• 309
    1 puan alarak tamamladığımız maç. anca yazma fırsatı bulabiliyorum, geç oldu biraz tabi.

    öncelikle aşama aşama gidelim. mükemmele yakın bir ilk yarı oynadık diyebilirim. hücum açısından konuşursak bruma'yı çok iyi kaçırdık gökhan'ın arkasına, paslaşmalar çok iyiydi. o kadar iyiydi ki beşiktaş ilk yarının son 10 dakikasında bildiğin yorgundu ki bruma'nın o spektaküler golünün olmasının sebeplerinden biri de bu. dersimize iyi çalıştık ve sınav çalıştığımız yerden geldi. golü de atınca pas oyunu oynamak isteyen takımımızın istediği ortam oluştu. orta üçlü gerçekten çok başarılıydı. hepsine ilk yarı rahatlıkla 10 puan verebiliriz. ilk yarıda tek üzüldüğümüz yer sneijder'in pozisyonu atamamasıydı. bu adam her iki ayağını da kullabiliyor ama şu şekilde harcadığı bir kaç maç direk aklıma geliyor. sol ayağıyla kalecinin sağına yerden rahatlıkla plase bırakabilirdi. canı sağolsun. ayrıca yasin topu caner'in kıçına atmak yerine sağına verse arkadaşı kaleci ile karşı karşıya kalacaktı. ilk golde bizi şaşırtan bir şey yok. riekerink duran top organizasyon işini seviyor, çalıştırıyor. her korner fener'in kornerleri gibiydi. gönül arkaya kaldırır, fener golü bulurdu. ligin en çok korner atan takımıyız ve etkili kullandığımız gerçek, nazar değmesin. 2. gol ise playstation golü, fifa golü. aynı golü ben o kadar attım ki oyunda, maçı izlerken sanki ben bruma'yı hareket ettirdim. ayağından öpüyorum bu arkadaşı. 5 maç 2 gol 2 asist, devamı da gelsin bruma.

    ve kötü kısma gelelim. hepsine ek olarak eğer ilk golü yemesek beşiktaş'ın baskısı suni olucaktı ama sonuca bakmak gerek tabi. 65'e kadar baskı yapabilen bir beşiktal yoktu bence. biz gidemedik ileri, beşiktaş bizi içeri tıktı ama verdiğimiz tek pozisyon caner'in müthiş ortasında atiba'nın vuruşuydu. başka da birşey yok. yediğimiz golde bana özelden mesaj atarsanız sevinirim çünkü izleyemedim orayı: q7'nin ortasının dışarıdan içeri girdiğini düşünüyorum. gören varsa bilgilendirirse sevinirim. golde chedjou unuttu adamını ama şu var. marcelo'nun arkasında sanırsam aboubakar'da boştu. her türlü goldü yani. unuttu savunma adamları. e golde gelince taraftar çıldırdı, iştahı arttı herkesin. beşiktaş taraftarı çok başarılıydı. takım 0-2 geride, adamlar 45.00 ile maç sonuna kadar susmadılar. pozisyon yokken 2. golü yedik. chedjou bizi geçen seneki rize maçı gibi yaktı. bir sürü örneği var yaktığı maçların. artık hata değil, bile bile lades chedjou. bu gol önce chedjou'nun sonra da maçı 2-2 ye getiren jor hocamın. karabük maçını bir kenara bırakıyorum, 4 maçta da değişiklikleri ayarlayamadı. yaptığı 2 değişiklikte doğru ama geç be hocam. takım bağırıyor topu alamadığını, yorulduğunu. ama sen bekliyorsun 70 küsüre kadar. gol yemesek de bu eleştiriyi yapacaktım. yasin defansa destek olmaktan bitti adam. sabri de ise sorun boyuydu bence. bjk talisca-cenk-aboubakar-atiba-tosic-marcelo kim varsa arkasına sabri'yi aldı. cavanda değişikliği bence temelde bundandı. fiziksel olarak sabri'yi donunda sallayacak cavanda girince o eksikliğimiz sona ercekti, erdi de ama geç işte. neyse 2-2 olduktan sonra şahsen maç gitti dedim ve o gözle izledim maçı. kuzenim maçtan önce 2-2 biticek ama 3-2 de alabiliriz demişti. 2-2 olduktan sonra ben tavdım 2-2'ye zaten. 2-2'yi 3 pozisyonla yakaladı beşiktaş bu can yakıyor biraz. talisca'nın şutu saymıyorum ben ciddi olarak. gelelim maç sonuna. o gol olsa inanılmaz sevinirdim evet ama ben hep işin kötüsünü öncelikli düşünürüm. olaki q7 o golü atsa bu sene toplanamazdık bence. rize maçı* işte tam. bitmiştik o maçta. olmadı mı yine geçen seneki antalya maçı*. o sebeple sondaki pozisyona çok takılmadım. he bu adam profesyonel topçu. topa gelişine uzak direğe vuramıyorsa veya sağ ayağıyla kalecinin solunda plase vuramıyorsa gerekli yetenek kendisi yok demekki derim.

