• 512
    --- alıntı ---
    barcelona'dan bile futbolcuların hakaret dolu mesajları ile kovulan frank rijkaard ismi için galatasaray'a gelecek olan dürzü niye transferin son saat ve son dakikasını beklesin onu çözemedim. madem rijkaard ismi o adam için bu kadar önemliydi bu hale gelinmeden gelseydi ya. sonra zizon aksi filan. la havle.
    (zizonkovac, 1.9.2010 02:33 ~ 02:34)
    --- alıntı ---

    yukaridaki örnekte görüldügü kisisel takintilari sebebiyle alenen yalan yazacak kadar düsmüstür.

    fact 1: rijkaard türkiye'ye geldiginde de ilk basin aciklamasinda dile getirdigi üzere barcelona'dan 4-1'lik real madrid* yenilgisi sonrasi yönetim kuruluyla karsilikli anlasarak "ayrilmis" ve 1 yillik "sabbatical" almistir. kovulmak ve sabbatical arasindaki farki bilmeyenler ve bunun anlamini merak edenler icin http://www.seslisozluk.com/?word=sabbatical

    * barcelona'daki son sezonunda orta saha - forvet hattindaki sakatliklardan beli bükülmüs bir takim yönettigini not düselim. messi dahil ofans gücünün neredeyse tamami sakatliklarla bogusuyordu.

    fact 2: kendisini "hakaretlerle kovan" barcelona oyuncularindan biri sanirim "onun için bir yerimi yaralasam, acıyı hissetmem" ve "bize büyük bir özgürlük tanidi ama o zamanlar biz bunu anlayamadik", "beni kesfeden oydu, ona minnettarim" vb. diyen lionel messi olsa gerek. http://www.soccerway.com/...ave-us-more-freedom/ öbürleri de besbelli kaleyi teslim ettigi victor valdes, altyapidan cikartip bugünkü haline getirdigi iniesta falan olmali. biz de salagiz, evet.

    fact 3: barcelona'dayken rijkaard'in calisma atmosferini istismar eden 3 isim, ronaldinho, eto'o, ve deco bakalim sonra o kulüpte kariyerlerine devam edebilmisler mi? evet edememisler. ronaldinho ve ve deco hemen o sezon, eto'o da bir sezon sonra satilmis.

    fact 4: demek ki neymis, futbolcularin hakaret ederek kovaladiklari rijkaard diye barcelona hikayesi yokmus, zizonkovac denen saplanti yumaginin kendi muhayyilesinde yarattigi carpikliklari olmus olaylar gibi anlatmasi varmis.

    tanim (bu da fact 5): zizonkovac kisisel saplantilarindan ötürü alenen yalan yazmaktan cekinmeyen, muhtemelen 50+ yasinda bir tribün apaçisinden fazlasi degildir. bütün bir sezona yayilan mesnetsiz iddialarla camur atma gayretlerine devam etmektedir ve kanimca herkesi aptal zanneden, tarz itibariyle lümpen ve düzeysiz, insanlar hakkinda da böyle alenen yalan yargilarda bulunmasindan ötürü de ahlaksiz ve zayif kisilikli bir insandir. futbol hakkinda hicbir bok bilmeden bu kadar yüksek perdeden konusmasini da türkiye'de herkesin her haltin uzmani olmasi fenomenine veriyorum. buna halk arasinda kendini bilmezlik de deniyor.

    rijkaard'in barça hikayesinin bir özeti için su yaziya bir göz atilabilir: http://footballfraternity.wordpress.com/...o-rebuilt-barcelona/
  • 283
    banu yelkovan'ı bir sürü uydurma bilgi vermekle suçladığı #269383 no'lu entry'sinde, fatih terim'in 1996-1997 sezonunun 3. haftasında graeme souness'ın yerine getirildiğini söyleyerek büyük bir gafa imza atmış yazardır. zira terim euro 96'dan hemen sonra takımın başına geçirilmiş ve sezon öncesi tsyd kupası maçlarında da takımın başında hoca olarak sahaya çıkmıştır. ayrıca kendisinin söylediği gibi 8 eylul 1996 galatasaray fenerbahce maci terim'in ilk maçı da değildir. açıkcası bu kadar beton hafızalı bir yazarın böyle bir yanlış yapması şaşırttı beni. en önemlisi banu yelkovan'ı uydurma bilgi verdiği konusunda suçlayarak bu gafa düşmesi de kötü olmuş.

    not: normalde bu tarz şeyleri nick altına yazmam, direk yazara yazarım. fakat ne yazık ki bu abimiz bizim attığımız mesajları okumamaktadır, faşist moderatör olduğumuzdan dolayı sanırım.
  • 344
    frank rijkaard'a bu gece itibariyle

