 308
    yetmez ama evetcileri ortaya döken hükümet.
    edevletten twitter üyelik basvurusu baslasin; tc kimlik, iki vesikalık, adli sicil kaydi bir de kizilay'a 10 lira bağış dekontu şartı. bence tc kimlik yeterli değil.

    bunun dışında ben bilgisayarlarimiza özel uygulama yüklenmesi ve porno izlersek ceza almamizi da öneriyorum. çünkü gelişmiş ülke böyle olunur; yasak, kontrol ve baskı.
  • 309
    mevsiminde 3 kilo domatese 27 tl verdim. başka da bir yorum yapmıyorum.

    yasakladığın her şey sivirilir, büyür, boy atar, filizlenir. dünya siyaset tarihine bir baksınlar diyeceğim de, aralarında mezun sayısı çok az, mezun diye dolaşanların da mezuniyetleri şüpheli.

    türkiye'yi yöneten hükûmet.

    bu arada doğrusu hükümet değil, 'hükûmet'tir o da ayrı bir mesele. neyse az sonra silinir bu entry. uyarınca sinirleniyor gençler :(
  • 310
    sosyal medya düzenlemesi ile ilgili açıklama yapmış hükümettir.kesinlikle gündem değiştirmeye yönelik çalışmalardır.ekonomi tırt,barolar ayakta,işssizlik tavan yapmış,ek vergiler falan derken hemen dikkatler başka konuya çekilir.şahsım, istese her türlü sosyal medya organını kapatabilir.maalesef buna gücü vardır.ama bunu yapmak demek, intihar etmekle eşdeğer bence.

    z kuşağı ile iyi ilişkiler kurmak isteyen bir topluluğun ya da şahsın,en son yapacağı şey bu yasak olsa gerek.ama yapsınlar ve tarihin tozlu sayfalarındaki yerlerini alsınlar artık.
  • 312
    2019-2020 sezonunda sessiz kalsalar da ligimizi alttan alttan yönettiğini sandığım hükümettir.

    ayrıca sonları yaklaştıkça daha da katılaşmaya devam edeceklerdir.

    --- alıntı ---
    cumhurbaşkanı erdoğan: 'niçin youtube, twitter, netflix gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzu anlıyor musunuz? bu millete bu tür mecralar yakışmıyor. bir an önce parlamentomuza getirip tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz.'
    --- alıntı ---
    https://twitter.com/...265979085164544?s=20

    medyanın %90'ından fazlası ellerinde ve ne dilerlerse o haberi yaptırıyorlar. ancak sosyal medya'da istediklerini tam olarak elde edemediler. sosyal medyaya kafayı takmaları şaşırtmıyor.

    geçmiş davranışlarına bakıldığında bu son açıklamalarının yine bir gündem değiştirme çabası olduğunu düşünmemek elde değil. eğer bir gündem değiştirme çalışması değilse o zaman bir yakınları ya vpn şirketi sahibi ya da açılması planlanan yerli bir sosyal medya sahibidir. o yakınlarına para kazandırma derdindedirler. şimdiye kadar yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. bu yüzden bunu düşünmeden edemiyorum.

    sosyal medyayı engellemek vpn satışlarını patlatır ya da insanları yeni arayışlara sürükler. bu da cebini doldurmak isteyenler için fırsattır.

    netflix'i engellersen torrent vb. korsan paylaşımları arttırırsın.

    insanlar cep telefonlarını artık sosyal medya ve kamera için satın alıyor. sosyal medyayı engellemen demek cep telefonu satışlarında da azalmaya sebep olacaktır. ki zaten dolar'ın yükselmesi ve yapılan son gümrük düzenlemeleri nedeniyle telefon fiyatları arttı bu da satışları azalttı.

    sosyal medya insanları evlerinde oyalayan bir araçtır ayrıca. insanlar sosyal medyadan tepki veremezse sokağa çıkıp öyle tepki vermek ister (eski usül).

    sosyal medyanın engellenmesi demek hem ekonomik hem de sosyal olarak ciddi değişimlere sebep olur. ayrıca netflix'in engellenmesi demek platformda yer alacak olan türk yapımlarının önünü kesmek demek olur.

    sosyal medyalarla ilgili benim tavsiyem her hesabın "onaylanmış hesap" mantığına bürünmesi olur.

    edit: medya'nın ellerinde olmayan %10'luk kısmına da göz diktiler iyice. buradaki "iki kanal aynı cezayı bir kez daha alırsa lisansları iptal edilecek!" kısmı vurucu kısım. rtük kafasına göre buna sebep uydurup aynı cezayı verebilir ve bu iki kanaldan kurtulurlar.