    sonuca bakarsak ben mutluyum 1 puandan. ipler bizde. içeride yenemiyorsan rakibini şampiyon olmayalım zaten ve ilk yarı gösterdi ki biz yapabiliriz bunu. takım her hafta üzerine koyuyor. hocam 4 haftadır oyunu okuyamıyor kenardan. geliştireceğini düşünüyorum bunu. teşhis koyabilmeli kendisi. ben kendisini destekliyorum. kendini geliştiren birisi gibi duruyor ve oynatmak istediği oyunu hem sahada görebiliyorum hemde destekliyorum. önümüzde antalya maçı var. gündüz maçı. arena'ya gidilip destek verilmeli takıma. 6 hafta sonuna 14 puanla girelim milli ara. o arada dilerim ki sakatlarda takıma döner. yazıyı sonuna kadar okuyan herkese de teşekkürler.
  • 20
    beşiktaş'ın vodafone arena'daki ilk mağlubiyetini alacağı maç. yeni statlarıyla beraber az da olsa yükselen medeniyet seviyelerinden dolayı bu yenilgiden sonra sahaya atlamazlar diye düşünüyorum ama can çıkar huy çıkmaz derler, belli olmaz yine de. inönü ve olimpiyat'tan gelen galatasaray'a yenildikçe sahaya atlama alışkanlığı var, kolay atlatamayabilirler.

    üstadın dediği gibi.
    http://gss.gs/Emh.jpg
  • 30
    şenol güneş akıllı adam. bizim iyi savunma yapan rakiplere karşı bocaladığımızı biliyor. o yüzden bu maça bence fabri, beck, marcelo, tosic, adriano, gökhan inler, atiba, olcay, oğuzhan, caner ve cenk ilk on biri ile başlayacaktır. maçı 60. dakikaya kadar 0-0 götürüp sonradan oyuna talisca, quaresma ve aboubacar'ı sürerek yorulmuş ve hata yapmaya müsait takımımızın üstüne gelecektir. benim bu maçtaki tahminim bu yönde ama kendi evimizdeyiz deyip açık oynamaya kalkarlarsa onları acı bir sürpriz ile baş başa bırakabiliriz.
  • 299
    maç bitti çöktüm. 2-0'dan 3-0 yapacakken veya adam gibi savunma yapacakken maçın 2-2 bitmesine kahroldum. oysa ikinci yarı beşiktaş'ın orta sahası lokum gibi yumuşamıştı. birkaç kere kolayca geçtik ama konsantrasyon eksikliği yüzünden fırsatları değerlendiremediğimiz gibi skoru da koruyamadık.

    ama yine de şampiyonluk alametleri göründü.
  • 222
    cok dogru top oynuyoruz. 5 ile 20. dakikalar arasi bocaladik ancak onun haricinde topu ayagimizda tutuyoruz. besiktas fena soka girdi. ikinci yariya skoru korumak icin degil oyunu korumak icin cikmaliyiz. oyunu korumak icin cikarsak dogru oyunla farki artirma ihtimalimiz var. ikinci yari umarim gotumuzu kaldirip yanlis isler yapmayiz. besiktas ruzgari arkasina almamali. oyunu bu noktaya kadar cok iyi getirdik, iyi oynayan besiktas'i seyircisinin onunde ezdik, simdi cok dikkat etmeliyiz, ustunlugumuz sirca kadeh gibi, dikkat etmezsek kirilir. oyun ustunlugunu verirsek mac tehlikeye girebilir. lutfen dikkat edin cocuklar.
  • 303
    neticesi hakem tarafından tayin edilen bir maç oldu. galatasaray maç düzgün yönetilse rahatlıkla 3'ü bulurdu.