    --- alıntı ---

    geldiğin günden beri bu takıma gram katkın yok. hep zararsın. bugüne kadar tek başarın antalya da 2-0 dan 3-2 olan maç. başkada bir kerametini göremedik. bize kazandıracağı onur ve kulübün kasasına girecek para nedeniyle lig şampiyonluğuna bile razı olduk ama sen sürekli bizleri delirtecek şeyler yapıp gereksiz puan kayıplarına neden oluyorsun.

    bu maçta yaptığın hatalar nedeni ile işin daha da zorlaştı hocam. bundan sonra oynayacağımız takımların eline büyük koz verdin. senin bu anlamsız hareketlerin yüzünden, bundan sonra değil 8, 10 savunmacı ile top oynarlar bize karşı, sırf galatasaray şampiyon olmasın diye. bu takımla 4-2-4 e dönmeyip dediklerimi tutmazsan işimiz zor bilesin.

    hadi kal sağlıcakla.

    --- alıntı ---

    demis sözlük araciligiyla.

    kendisinin yolundan giderek, kendi tarziyla seslenmek istedim birden.

    geldigin günden beri bu camiaya gram katkin yok. hep zararsin. bugüne kadar tek basarin fi tarihinde olan tribün hatiralarini yazmak oldu. baska bir kerametini göremedik. lütfen ya$ina uygun davran da biraz saygi ve hürmet gösterebilelim. çok seslilik ve demokrasi kavramlarina saygimizdan ötürü en beter abuklamalarina, en tipik "çok ve bos konusan cahil yurdum insani" tavirlarina ve hatta yerli/yabanci ayrimi üzerine kurulu ucuz $ovenist provokasyonlarina bile sabirla yakla$tik, ama bu saygisiz, seviyesiz tarzinla i$imiz zor hocam.

    hadi kal saglicakla.
  • 234
    kendisinin yazdığı (genelde atıp tuttuğu) entrylerdeki hataları göstermeyi ayar verme, yapan kişileri tribüncü, reis yardakçısı olarak nitelendiren yazar. hayatımda hiçbir zaman bedava bilet almadım, bu sene de kombinemle gidiyorum maçlara. deplasmanlara kendi tuttuğumuz arabalarla gittik. geçen sene fener deplasmanına karaborsadan 180tl'ya bilet alarak gittim. kimseden herhangi bir beklentim yok kimseyi de korumuyorum.

    ama kalkıp biri bedava yazıyorsa ispatla derim. o verilen pfdk linkinde bedava bilet yok kapasitesi üzerinde seyirci alma var. siz hiç turnikelerin etrafında "abi beni de soksana" diyen elemanları görmediniz mi? siz hiç "çift turnike" nedir duymadınız mı? siz hiç "benim tanıdığım polis var maçta görevli git onu bul o sizi içeri sokar" diyen adamlar görmediniz mi? hepsini geçtim özellikle derbilerde deplasman takımı ile eski açık seyircisi arasında nerdeyse 1000 kişiden fazla insanın sığacağı boşluğu görmediniz mi? o biletler satılmıyor mu zannediyosunuz? eski açık yükünü aldığında "çevik kuvvet sağa kaysana" diye bağırıldığında çevik kuvvetin yavaş yavaş kaydığını insanların da oralara geçtiğini bilmiyor musunuz? kaymadığında adam haliyle merdiven de kalmıyor mu? bu mu şimdi fazla bilet satmak? hadi geçtim 50tl'ydı o maçın bileti. 1000 tane fazla satsa 50.000tl yapar buna mı ihtiyacı var galatasaray klubünün?

    sonra tribün hiyerarşisiymiş, lokmaymış, pastaymış. amacım bu zaten tribün reisleri burdaki çabam görsün, nickimden beni bulsun kalan maçlara bedava bilet indirsin ben de kombinemi 3-5 demeden okutiyim. karşılıklı cevap yaza yaza da sözlüğün içine sıçmaya gerek yok, benden bu kadar.
  • 236
    söylenecekler söylendi, herkes içindekini döktü mü? (mustafa balbay gibi mi oldum ne?) o zaman ben de bu yazıyı okuyacakları meseleye farklı bir boyuttan bakmaya davet ediyorum.

    günlerdir herkesin kafası allak bullak. cemal nalga olayı, yiğit şardan'ın istifası... efes pilsen avrupa'dan kupa getirdiğinde bile basketbola yönelmeyen kamuoyu nazariyeti, günlerdir galatasaray basketbol şubesi ile alakadar.

    bizim sözlükte de tepkiler bir kişide yoğunlaştı: zizonkovac .

    bakıyorum bakıyorum, daha önce sözlükte hiç görmediğim insanlar, zizonkovac'a tepkilerini sunuyorlar. ne güzel. e be kardeşim, zizonkovac olmasa sen bu sözlüğe ne zaman uğramayı düşünüyordun? hele bir ünle, başka başka konularda düşüncelerini bir göster de ondan sonra zizonkovac'a sırayı getir.