    --- alıntı ---
    rtük üst kurulu'nda alınan kararla halk tv ve tele1'e 5 gün yayın durdurma cezası verildi. iki kanal aynı cezayı bir kez daha alırsa lisansları iptal edilecek!
    --- alıntı ---

    https://twitter.com/...302740574281728?s=20
  • 314
    görevinin kime neyin yakıştığına karar vermek olmadığını anlaması gereken hükümet. buna ancak hizmeti alan kişi karar verebilir normal şartlarda. ama öyle bir noktadayız ki yarın, öbür gün ' mavi ' renginin milletimize uygun olmadığı düşünülüp hayatımızdan çıkartılabilir.

    --- alıntı ---

    cumhurbaşkanı erdoğan: 'niçin youtube, twitter, netflix gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzu anlıyor musunuz? bu millete bu tür mecralar yakışmıyor. bir an önce parlamentomuza getirip tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz.'

    --- alıntı ---
  • 315
    twitter'ın trollere müdahalesi ve dislike olayı zorlarına gitmiş anlaşılan.

    tabi bir de çok konuşulmayan tele 1 ve halk tv'ye 5 günlük ceza + tekrarında lisans iptali tehdidi var.

    üstelik rtük'e gelen en fazla şikayet atv hakkında iken.

    yarın burayı da "fetö yuvası" diye kapatıp hagiyi gözaltına alırlarsa şaşırmayın.*

    gerçi bunlar gider gerçek hagi'yi alır sonra da "pardon" der.

    edit: bir de rekabet kurulunun açıklaması geldi. bugün tarihe geçecek anlaşılan.

    --- alıntı ---

    rekabet kurulu'nca, "beşli grup" olarak adlandırılan ve almanya’da yerleşik, audi, porsche, volkswagen, mercedes-benz ve bmw hakkında soruşturma açılmasına karar verildi

    --- alıntı ---
  • 319
    vakti zamanında zaten twitter'ı kapatmış, youtube'u engellemiş hükümettir. mahkeme kararlarıyla zar zor tekrar açıldılar. hadi onları bırakın, wikipedia daha dün açıldı sayılır yine mahkeme kararıyla.

    işin siyasi boyutuna girmeyeceğim burası galatasaray sözlük olduğu için ama entry'i sonlandırmadan önce minik bir sosyolojik değerlendirmede bulunacağım.

    dünya'da dini yaşam tarzının devlet rejimi haline gelmesi fikri, 21. yüzyılın 2010'lu yıllarında sürpriz şekilde kaybetmeye ve gerilemeye başladı. bu fikri yenen olay da o dönemlerde hayatımıza giren instagram, twitter gibi uygulamalar oldu. artık insanlar birbirlerinin hayatlarını, nereye gittiklerini, ne yediklerini, ne giydiklerini, ne düşündüklerini rahatlıkla görür oldu. bu da doğal olarak özenmeyi ve örnek almayı beraberinde getirdi. örneğin bugün artık pakistan'da yaşayan bir kız, milano'daki, paris'teki yaşıtlarının yaşam tarzlarını instagram'daki keşfet butonunda denk gelip gözlemleyebiliyor. bu örnekler çoğaltılabilir. oysa eskiden sadece televizyon ve gazetelerin bize gösterdigi kadarını bilebilirdik. tüm bunları sosyal medya sayesinde gözlemleye gözlemleye doğu ülkelerinde insanlar, kitleler halinde seküler ve özgürlükçü bir yaşam tarzı ister oldu. bu nedenle de en basitinden örnek vermek gerekirse, yarım asırlık "türkiye iran mı oluyor?" sorusu kendiliğinden çürümeye başladı. ve ilginçtir ki bu klişe cümleyi çürüten de büyük ölçüde instagram oldu belki de. işte bu nedenle sosyal medyayla büyüyen z kuşağı gittikçe daha fazla batılı yaşam koşullarını arzu ediyor. yani bu da oy derdinde olanların, insanların dünyayla bağlantısını keserek, ya da sansürleyerek kendi toplumlarının, kaliteli yaşayan kimseleri örnek almasını engellemeye çalışmasını beraberinde getiriyor. çünkü insan gördüğünü talep eder. ama yanılıyorlar. inanın bana, bütün çiçekleri koparsanız da baharın gelişini engelleyemezsiniz sözü boşuna söylenmiş bir söz değil.

