• 29
    bayern başka bir seviye. kendilerince iyi oynamadıkları maçta bile bir kişi fazla gibi oynadılar ve aldılar.
    maçta birçok kişinin eli surata çarptı. hakem ne kırmızı ne sarı çıkardı. oyuncular da silahla vurulmuş gibi dakikalarca yatmadı. biz bu kuralı yanlış biliyor olabilir miyiz acaba? keyfe göre sarı, istersek kırmızı. almanya'da hiçbiri kart değil. hiçbir faulde de on saniye yatan adam olmadı koca maçta.
  • 30
    her hafta başka liglerden bir maçı izleyip üzüldüğümüz serinin bu haftaki konuğu da bu maç oldu. bazen izlerken isyan ediyorum, bazen kızıyorum, bazen histerik kahkaha krizlerine giriyorum. adamlar futbolda nerelere gidiyor, bizim ligde de şampiyonluk sayılarını fi tarihindeki mahalle maçlarıyla arttırmak isteyenler mi dersin, sahaya dokunulmazlık kılıfıyla çıkanlar mı ararsın, maç sonu algısı yetmeyip tff algısı isteyen mi ararsın. binlerce yıllık insanlık tarihinin en zor coğrafyasındaki en zor zamanlara denk gelmek üzücü.
  • 31
    dortmund'un bayerni deplasmanda yenebilmesi için en az üç farklı öne geçmesi gerektiğini bize gösteren maç oldu. dortmund ilk yarı iyi de oynadı ama yedek kulübesindeki opsiyonları sınırlı olunca beraberlikten sonra oyuna ağırlık koyamayıp maçı kaybettiler. bir daha ilk on dakikada 2-0 öne geçmek gibi böyle büyük bir fırsat bulabilirler mi göreceğiz.
  • 32
    bu sene bundesliga, premier lig ve laliga'ya oyun kailtesi anlamında fark atmış durumda bence. serie a'yı takip edemiyorum onu ayrı tutuyorum yorumum yok.

    maça gelirsek dortmund çok konsantre başladı maça. tabiri caizse 1 hafta kafese kapatılmış da et yüzü görmemiş ve 8. gün zebra ve antilopların keyif yaptığı serengeti ortasına bırakılan bir aslan sürüsü gibiydiler maçın başında. netekim iki gol buldular. üçüncü golü atacak mutlak pozisyonlara da girdiler. halaand yay çevresinde çok rahat ve kıvrak hareketler sergiledi.

    ama...

    şu maça dortmund 5-0 önde başlasa 1. dakikadan 90+'ya kadar münih beraberliği bulurdu. öyle de bir görüntüsü vardı münih'in. 2-0 gerideyken münih 5 atar demiştim, üstteki yazarlar da buna benzer girdiler yazmış. bir takımın izleyiciye bunu hissettirmesi muazzam bir şey. münih hakikaten başka seviye. barça'ya daha birkaç ay evvel 8 atmış takım bu yahu.

    topu bir kanattan ötekine taşımak yalnızca 1 saniyesini alıyor bu takımın. ileri uca gönderdikleri pasların isabet oranı çok yüksek ve çok kaliteli. levandowski rekora koşuyor zaten. bütün bunları yaparken o kadar basit ve dengeli oynuyorlar ki izlerken futbolcular antrenman yapıyor gibi hissedersiniz. bir de bizim maçlara bakıyorum hem sürat yok hem aksine izlerken yoruluyorum. sürekli koşturan kan ter içinde kalan birileri var ama sonuç yok, futbol yok, akıcılık yok, akıllı bir oyun yok. kaos var, çıkmaz var, açmaz var.

    hasılı, bu maçın bilhassa ilk yarısı izlediğin en keyifli 45 dakikalardan biriydi. bu ligleri izledikten sonra bizim ligi izlemek gelmiyor içimden.
App Store'dan indirin Google Play'den alın