76
sonda söyleyeceğimi baştan yazayım: dün, 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı olayları engellemek, sorumlularını yakalamak ve yargılamak benim görevim değildir.
bahsi geçen olayları ben de her taraftar gibi izledim, iğrendim ve lanetledim. fakat sporu bir profesyonel olarak yapmanın yanı sıra, üniversite çatısı altında okumuş ve diplomasında spor bilimcisi yazan bir insan olarak tarihe not düşmek, en azından bulunduğum yeri işaretlemek isterim.
insanların 17 mart 2024 trabzonspor - fenerbahçe maçı öncesi, esnası ve sonrasında yaşanan olaylara şaşırması beni çok şaşırtıyor.
her iki kulüp arasında yıllardır süre gelen kavgaya değinmeden, yalnızca bu sene yaşananlara bakarak, bu olayların er ya da geç gerçekleşeceğini söyleyebilirdim. benim beklentim esasında bunun istanbul'da olması yönündeydi. sebebi ise fenerbahçe sk başkanı ve yönetim kurulunun süre gelen söylem ve davranışları.
etrafım genellikle kendisini muhalif olarak nitelendiren insanlarla çevrili. bu insanlar sıklıkla recep tayyip erdoğan'ın halkı kutuplaştırmasından, kendi seçmenini konsolide etmek için muhalefeti (terörist, beka problemi vb.) ötekileştirmesinden, insanları birbirine düşman edecek söylem ve davranışlarda bulunmasından dolayı eleştirmekte. fakat aynı gözlem başarısını konu futbol olduğunda gösterememektedir.
halbuki; fenerbahçe sk başkanı ali koç sıklıkla (hatta en son geçtiğimiz hafta) şampiyonluk yarışındaki rakibini terörist ve beka problemi olmakla itham etmiş, yıllardır kendi camiasını konsolide etmek adına yalnızlaştıran, karşısındaki camiaları düşmanlaştıran, hakemleri ve yöneticileri hedef gösteren bir çok söyleme imza atmıştı. (bkz: google)
dün yaşanan rezil olaylar sonrası yine konsolide olan, sorunu doğru tespit edip çözmek yerine karşısındaki hayali cepheyi başka düşman ve tehditlerle büyüten kitleyi gördükçe geleceğe dair umudum da azalıyor.
gerçi kendi insanımı tanımıyormuş gibi...
sonuçta biz; heybesindeki bir tutam demokrasi, bir tutam hümanizm, bir tutam çağdaşlık ve fair play vb.'ni kendi faydası doğrultusunda denk getirmeyi iyi beceren bir milletiz.
bahsi geçen olayları ben de her taraftar gibi izledim, iğrendim ve lanetledim. fakat sporu bir profesyonel olarak yapmanın yanı sıra, üniversite çatısı altında okumuş ve diplomasında spor bilimcisi yazan bir insan olarak tarihe not düşmek, en azından bulunduğum yeri işaretlemek isterim.
insanların 17 mart 2024 trabzonspor - fenerbahçe maçı öncesi, esnası ve sonrasında yaşanan olaylara şaşırması beni çok şaşırtıyor.
her iki kulüp arasında yıllardır süre gelen kavgaya değinmeden, yalnızca bu sene yaşananlara bakarak, bu olayların er ya da geç gerçekleşeceğini söyleyebilirdim. benim beklentim esasında bunun istanbul'da olması yönündeydi. sebebi ise fenerbahçe sk başkanı ve yönetim kurulunun süre gelen söylem ve davranışları.
etrafım genellikle kendisini muhalif olarak nitelendiren insanlarla çevrili. bu insanlar sıklıkla recep tayyip erdoğan'ın halkı kutuplaştırmasından, kendi seçmenini konsolide etmek için muhalefeti (terörist, beka problemi vb.) ötekileştirmesinden, insanları birbirine düşman edecek söylem ve davranışlarda bulunmasından dolayı eleştirmekte. fakat aynı gözlem başarısını konu futbol olduğunda gösterememektedir.
halbuki; fenerbahçe sk başkanı ali koç sıklıkla (hatta en son geçtiğimiz hafta) şampiyonluk yarışındaki rakibini terörist ve beka problemi olmakla itham etmiş, yıllardır kendi camiasını konsolide etmek adına yalnızlaştıran, karşısındaki camiaları düşmanlaştıran, hakemleri ve yöneticileri hedef gösteren bir çok söyleme imza atmıştı. (bkz: google)
dün yaşanan rezil olaylar sonrası yine konsolide olan, sorunu doğru tespit edip çözmek yerine karşısındaki hayali cepheyi başka düşman ve tehditlerle büyüten kitleyi gördükçe geleceğe dair umudum da azalıyor.
gerçi kendi insanımı tanımıyormuş gibi...
sonuçta biz; heybesindeki bir tutam demokrasi, bir tutam hümanizm, bir tutam çağdaşlık ve fair play vb.'ni kendi faydası doğrultusunda denk getirmeyi iyi beceren bir milletiz.