    bir defa beşiktaş'ın tüm sarı kartlık pozisyonları es geçildi. rakip agresifleştikçe agresifleşti. yine de sinmedik.
    talisca'nın net şekilde kırmızı kartı var. es geçildi. bana göre aboubakar'ın muslera'ya diziyle girmesi tamamen kasıt. en az sarı, kırmızısı da tartışılır.

    ancak oyunu esas galatasaray'dan alıp 2-2'ye getiren 60. dakikadan sonra her ikili mücadelede beşiktaş lehine çalınan düdükler. ali palabıyık gol atana kadar top beşiktaş'ta dedi resmen. vücut teması bile olmadan topu kapıyoruz, hop faul. beşiktaş oyuncusu bizimkisini kündeye getiriyor hakem oyunu devam ettiriyor. böyle bir hakemle defansif zaafiyeti olan galatasaray'ın maçı vermemesi mucize.

    ha yarın açın gazeteleri. maçın kaderini değiştiren hakem hakkında tek laf bulamayacaksınız.
    bizim yöneticilerimiz levent nazifoğlu gibi olursa bulamazsınız da.
    her şeyiyle rezalet.
  • 305
    maç yerden oynandığı müddetçe bizim kontrolümüzdeydi. ne zaman uzaktan yapılan ortalar ve şişirme toplar devreye girdi, o zaman beşiktaş ardı ardına pozisyonlar bulmaya başladı. "cezasahasına çok adamla girip top şişirmek" gibi ilkel bir taktiğin bize karşı bu kadar etkili olması içimi acıttı gerçekten.

    ancak bundan daha çok içimi acıtan şey, rakip takım kendi yarısahasını bomboş bırakmışken en az on defa kontrataktan cezayı kesme fırsatı bulmamıza rağmen bir türlü bunu başaramayışımızdı. yasin yoruldu ama riekerink onu çıkarmadı, çünkü sinan'ın savunma zaafiyeti böyle büyük bir maçta korkunç bir riskti. böyle olması da gayet normal, bu adamı stuttgart'ın paf takımından bonservissiz olarak almışken robben gibi oynamasını bekleyemeyiz. podolski zaten sakat. bu sebeple çaresiz kalan riekerink en sonunda josue'yi soktu ama josue de bu cezayı kesmeyi başaramadı. belki biraz fifa mantığı olacak ama ben riekerink'in yerinde olsam linnes'i çağırır, "topu aldığında önün boşsa ileri doğru sür, önün doluysa sneijder'e at, gerisini o halleder" deyip oyuna sokardım. bence yasin yorulduğu anda linnes girseydi bu maçta puan kaybetmezdik.

    yine de sağlık olsun, masadaki oyunculardan biri galatasaray'sa başka kimsenin favori gösterilemeyeceğini bir kere daha ispat ettik. yegane arzum ikinci yarıda arena'da oynayacağımız maçta "top şişirme" taktiğine karşı koyabilecek bir stoperimizin olması. gerisini bizim çocuklar halledecek zaten.
  • 110
    bu maçla ilgili en ufak heyecan duymayan bir tek ben miyim cidden merak ediyorum. zaten oldum olası beşiktaş maçlarında hiç heyecanlamadım, sadece 4.yıldızı aldığımız sezon arenadaki beşiktaş maçında çok heyecanlıydım onun da beşiktaşla alakası yoktu zaten. sondan bir önceki hafta oynandığı ve o sezon özel bir sezon olduğu için stres yapmıştım.

    ben kazanırız diyorum, beşiktaş kendi evinde yenilecekse en iyi biz yeneriz. eğer ki kazanırsak umarım şampiyon olmuş gibi bir hava oluşmaz bizde. bu maçın sonucu için çok sevinmeye veya üzülmeye gerek yok, bu maçın telafisi 22.haftada var. önemli olan o haftalar gelene kadar sağlam kalmak. bu yüzden galibiyet de mağlubiyet de rotamızı şaşırtmaz diye umuyor ve bruma'nın sürüklediği bir atakta eren'in golü var diyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın