• 39
    taraftarımızın "kaybediyor" psikolojisinden çıkmakta zorlandığını gördüğüm maç. maçın başında dışarıdaydım, son 15 dakikasını izleyebildim. dışarıdayken de sözlükten maçı takip ediyordum.

    öyle şeyler yazılıyor ki buraya, zamanında dalga geçtiğimiz beşıktaş ağlaklığında, trabzonspor ezikliğinde. belli ki tamer tuna, ilk 60 dakika beşiktaş'ın her şeyi atiba yorulana kadar maçı tutmak istemiş, çünkü son 15 dakikada maç antalyaspor'a daha yakındı. podolski'nin pozisyonunda penaltı bizim aleyhimize verilse burası yangın yeri olur. yapmayın arkadaşlar, biz kazandığımız sürece şampiyonuz, diğer maçları da altında sürekli bir şey arayarak değil; olgun izleyin.

    galatasaray taraftarı türkiye'nin en olgun taraftarı olarak kalmaya devam etsin.
  • 40
    beşiktaş'ın, lige en kötü hazırlanan takımlardan biri olan antalyaspor karşısında 1 puanı kopardığı mücadele.

    o bu değilde yine futbola dair pek fazla önemli işi yapmadan az daha galip geleceklerdi. aşağıda linki verilen pozisyon nedir arkadaş? acelen nedir? hele bırak bir oynansın, 3 metre bariz ofsayt yok. hemen niye şak diye kaldırıyorsun bayrağı. var olmasa bile bu kadar erken kalkmazdı o bayrak. hakem makem bırakalım bu işleri tamam da antalyaspor hakem hatası nedeniyle 3 gol daha atmak zorunda mı? hakemin işi ayrı futbolcunun işi ayrı.

    https://twitter.com/.../1307371008882548738
  • 41
    bu maçı 19 eylül 2020 leeds united fulham maçı gibi tempo üzerine kurulu bir maçın ardından izledim. beşiktaş oyuna 4-2-3-1 yer yer 4-1-4-1'e kayan bir düzenle başlamayı tercih etti. maçla ilgili ilk söyleyeceğim şey, yüksek tempolu bir maçın ardından izlediğimden dolayı da olabilir, kesinlikle aşırı sıkıcı ve temposuz bir başlangıca sahipti.
    şimdi beşiktaşı incelediğinizde oyuncu grubu belirli bir oyuna sizi mecbur edecek şekilde. bekler ve kenar oyuncuları kısıtlı limite ve enerjiye sahip, bu durum göz önüne alındığında gol beklentisi olarak elde sadece atiba'nın zekası, dorukhan'ın enerjisi ve mensahı'n kısıtlı yeteneği vardı. 1-2 kere boyd'un yarı tehlikeli orta denemesini gördük, 1-2 kere hasic'in adam eksiltme çabasını ancak bu ikili ne beklerden yeterince destek alabildi, ne içe katedebildi, ne de çizgilere basıp antalya defans bloğunun arasını açmaya çalışabildi.

    tamer tuna'nın kafasında 2 düşünce olabilir diye düşünüyorum. 1.si trabzon maçından bir ders çıkarmış olarak oyuna başlaması. tüm kamuoyunun trabzon-bjk maçından sonraki ortak görüşü, sergen yalçın'ın topu trabzon'a verip akıllılık ettiği ve haklı bi galibiyet aldığı, ancak topu alacağı zamanlarda küçük profilli takımlara neler yapabileceklerini merak ettiği yönündeydi. bu antalyaspor'un ilk yarı topun arkasına geçip, podolski, orgill gibi takım savunmasına katkısı az ama kaliteli ayakları yedek bekletmesi için bi sebep olabilirdi. 2. düşünce ise klasik ben anadolu takımıyım ilk yarı gol yemeden bi şekil devam edersem belki 60'dan sonra atarım demiş olabilir, inşallah bu kafada değildir. *
    maçın ilk 3'te 1'lik kısmı bu temposuzluk ve kısırlıkta ilerlerken aynı yukarda anlattığım gibi atiba'nın zekasının insafına kalmış beşiktaş, bir atiba çapraz uzun topu, sonrasında necip'in kafayla indirmesi, larin'in temiz dokunuşu ile golü buldu ve devre bitti. ilginç bir ayrıntı da bjk'nin ana transfer gündemi bugün bu maçta asist ve golü yapan kişilerin yerine bakmasıdır ki nerden baksan enteresan.

    yüksek ihtimal devre arasında sergen yalçın ve murat şahin'in planı trabzon stratejisine dönüp skoru rahatça koruma yönündeydi. ancak planlar bu şekilde işlemedi. trabzon çok uğraşmasına rağmen bjk defansını açamamış istenen tempo ve pas trafiğini sağlayamamıştı. buradaki en büyük fark trabzonun yana döne aradığı noktada derin oyun kurucu mevkisinde geldi. bjk'nin geri yaslanması ile birlikte topa daha çok sahip olan antalyaspor'da bi anda defans önünde regista rolü ile oynayan nuri şahin farkı hissedilmeye başlandı. pas hızı ve yönlerini doğru ayarlaması ve hatta çoğu zaman arkadaşlarına koşu atması gereken noktaları göstermesi ile bjk orta sahası yıprandı ancak her ne kadar n'sakala, wellington, vida, necip, atiba beşlisi atak yönünden zayıf bir 5'li olsa da defansif açıdan sağlam bir görüntü çizdi. he şu da var türkiye liginde topun arkasına 11 kişi geçince fenerbahçe ve galatasaray dışında her takım savunma yapmayı biliyor. * dakikalar ilerledikçe beşiktaş defansı iyice gömülmeye başladı ve podolski-orgill değişiklikleri ile daha diri ve futbol aklı olan hücum hattı golün sinyallerini vermeye başlamıştı ki, uzun zamandır* beraber oynayan n'sakala-wellington ikilisinin arasına atılan topu gole çeviren isim tff 2.ligden gelen gökdeniz oldu. anlayacağınız, 3 senedir ülkenin en üst düzey liginde görev yapan ve başarılı görülen iki isim 18'lik bir genci tutamadı. çünkü hiç bir defans, hiç bir oyuncu, doğru koşu, doğru pas ve doğru hızdan önemli değildi.

    golü yiyen beşiktaş'ın bir reaksiyon vermesi gerekiyordu ama bu beşiktaş'ın herhangi bir noktada reaksiyon vermesi biraz zor gözüküyor.

    göze çarpanlar:
    1)n'sakala ofansı inanılmaz kötü bir bek, 2 sene içinde stopere evrilir diye düşünüyorum. boyd-n'sakala ikilisi ile bjk'nin soldan atak yapmasını geçtim topu çizgiye kadar götürmesi bile başarı.
    2)antalyaspor diri ve akıllı oyununu devam ettirmeye çalışıyor ama takımın eksik mevkisi çok. sangare gitti, sağ kanat temposu azaldı. takımın en iyisi yine 34 yaşındaki hakan özmert oldu tebrikler.
    3) mensah bu oyun sisteminde vasatı aşamaz, çünkü topu her aldığında karşısında 4-2 'lik bir blok buluyor ve topu atabileceği seçeneği bek-kanat ikililerinin temposuzluğundan dolayı sadece yanındaki diğer merkez orta saha arkadaşı oluyor. mensahın bu sene 10 golü geçeceğini söyleyen, uçacağını kaçacağını söyleyen medyadaki yazarlar umut tacirliği yapıyor.
    4)sergen yalçın ilerde daha da iyi bir hoca olacak, futbolu kokluyor bu adam.
    5)bjk yönetimi hakem eleştirisinde tamamen haksız. 2 maçtır hakem hakem diye bağırıyorlar kamera karşısında ama 2 senedir kasıtlı olarak sistem dışına atılmaya çalışılan galatasaray ve fenerbahçe'nin yaşadığı kaotik hakem hatalarının %1'i bile yoktu sahada.
  • 42
    boyd'un 2 kere atılması gerektiği halde atılmaması, geçen sene rize maçında muslera'nın ayağının kırıldığı pozisyonun muadilinin yaşanmasına ve ofsayt olmamasına rağmen bayrağın tak diye çekilmesine rağmen beşiktaş taraftarlarının ağlamasına, beşiktaş yönetiminin resmî hesaptan paylaşım yapmasına sebep olan maç.
    sahi hiç utanmanızda mı kalmadı?
App Store'dan indirin Google Play'den alın