• 1
    - arda'ya on bej, rona.. ron... ronal.. ronaldinho'ya yirmi bej verin ulaan!
    + aman başkanım çok içtiniz.
    - ben savhoj olmam.. atımı getirin bana, avrupa'ya gidecem..
    + başkanım biraz dinlenseniz.
    - messi'ye kıvk bej, ibvahimoviç'e elli bej verin...
    + tamam başkanım biz verecez. siz şöyle bi uzanın. rahatlayın.
    - arabada bej evde on bej ulaan!
  • 4
    yaran diyaloglara sahne olan tekliflerdir.
    not: aşağıda adı geçen kişiler tamamen götümden uydurulmuştur.

    azmi: arda'yı alalım diyoruz.
    tüpçüoğlu: ben daha önce söyledim olum banane...
    azmi: kroyum emme para bende, naber?
    tüpçüoğlu: 7 milyon akçe veriririm.
    azmi: 8 milyon anasına satayım.
    tüpçüoğlu: 9 lan
    azmi: 10 veriyorum.
    pulat: o paraya sarbi'yi bile vermem size
    üstünparmak: başkanım 15'ten aşağı olmaz derim ben, yine de siz bilirsiniz.
    azmi: pulatım çok dedin be?
    tüpçüoğlu: 10 benden 5 de kulüpten, var mısın 15 e pulatım?
    pulat: virmemmm..
    azmi: 16 'ya yarar bana.

    fısırdaşmalar;
    pulat: üstünparmak, ver olum gazı, kızıştır arayı komik oluyor len...
    üstünparmak: başkanım kaça kadar çıkalım?
    pulat: ver olum gazı 100 e kadar yolu var, eğlence olsun, iki gülelim şurda.
    üstünparmak: ehehe, başkanım çok eğlenceli ya :)
    pulat: vınnn vınnn

    ikicinci 70likten sonra;

    tüpçüoğlu: pulat gel abi öpüjemm.
    azmi: olmaj abijim ben üj kere öpüjem.
    tüpçüoğlu: 44 milyon verejem, artı 4 kere öpüjemm.
    azmi: tutmayın beni, alıjamm, hepsini alıjam... bırakın huleyn! olum ordan rakı ver bize...
    (kikirdeşmeler)
  • 8
    +la ibraam* ben var ya ben hayatta sarhoss olmammm
    -tabi olmazsın yıldırım* başkan
    +döt yetmisslik bitisemm bile baa bisey olmaz
    -olmaz başkan olmaz
    +laa bu aradaa niyeee gemisstim lan antepe
    -transfer için geldin başkanım
    +haaa kimi isteyecektiik lann biz
    -elimizde tabata var başkan kelepir stamina sı yüksek hem de
    +ne diyon lan küfür mü ediyon amina mamina diye
    -yok başkan estağfurullah
    +ağzını topla siğerim ağzını yüzünü
    -eyvallah başkanım yaparsın
    +vereceksin lan bize tabakayı
    -tabaka değil başkan tabata
    +taaam işte o
    -senin için 5 milyon euro yaparız başkan
    +ne diyosun oğlum dilencimiyim laa ben
    -aman başkan o nasıl söz
    +sana inat 8 milyon euro veriyorum laaan
  • 13
    başka takımla mutlu bir birlikteliği varsa sıkıntı yaratan transfer görüşmesi olabilir. "oynadığım kulüple 5 yıllık yeni kontrat imzaladım" der canınız sıkılır. ayık olsanız bayılmak için yer ararsınız. sabahlar olur günler doğmaz. gittiği takımda attığı golleri söylerler size içiniz acır. youtube'da videolarını izlerken gözünüzden bir damla yaş süzülür. aynı o sizin kulübünüzün kapısından çıkarken süzüldüğü gibi... tam o sıralarda sizin yeni gelen brezilyalı topçunuz havalimanına inmiş binlerce taraftarınız tarafından karşılanmıştır. o da tam o günün akşamında florya'daki evinin eşyalarını toplarken göz ucuyla bakar ekrana. onun giydiği forma numarasını görür brezilyalının üzerinde. sonra banyoya gidip aynaya bakar acaba şu brezilyaıdan çirkin miyim diye ama nafile. sizin küçük hesaplarınız futbol dünyasında kural kabul edilmiştir artık. hangisinin forması daha çok satıyor? hangisini izlemek için 3-5 bin taraftar daha toplarız? bunları hesap eden yönetiminizin altyapıda yıllarca sizin formanızı terletmiş oyuncuyu düşünecek ne hali vardır ne de vakti. bosman kuralı der menajeri ki belki de yeni yeni menajeriyle görüşme ihtiyacı duymuştur. ufak muhasebe hesapları için tuttuğunu sandığı menajeri şimdi onu bu dünyadan kopartmaya gelmiştir. hem umursamamıştır bile ilk başlarda. beni bırakmaz ya der. bunca yaşanmışlığın üzerine. ne goller attım olum ben bu formayla, kaç kere binlercesi haykırdı adımı der. ama aylar geçmiştir bir sözleşme koymamışlardır önüne. ne yapsın? tek hayali olan parçalı formayı bırakıp anadolunun siyahlı kırmızılı, belki sarı lacivertli formasını giymesi gerekiyordu... tekrar göstermek için kendisini tekrar giyebilmek için belki de parçalısını. ama zaman ona iyi gelmişti. attığı goller verdiği paslarla yeniden doğmuştu. ama parçalıdan çok uzakta... laf çıkmasın diye evinde kimse yokken giyiyordu parçalısını belki ama senin benim gibi taraftardı artık. inemiyordu sahaya. yardıramıyordu sağdan sağdan. bu arada öbür cephede brezilyalı krizi yaşanıyordu. brezilyalı gelir gelmez binlerce forma satıp herkesi kendine mest etmişti ama sonra işler younda gitmez olmuştu. disiplini avrupada bıraktığı, burayı katar zannettiği çok geçmeden anlaşılmıştı. verilen milyonlarca eurolara mı üzülmek gerektiğini, kaçan şampiyonluğa mı dert yanılmalıydı kimse bilmez olmuştu.
    gün gelmişti. alt yapınızın güzide topçusu bambaşka bir forma altında yıllarca yapılmasını bekleyip hiç oynayamadığı yeni stadında sahaya çıkmıştı. binlercesi onu alkışlayıp adını haykırırken o en son yapması gerekeni en başta yaparak hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı. aşkıyla buluşup ona kavuşamadığı belki de bir daha kavuşamayacağı için. artık 5 yıllık yeni kontratı vardı. 5 yıl sonra muhtemelen futbol hayatı bitiyordu. ve kimseye ihanet etmek kitabında yazmıyordu. o da bir kadeh doldurdu sonra. odasına gitti. en sevdiği formayı giydi. efsanesinin numarasını taşıdığı formayla aynaya baktı. elinde kadehiyle karın yağışını izlemekteydi. boğazında bir hıçkırıkla...
App Store'dan indirin Google Play'den alın