    şimdi, zizonkovac'a gösterilen bu tepkilerin tamamının, ama istisnasız hepsinin diğer yazarlarla iletişime geçip özelden mesaj atarak "yaa ben de çok kızgınım o adama, slm nbr? *" deme maksadı gütmediğine beni inandırabilir misiniz?

    zizonkovac'ın düşünceleri demokratiktir. hak verirsiniz, vermezsiniz; ben karışmam. aynı şekilde ben de hak vermedim. ama demokratiktir işte, isterse "polat istifa etsin, fred çakmaktaş göreve gelsin, barney moloztaş'ı da teknik direktörlüğe getirsin." bile diyebilir.

    peki verilen tepkiler demokratik midir? kesinlikle... herkes katılmadığı bir görüşe tepki verebilir, burası demokratik bir ortamsa.

    ama işte demokratik olmayan birşey var: insan . insanın duyguları o kadar da demokrat olamıyor. şayet zizonkovac'ın canına bir gün tak ederse, sözlüğe anket doldurmak harici hiç bir katkıda bulunmamış kimi insanların "tepki göstereyim" derken sıçıp batırmalarından bıkarsa, ve bu sözlükten giderse...

    ister kabul buyurun, ister reddedin, sözlüğe en fazla katkı sunan adamlardan biri artık bizimle bilgi paylaşmayacak demektir. futbol tarihi konusunda, abartmıyorum, yer yer ders niteliğindeki bilgilerini futbolun doğuşuna kadar dayandıracağı süreç duracaktır. diğer spor dallarını saymıyorum bile.

    hayrolsun, 2003'te kapatılan galatasaray spor kulübü'nü adnan polat yeniden kurmuştu da ben mi o esnada uyuyup kalmıştım? nedir adnan polat'a tavır alan birini minik mavi balina ile bile eşdeğer tutmanın sebebi? wade888'e bu kadar tepki gösterilmiş miydi? işte bu noktada sözlüğün çok değiştiğinden dem vuran yazarların veryansınları aklıma geliyor.

    ha, doğru... liseden beri tarih dersleri iflahımızı kesmişti, değil mi? ben de ne adamım ya, ne işim var ikinci dünya savaşı'nda pilot kalemlerin işleviyle filan? açsam ya bir-iki allah ne verdiyse xvideos bağlantısı, üstüne bir de pes sıvarım, ohh! gel keyfim gel. sözlüğe neşeli entryler yazmanın önünde hiçbir engel neyim kalmıyor.

    sevgili dostlarım; işin bir de bambaşka bir boyutu var. sözlük içi demokrasiden bahsettik, ama gördüğüm, görürken kendimden utandığım bir durum var.

    bir yazar arkadaş bir başlık açıyorsa ve fikirler senin hoşuna gitmediğinde " bsg dedirten başlıklar " diyebiliyorsan, sen en kibar ifade ile saygısızsın.

    hele ki bunu zizonkovac gibi senden yaşça büyük birine yapıyorsan... hayır, yanlış tahmin! sözlük formatından bahsetmeyeceğim. ahlak normlarından da söz açmayacağım. en başta türk örf ve ananelerine ters düşüyorsun. bence bunu yapabiliyorsan okuduğun okulu hemen bırakmalısın. çünkü 15-20 liralık bir klavyeyle bu yaştaki birine bsg çekecek kadar ucuzsun ve en başta aldığın aile eğitimine, ya da kimsesiz büyüdüysen o yurt günlerine, yani en masum çağlarına ihanet ederken canavarlaşıyorsun.

    işte bu satırların yazılmasındaki asıl amaç budur. zizonkovac'a tepkiler artar, büyüdükçe büyür, kendisi sözlüğe bir daha uğramaz, hatta eski yazılarını dahi siler. ne gam? ben de zizonkovac'tan tarih ile ilgili birşeyler öğrenmeyiveririm. ne çıkar? fakat koskoca adama küfürler edilmesini içime sindiremiyorum, fevkalade üzüldüm bu tutumdan.

    hani burası seviyeli bir ortamdı? hani fenevbahçe kelimesi ile bile alay etmeyecektik? ne oldu bize?

    sevgili yazar arkadaşlarım; isterseniz ofsayt verebilirsiniz, isterseniz sutoglan başlığına "acilen uçurulması gereken yazar" diye yazarak kelle isteyebilirsiniz. hatta bizzat zizonkovac bile bana büyük bir tepki gösterebilir; ihtimal...

    fakat görülmesi gereken bir gerçek var: bu gidiş gidiş değil. yazdığımız yazıları yollarken "ne yazdım acaba ben?" diye hiç düşünüyor muyuz? nerede kaldı bizim seviyemiz? ben de bu işler böyle devam ettikçe tepkimi her şekilde göstermeye devam edeceğim; söyleyeceklerim bunlar.