    dediğim gibi hiç siyasete girmeden minik bir sosyolojik değerlendirmede bulundum. elimden geldiğince sözlük kurallarına da riayet etmeye çalıştım. herkese the last dance'li, stranger things'li, tweeti bol, like'ı çok, kanallara abone olmayı unutmadığınız günler dilerim.*
  • 320
    kontrol etmedikleri hiçbir yer kalmayana kadar devam edecekler.
    çünkü medyanın %95 i ellerinde olduğu halde insanları kandıramıyorlar. sosyal medya bunlara engel oluyor.
    dün baro tartışması bitmeden şimdi de sosyal medya yasakları tartışılmaya başlandı çünkü bu gürültü koparken aradan baroları ayıracaklar.
    sonra sosyal medya yasakları meclise gelince başka bomba bir yasak kararı açıklayıp yine gündem değiştirecekler. tatktikleri bu. gündem değiştirmek.

    ama olmuyor artık halk inanmıyor.
    markete gittiğinde enlasyona inanmıyor, işsiz kaldığında işsizlik rakamlarına inanmıyorlar.
    yüzlerce işyeri kapanırken büyüme rakamlarına inanmıyorlar. yani halkı artık inandıramıyorlar.
    tek amaçları sosyal medyayı da kontrol edip iyice diktatörlük ilan etmek.

    komik tarafı ise küçük ortağı mhp lideri twitter’dan 2 yıldır liderlik yapan biri. herhangi bir yerde kendini gören, duyan var mı? hatta geçen gün ona twitter reis diyeni bile duymuştum. daha geçen gün fahrettin altun twitter’ı twitter’dan şikayet bile etmişti.
  • 322
    ülkede her şeyi ama her şeyi yöneten hükümet. hükümet de demeyelim aslında, tek bir şahsın iki dudağı arasında her şey.

    evet demedi diye a milli takımın teknik direktörünü kovdurur, seçimle gelmesi gereken futbol federasyonu başkanını atayarak başa geçirir. gezi parkında 3 büyüklerin ipini çekmesiyle ibfk gibi suni bir takım kurar. şampiyon olsun diye maddi manevi her türlü destek verilir, ki sonunda hedeflerine de ulaşacak gibiler. damat & trabzon konularına girmiyorum bu arada..

    bunlar benim iddialarım değil, çeşitli sosyal medya hesaplarında defalarca dile getirilen, kimisi kanıtlanan iddialar.

    https://twitter.com/.../1278024208182849538

    terim bu twitte zorlu ve adalet kelimelerini vurgulamış, buradan bir sonuç çıkarmak zor değil bence.

    sosyal medyayı da yasaklarlarsa iyice 3. dünya ülkesi olmamıza katkı sağlayacak ve güzide sözlüğümüze girmek için vpn kullanmak zorunda bırakacak. kaldı ki sosyal medyaya tc kimlik ile girmek de bir o kadar baskıcılık ve zorbalıktır. hangi çağdayız yahu, hala bu fikri destekleyenler var. george orwell mezarında ters dönüyor sayenizde..

    (bkz: akp'ye oy veren galatasaraylı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın