414
oynadığımız oyunu maalesef beğenmediğim maç. bireysel yetenekle, mustafamız muhammedimiz, maçı çözdük açıkçası. hücum anlamında bir de yedlin'le etkili olduğumuzu söyleyebilirim. 3 puanı alınca pamuk gibi oluyorum ben şahsen ancak daha 14 maç var. oyun anlamında daha etkili olmalıyız. 2-0 olduktan sonra zemin ne kadar kötü olursa olsun kontraya daha etkili çıkıp pozisyonlar bulmalıydık. beşiktaş'ın mesela en etkili olduğu konu bu heralde, anında rakip kaleye çökebiliyorlar. 2-1 olsaydı baya stres yaşayabilirdik. önümüzdeki maçlarda elbet hedef 3 puan, ancak oyunumuz daha etkili olmalı. izlerken daha fazla tat almalıyız.
415
en azından beklediğimiz kadar iyi oynamadığımız ancak golcü mostafa ile işi götürdüğümüz maç. çok fırsat verdik rakibe, bunu fenere karşı alanyaya karşı vs. yapsan okey ama alt sıra takımlarını ezip geçmek lazım ama olmuyor.
buradan çıkacak ders; kolay maç yok!
416
oynadığımız oyunu benim de beğenmediğim maç. malatya ve kasımpaşa maçlarında bile daha iyiydik o zeminlere rağmen. yine de bu zeminde de insan bir şey diyemiyor takıma. sakatlık riski, sıkışık fikstür, topun akmadığı bir zemin... neyse ki sıkıntısız aldık 3 puanı. sıradaki!
417
sadece 15 dakika (30 - 45 arası ) oyanayarak kazandığımız bir maç. evet zemin oldukça kötüydü ve erzurumspor'u sadece üstünden atlanması gereken bir engel olarak gören psikolojiyi anlıyorum ancak yine de topu bu kadar vermemeliydik.
418
vasat bir performans gösterdiğimiz maç. iyi oynamama sebeplerimizin başında alanya galibiyeti sonrası görece daha zayıf bir takımla oynamanın getirdiği rehavet geliyor. rakibin bizi 11 kişi karşılayacağını, mustafa, onyekuru üzerine özellikle duracaklarını, açık alan vermemeye çalışacağını hatta bırakın bir puan hedefini maça fark yememek için çıktığını biliyoruz. nitekim hem bakkal'ın maç önü söylediklerinden hem de takımlarının saha dizilişine baktığımızda bunu görebiliyoruz.
biz topu hızlı taşıyan, pas trafiğini önceleyen, beklerinin açık oyuncularıyla yakalayacağı uyumla kanat akışkanlığını sağlayan bir takımız. bir diğer özelliğimiz de rakip savunmaya yaptığımız baskı. son özellik dışındakileri yapabilmemiz için ise kilit bölgelerdeki oyuncularımızın formu ve saha zemininin uygun olması gerekiyor. pas oyununun kilit oyuncularından biri olan ve topu savunmadan çıkartırken rakip presini ikiye bölen donk yerine tercih edilen luyindama'nın felaket performansı birinci bölgeden ikinci bölgeye geçişlerde bizi sıkıntıya soktu. bu da atak başlangıçlarımızın kalitesini ciddi derecede düşürdü, takımı aksattı. bu duruma iyi niyetli oynayan, belirli özelliklerini göstermeye başlayan yine de birkaç haftaya daha çok ihtiyacı olan gedson'un hazır olmaması, bugün bence genel olarak iyiler arasında sayılabilecek, savunma katkısı çok yüksek olsa da oyun zekasının vasat olan etebo'nun birinci oyun planımızın hücum aksiyonları için yetersiz oluşu, onyekuru'nun düşük performansını da eklediğimizde istenilen bir oyun ortaya çıkamıyor. arda, emre kılınç, marcao, mustafa, yedlin, biraz etobo ve ömer 'in vasat üstü oyunu ön alan presi ve bireysel yetenekle çözdüğümüz bir maç oldu. rehavet, birincil oyunumuzu etkileyen unsurlar ve zemin etkisinin vasat oyunun temel sebebi olduğunu düşünüyorum.
olumlu olarak yine gol yemediğimiz, ciddi bir pozisyon vermediğimiz, skor yorumcularının aksine arda'nın direkten dönen topu, emre kılınç'ın iptal edilen golü ya da aynı pozisyonda heny'e verilmeyen faulün sonucu, gedson ve emre'nin zorlamaları, kerem'in kaçırdığı gol yine de bir farka uzanabileceğimiz bir maçtı. marcao - emre istim üzerinde. yedlin uyum sağlamış biraz daha ayakta durması gerekiyor, mustafa ise bambaşka. sarrachi, soso, taylan ve donk ile çok daha farklı olacak takım.
hocamızın da değişiklik için 83 sonrasını beklememesi gerekiyor. maç kerem diye bağırıyor daha erken oynatıp daha fazla süre verebilirdi ki kısacık zaman içinde faydasını gösterdi. ne olursa olsun galibiyet serisi 8 oldu. ankaragücü'nü de yenme olasılığımız yüksek. 9 maç üst üste kazanmak ve 25. hafta geride kaldığında hala 20 gol altında kalmak çok değerli. kısa bir toparlanma sonrasına daha canlı bir oyuna döneceğiz.
419
tatava yapmadan istediğimizi alıp yola devam ettiğimiz maç. üç günde bir maç temposunda fazlasını beklememek lazım.
420
biz mesaj maçı olsun vuralım geçelim dedik ama öyle olmadı.
önemli olan kazanmaktı tabii ama keşke iyi oyunu da ekleseydik.
muhammed ve birkaç isim hariç tüm takım vasat oynadı.
şu aşamada sakatlık olmadı o iyi.
seri de 8'e çıktı. kolay maç yok.
421
kazanarak devam etmemiz iyi oyundan daha önemli. ama sezonun geri kalanı için aklımdaki soru işaretlerini gideremedim.
emre - gedson - etebo orta sahası yaratıcılık anlamında eksik kalıyor. sağ kanatta feghouli , orta sahada belhanda'nın form tutup formayı alması gerekiyor.
422
yakaladığımız 8 maçlık seride en kötü oynadığımız maçtır. ama öyle bir hava var ki sanki ligin başından beri kötü oynuyoruz. alanya maçının 2. yarısını eleştiriyoruz tamam ama neden ilk yarıdaki mükemmel oyunu görmüyoruz? etebo ve luyindama ikisi birden olduğu zaman takım top çıkarmakta çok zorlanıyor. son 2-3 maçtaki nispeten durgun oyunun sebebi de bu. etebo her ne kadar toparlamış olsa da kapasitesi yetmiyor maalesef, pas konusunda sıkıntılı bir oyuncu. taylan'ı çok arıyoruz orada. luyindama ise birkaç iyi uzun top atmış olsa da mesela maçın başlarında 5 dakika içinde 3 basit top kaybı yaptı, ayrıca isabetli attığında bile dün birçok kez topu marcaonun 1-2 metre gerisine attı. bu da zaten kapanarak oynayan rakibin tekrardan yerleşmesini, rahat pozisyon almasını sağlıyor. oyun da sıkışıyor böylece çok daha hızlı çevirmeliyiz oyunu.
423
zemin şartlarını görünce gayet iyi oynadığımız maçtır. bizim takım pas oyununu çok seviyor. buna yatkın bir ekibimiz var. fakat arena'nın zemininde değil pas yapmak sağlıklı şekilde yürümek bile işkence.
425
en iyi topu oynadığımız kadrodan bu maç özelinde donk-taylan-sarrachi yerine luyindama-etebo-ömer bayram ile çıktık. ona rağmen maçı bir şekilde kopardık. soso geri dönecek, taylan'ı bir süre idareli kullanmamız gerekiyor ama o da tam kapasite dönecek, gedson daha hazır değil, zemin de bize müsade etmedi. ayrıca ligin boyu kısaldıkça rakibinizin geriye yaslanarak oynadığı ve kapalı savunmayı zor açacağımız oyunlar gelmeye başlıyor yavaş yavaş. dün de bunlardan biriydi, erzurum için ligin şu haftasında 1 puan çok şey ifade ediyor.
kısacası milli araya kadar kendimizi kazana kazana atarsak hem zemini toparlarız hem oyun alışkanlığı oturur hem de taylan'ı da ağrıları azalınca geri kazanırız, o noktadan sonra başka birşey izleyeceğimizi düşünüyorum. erzurumspor'u da oyunu çirkinleştirmeden mücadele ettikleri için tebrik ediyorum.