    not: zizonkovac benim arkadaşım değildir, hiç bir muhabbetim yoktur, kendisi daha öncesinde de özelden mesajlaşmayla arasının olmadığını bir yazısında belirttiği için bir muhabbete girme çabam da yoktur.
  • 620
    #602025 nolu entrydeki cümlelerin sahibi.. öncelikle, sanıyorum içinde bulunduğu yaşın psikolojisinden dolayı neredeyse her entrysinde sürekli kendisinin ne kadar iyi galatasaraylı olduğundan bahsediyor abimiz, eskiden tribünde neler yaptığını anlatıp duruyor.. bu grupta ya da dışarıda tanıdığım diğer insanlarda en az kendisi kadar eski galatasaraylı olan adamlar var ama ben hiçbirinde kendisini ispat etme çabası görmüyorum.. kimseye kendisinin geçmişte neler yaptığından bahsetmek zorunda olmadığını anlaması gerekiyor artık, ha anlatırsın ama mütevazi bir şekilde anlatırsın.. bak bazı adamlar var burda resmen destan yazıyor entrylerinde, resmen yaşatıyor bize o anları ama en ufak bir ukalalık yok.. açıkçası ben bayılırım eskilerin anılarını dinlemeye, ama bu abimiz öyle bir anlatıyor, öyle cümleler kuruyor ki sanırsın galatasaray kendisinin üstüne inşa edildi.. bunları yaparken arada küçük düşürücü, aşağılayıcı cümleler de sokuşturuyor, milletin galatasaraylılığını ölçmeye çalışıyor küstah cümlelerle.. sonuçta bu oluşumda olan çoğu kişinin belli bir tribün geçmişi, bilgisi var zaten o yüzden kimseye üstünlük taslanmasına gerek yok..

    son entrysinde de, bazı taraftarları "fakir fukara" olmakla, ceplerindeki 3 kuruş paraya rağmen maça gelmekle, fakir olmalarına rağmen zengin gibi gözükmeye çalışmakla suçlamış yüce galatasaraylı abimiz.. şimdi, bu yukarıdaki cümlelerin ne kadar faşist bir düşüncenin eseri olduğu konusunu geçtim.. kendisine tek bir şey sormak istiyorum, hani anlatmışsın ya abi yazında ballandıra ballandıra bizim ensemizden giren kar, tepemize gelen güneş olmasaydı futbol bu kadar popüler olmazdı, o "fakir fukara"lar da maça gelemezdi diye, merak ettiğim, zamanında beş kuruşu yokken sırf maça gelmek için binbir türlü numaralar yapan, cebindeki son parasını maç biletine veren, eve dönüş parası olmamasına rağmen yüzlerce kilometre gelip geceden bilet kuyruğuna girip stadda sabahlayan "fakir fukara"lar olmasaydı sen şimdi burada bu kadar rahat ahkam kesebilecek miydin acaba?
  • 412
    ----- dj serseri esenyurt crew -----

    benim yanliz ve guzel ulkemde egitime verilen onemin en onemli orneklerinden biridir.

    pasam sozlugun gayet mantikle nedenlerle kurulan, kimseye bugune kadar terbiyesizlik yapmamis, herkesi adab-i muhasaret kurallari icinde uyaran timini akli sira asagilamistir. asagilarken de kendisini serseri olarak gostermis, kizlari kiristirdigindan falan bahsetmis. biz de ovgu olarak kullanilan hakaretler vardir, pic, cilgin, serseri gibi. genelde varos kesin tarafindan kullanilan bu sifatlarla kendisini ovmesine sasirmadim zaten.

    ama beni sasirtan, yazdigi entry ile *egitime verdigi onemi gostermesidir. ki keske sozlukte ki hayranlari da olaya bu sekilde bakabilse. ben dj_serseri zizon'un egitim durumu nedir, ne mezunudur bilemem ama sirf insanlari imla kurallarina uyuyor ve uymayanlari uyariyor diye kizmasi, bu arada kendini ovmesi enterasandir. hatta ve hatta, yazma dili ile konusma dili arasindaki farklari bilmemesi, bunu amerika'ya baglamasi ise cok enteresandir. zannedersin her gun kahvaltida krepinin yaninda kahvesini icip new york times, washington post okuyor.

    evet dogru boyle bir tartisma var, bu tartisma bugun neredeyse her ulkede var. ve her ulkenin onde gelen akademisyenleri, linguistikleri yazma dilindeki bu degisime siddetle karsi cikiyor. cok bilinmeyen isimlere gerek yok, azicik chomsky azicik mignolo okursaniz eger hepsi dildeki yozlasmanin, bize kuresellesmenin bir dayatmasi oldugunu anlatiyorlar. iste burada kendiyle celisiyor zizonkovac, hem lolololololo fasistsiniz, tim ne diyor, hem de kendini kuresellesmenin carklari ile savunuyor.. kendi icinde bu kadar celismesi, yaptigi argumanlarin ici bosaliyor, tutarliligini sifira indiriyor.

    neyse cok akademik oldu, sanirim o disarida kizlarla yiyisirken ben de bir seyler okuyordum, ogreniyordum. ezikligimi belli etmeyeyim.

    her seyden daha enterasini ise, sozlugu disaridan takip eden insanlarin, yazdiklarini dikkatle okumasidir. bir yerlerde bir yanlis var ama nerede ben bilemedim..

    ----- dj serseri esenyurt crew -----
  • 535
    bizim sözlükten adına inci'de başlık açılan tek yazar sanırım zizonkovac. ccc zizon reyiz ccc.

    (bkz: #508146) bunu biraz okudum, sanırım adam haklı. bırakalım şimdi inci'yi, sonuna kadar okudum tabii. şunu rahatlıkla söyleyebilirim; şu güne kadar okuduğum zizonkovac entry'leri içinde beni en çok hayal kırıklığına uğratanıydı.

    yukarıdaki yazısına konu olan maçtan sonra hepimizde müthiş bir üzüntü vardı galibiyet kaçtığı için. ama bir yandan da seviniyorduk. bu sevinç benim için tuhaf bir sevinç oldu. aklım hep eskiye gitti sevinirken.

    2 sene önce skibbe diye biri geldi. aa, meğer bize 5 atan skibbeymiş. hem de leverkusen'i yıllar sonra iyi yerlere getirmiş. bize 5 sallamış ağanın eli tutulmaz deyip hemen desteğe başladık. gelirken başkan kimdi? adnan polat. bir kaç ay geçti, skib bıraktı. giderken başkan kimdi? adnan polat.

    sonra yerine bülent korkmaz geldi. burada bir parantez açalım; zizonkovac bülent korkmaz'ı en az benim sevdiğim kadar sever. hatta facebook'ta bülent'in resmi vardı, beni kabul etmedi. kapa parantez. evet, bülent korkmaz. gelirkenki başkan? adnan polat. allah allah, büyük kaptan. hepimiz nasıl gaza geldik. ama göreve geldikten 2 gün sonra da bordeaux maçı var. nasıl olacak ki?

    çıktık sahaya, aslanlar gibi mücadele ettik. bordeaux gol attıkça biz cevap verdik. zordan da zor olduğu her halinden belli turu büyük kaptanla geçtik. of ulan, çıldırıyoruz. elimin ayağımın tutmadığını hatırlarım. bülent korkmaz florya'dan yetişme evladımız, bizi alacak ve nurlu ufuklara uçuracak. destek tam, laf edeni çizeriz. aç parantez; bu bordeaux maçından sonra yaşadığımız sevinci hatırladım dün akşamki maçtan sonra. kapa. sonra işler değişti tabii. ligi güç bela 5. bitirdik. fenerbahçe o sezon kupa finali oynamasa uefa'ya bile gidemeyecektik sanırım.

    sezon biterken başkanımız bülent'in arkasındaydı. kısa bir süre sonra florya'nın evladı bülent kapının önüne kondu. giderkenki başkan? adnan polat. başarısızlık bana zizonkovac kadar koymuyor. beni daha çok üzen; "büyük büyük kaptaaan" diye gelen adamın şimdilerde adının "galatasaray'a kol geçiren adam"a çıkmış olması. evet, omzunu galatasaray'a feda eden adam. "futboldan anlamıyor" , "mehmet güven'in sahada ne işi var amına koyayım" da diğer inciler. bazen benim gibi bülent korkmaz seven bir adam bile televizyonda kendisini izlerken onun futbolun bazı gerekliliklerinden çakmadığını düşündüğüm oluyor.

    sonra rijkaard geldi. gelirkenki başkan kimdi? adnan polat. hepimizde bir heyecan başladı. total futbol oynayacaktık falan. hemen cruyff ile ilgili bilgiler, özlü sözler bulduk. cruyff'un ali sami yen'de maç izleyeceğini hayal ettik. rijkaard'ın barcelonası ile galatasaray arasındaki benzerlikleri aradık. inandık rijkaard'a. en başından beri inancı olmayan adam zizonkovac idi. neyse. artık yorgan gitti, kavga da bitti bitecek. yeni kavgalara yelken açmak üzereyiz. başkanımız rijkaard'ın şartlar ne olursa olsun * arkasında olduğunu söyledikten kısa bir süre sonra rijkaard'ı kovdu. giderkenki başkan tabii ki adnan polat. total futbol devrimcisi diye getirilen adamlar; dünya futbolunun efsanelerinden rijkaard ile neeskens, giderken para koparmaya çalışan şark kurnazları oldu gözümüzde.

    rijkaard gitti, takımda büyük boşluk var. ona teknik direktörlük teklif ediyorsun, gelmiyor; buna ediyorsun, gelmiyor. o anda florya'da yetişmemiş, ama yine de buraların evladı olan bir babayiğit; gheorghe hagi yanına tugay'ı da alıp sahneye çıkıyor. ama 2 gün sonra derbi var, takım hagiyle idman yapmamış. tüm olumsuzluklara rağmen takım sahaya çıkıyor, aslanlar gibi mücadele ediyor. zordan da zor görünen maçta kadıköy'den puan çıkarıyor. hem de 11 sene sonra. hem de galibiyeti elinden kaçırıyor. allah allah, bizde yine fena bir sevinç... i love you hagii i love you hagii... yan gözle bakanın gözünü çıkarırız, o kadar net. evet, anladığınız gibi. skibbe gidiyor, bülent geliyor. rijkaard gidiyor, hagi geliyor. az buz isim değil bunlar. ama bir seneye kalmadan hagi giderse arkasından söylenecekleri görün siz. ne? hagi'ye laf edilmez mi? hagi büyük efsane mi? bülent korkmaz fenerbahçe'den 1 seneliğine kiraladığımız biri miydi? hayır, 1 ay öncesine kadar "hagi" denince "hirsiz hirsiz ehehehe" diyen galatasaray taraftarı değil miydi?

    abdülhamit demiş ki; tarih değil, hatalar tekerrür ediyor. zizonkovac tarihi çok iyi biliyor. ama tarihteki hatalara bakmayıp, tarahin tekerrürünü bekliyor. bugün hala "hagi gelince 2000 ruhu gelecek" diyen var. 2005'den beri 2000 ruhu bekleyenler olduğu gibi... 1 hafta olacak neredeyse, bekliyorum. zizonkovac beklediğim yazıyı yazar belki; ben de onunla aynı görüşte olduğumu görüp mutlu olurum diye bekliyorum. yok. sen hagi'nin itibarını sarsacak bu hamleleri eleştirecek tek satır yazma, hala rijkaard mankafa, rijkaardcılar şöyle böyle... benim egom + bitmek bilmez kavgam > düşüncelerim, inandıklarım. zizonkovac akıllı adamdır, benden iyi görüyordur olanları ve olacakları. ama bu şekilde devam edip de ilk başarısız sonuçtan sonra "hay hagi senin oynatacağın topu da seni de s......" diyen birine laf anlatmaya çalışmaz umarım.

    ha, bir de rijkaard'ın aldığı tazminata laf etmiş. hadi canım sen de...
  • 352
    kendisinin yaşına hürmeten bir şey demeyeceğim ama şakşakçılarına iki çift lafım var.

    ertuğrul sağlam'dan kabiliyetsiz, rijkaard bursaspor'u çalıştırsaydı küme düşerdi gibi laflarıyla topu doksana takıp, çok haklıysa size göre, sivas geçen sene zirveye oynadı, biz beşinci olduk. bülent uygun gelseydi ya o zaman takımın başına. ne işimiz var bizim rijkaard'la.

    bir kişi garanti verebilir mi gelecek sene bursaspor'un bu seneki sivas'a dönmeyeceğine?
  • 355
    kendisi hakkında sürekli bir şeyler yazılan ve konuşulan yazar. kendisi için rijkaard söylemleri sebebiyle daha önce bir şeyler söylemiştim fakat o kadar garip şeyler yazıyor ki bir şeyler söylememek elde değil.

    bütün bir sözlük kendisi için "yaş" , "hürmet" , "galatasaray taraftarı" falan diyor. vallahi ben "hasta" diye tabir edilebilecek seviyede galatasaray taraftarı olan bir baba ile büyüdüm. bu baba bel problemi yüzünden ayağa kalkacak gücü olmamasına rağmen "sedye" ile oy kullanmak için bin küsür kilometre yol yapmış bir baba. hani yaş falan diyoruz ya , yaş öyle bir şey olsa gerek. hani ben babam benim , övgü dolu sözler söylemem lazım diye söylemiyorum bunu fakat "sayın" zizonkovac için inatla söylenen "yaş ve hürmet" ikilisi inanılmaz dikkat çekici oluyor.
    kendisi "rijkaard bursa'yı çalıştırsa küme düşürür" demiş. doğru , sonuna kadar katılıyorum. aslında rijkaard galatasaray'ı da küme düşürecek kapasitede bir hoca ama çok şükür kendisi gibi yazarlar ve yazıları sayesinde doğru yolu bulabiliyor rijkaard. sözlük yazarı olduğu bile söyleniyor rijkaard için.

    ve kendisi kaç yaşında bilmiyorum ama rijkaard ondan daha büyük olabilir diye düşünüyorum. ve hayatı futbol oynamak , oynatmak ile geçmiş bir insanı (u: "sayın" zizonkovac futbolcu değil ise ) bu kadar net ve aşağılayıcı şekilde nasıl eleştirebiliyor merak ediyorum. "yaş ve hürmet" tutkunu yazarlar aynı "yaş ve hürmet" ikilisi ile "rijkaard ve futbol" ikilisini yan yana getirme konusunda neden aynı hassasiyeti gösteremiyor.

    neyse , gözler yanma sinyali verdiği ve 2 saat uyku ile yaşam mücadelesi verdiğim için cümleler karışıyor bitiriyorum. "sayın" zizonkovac , bu sizi hiç ilgilendirmeyecek biliyorum -ki beni de bu ilgilendirmiyor- ama ben "yaş ve hürmet" için size saygı duymuyorum. çünkü ben söz konusu "galatasaray" olduğu zaman ne yazıktır ki babamı bile tanımıyorum. zaten o da beni tanımaz böyle bir durumda.

    sevgiler "sayın" zizonkovac ve sevenleri.
  • 284
    yazmayayım diye çok tuttum kendimi ama olmadı.. herşeyi bildiğini sanan, ama bu kadar önemli ve çok da uzak sayılmayacak bir tarihle ilgili büyük bir yanlışa düşen yazar.. üstelik bunu çok bilmiş havalarında, doğru verilen bilgiyle dalga geçerek ve onu vereni küçümseyerek vermesi iyice komik olmuş..

    edit: ayrıca 8 eylul 1996 galatasaray fenerbahce macinin hayrettin'in galatasaray'daki son maçı olduğu bilgisi de doğru değildir..
  • 345
    #332331 no'lu entrysini sözlükte yayınlamak yerine, adresini öğrenip bizzat rijkaard'a göndermesi gereken kişi.

    bir dakka, belki de yapacaktır bunu cidden?

    ------- akıllı adam vesselam-----

    zira, rijkaard bu mektubu okusa, "yok yaa adnan'cığım ben bu işlerden anlamıom a.q, benim yerime zizankovac'ı getirin,
    hadi allaa emanet olun" deyip, pılını pırtısını toplayıp köyüne döner mi? döner. ardından bu "tespit" dolu mektubu okuyan
    galatasaray yönetimi ise, bir an t.direktörlük görevine zizankovac'ı getirmeyi düşünse de, sonradan onun (gbkz: galatasaray
    kulübü)ne 10 gömlek üstün geleceğini düşünür mü? düşünür. akabinde, "bu yetenek harcanmasın" dürtüsüyle derhal
    barcelonalı yetkililerle iletişime geçerler, bu mektubu ispanyolcaya çevirip ispanya'ya yollarlar. ee.. bu "tespit" dolu
    mektubu okuyan barcelona yönetimi durur mu? durmaz tabi! bir süre mektuba hayran hayran baktıktan ve ilk şoku
    atlattıktan sonra, tez vakitte josep guardiola'nın görevine son verir ve zizankovac'la 39 yıllık sözleşme imzalarlar.
    süper olmaz mı? olur tabii !

    (gbkz: zizankovac böylelikle, hem kendi hayatını kurtarmış olur hem de galatasaray'ı rijkaard'dan !)

    --------akıllı adam vesselam-----

    böyle plan, böyle strateji, böyle akıl, böyle müthiş tespitler.. görmedim ben abicim!
    adama ne kızıyorsunuz, amacı farklı anlasanız ya!*

    (u: edit: rijkaard'ı sevmeyebilirsin, hatta nefret de edebilirsin. ama rijkaard'ı "hiç bir şey bilmemekle" itham ediyorsun nerdeyse.)(u: rijkaard'dan daha çok anlıyorsaydın futboldan, t.direktör olup rakibi olsaydın ? böyle sallamakla olmuyo ki?)*
  • 232
    kendisine göre beton gibi hafızası olan, pespaye olmayan yazardır. fakat geröekte bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktadır. kısa kısa aklıma gelenleri yaziyim; üşenmesem tek tek yazacam da yarın iş var, hadi iş olmasa ne olacak ya harcadığım vakte değmez.

    kendisi bir entrysinde ahmet dedehayır sadece bayan takımında görevli sizi gidi cahil cühela yazarlar demiştir. doğrudur ama sadece kağıt üzerinde. siz zannediyor musunuz erkek takımının kamp programı ile, transferleri ile diğer bi dünya işiyle yiğit şardan ilgileniyor? hoş ahmet dedehayır da ne kadar ilgileniyor derseniz herşey ortada ama neyse. ahmet dedehayır kişisi geçen sene binbir entrika ile cem akdağ'ı göndermiş, fenerbahçe ile sözleşmesi fesh edilmeden zafer kalaycıoğlu ile görüşmüş, hatta zafer k. birkaç maça gelip tribünden telefonla taktik vermiştir. sonra fener sözleşmeyi fesh etmeyince okan çevik'e dönülmüş, sonra sene başında birden okan çevik erkek takımı koçu olmuştur. ama yiğit şardan getirdi onu doğru!! ayrıca dün gece basın açıklamasında zat-ı muhterem sadece bayan takımı menajeri titri ile duruyordu zaten.

    bu yazar kişisi bir seferinde de yönetim bilet dağıtıyor demişti. 20 ayda tek bilet alınan maç geçen sene 2-1 yenildiğimiz, bilet fiyatı 90tl olan ve hiçbir iddiamız olmadığı maçtır. ayrıca son fener derbisinde nası olduysa herkes tek sıra gişeden tek bilet almıştır. öyle ya yönetim bilet dağıtıyordu, e nası oldu bu şimdi?

    aynı kişi adnan polat, yiğit şardan'ı iki sene önce satmıştır demiştir. amao yiğit şardan, o kadar koltuk meraklısıymış ki sonra adnan polat yönetimine girmiş. bu yetmiyor bu kadar koltuk meraklısı olan kişi, nasıl oluyor da istifa etmese kimsenin bişey demeyeceği ortamda istifa ediyor o da ayrı bir tartışma konusu.

    sonra özhan canaydın adnan polat'ı seçtirdi de demiştir kendisi. benim öyle kulüp içinde adamlarım yok, heryerden haber alamıyorum. ben bile son zamanlara kadar özhan canaydın'ın nası kulis yaptığını biliyorum. sonra işin olmayacağını görünce aday olmuyorum dedi. bu mu adnan polat'ı seçtirmek? hayır öyleyse bir zahmet adnan öztürk, özhan canaydın, ribery, fransa, arcelor-mittal kelimeleri ile google'da bir arama yapın bakın özhan bey de neler yapmış?

    bir seferinde de cemal nalga'nın 5 maçlık cezasını tam çekseydi fener maçında oynamayacağını, sırf o maçı kazanmak için bu sahtekarlığa yöneldiğimizi belirtmiştir. bu entry de cemal nalga'yı "finals mvp" kalibresinde görmenin yanında, 3 kupa + 2 lig maçı ile cezanın hayli hayli çekileceğinin bilinmediğini de göstermekteydi. bilmeyenler için fener maçımız 5. haftaydı, yani 8. resmi maç.

    kendisinden bu minvalde entrylerinin devamını beklemekteyiz. biz cahil cühela takımı için de iyi bir antreman oluyor, hani hafızalarımızı tazeliyoruz falan, güzel şeyler bunlar.
  • 156
    (bkz: #213192) ve (bkz: #213185) entryleri ile geri dönmüştür. teknik ve taktik olarak rijkaard'a doğru dürüst bir eleştiri getiremiyor. tek yaptığı şey saldırmak. geldiği ilk gün rijkaard'a sallamaya başlamış bu yazarmızın iyi niyetli olduğunu söylemek gerçekten zor.artık o kadar aciz duruma düşmüş ki kılık kıyafetin olmamış otur 0 gibi komik eleştiriler yapıyor. arkadaşım bu nasıl kin? nedir bu popüler olma çabası. insanları niye geriyorsun? bu ülkede hincal uluçlar, ahmet çakarlar fazlası ile var. inan sana gerek yok. sen frank rijkaard'ın giydiği kıyafetten utanıyorsan inan ben de seninle aynı ortamda bulunmaktan utanıyorum.
  • 340
    bir takım yazarlar tarafından eski olması ile övülen , gerçek bir galatasaray taraftarı olduğu söylenen yazar. tanımam etmem , fakat yazdıkları benim için en olağan kriter şu an. kendisi rijkaard için sürekli olarak bir takım şeyler söylüyor , onun da dışında bi üst satır'da bahsedildiği gibi çok enteresan söylemler içinde.

    diyorum ya tanımam etmem. fakat hıncal uluç'da galatasaray taraftarı olduğu söylenen bir insan. beni kim hangi takımı tutuyor , ne düşünüyor hiç ilgilendirmez. gördüğüm kadarı ile bu yazar abi "ben demiştim" demek ve ilgi çekmek için bir şeyler yazıyor. yoksa galatasaray taraftarı olmak prekazi görmüş olmuş değildir. misal benim babam'da galatasaray taraftarı. benim babam mesela yürüyecek sağlığı olmadığı halde oy vermek için kongre yolu tutmuş bir insan. ya da benim babam ben yeni açık tribün'de maç izlerken bana haber vermeden kapalı'da maçı izleyebilecek kadar ruh hastası bir insan. benim babam metin oktay imzalı sigara paketi'ni attığı için annem'le her fırsatta kavga edebilen bi insan. ben babam'ın reklamını yapmıyorum , konu nereye geldi.

    sonuç olarak bazı insanlar sırf "konuşulmak" için bir şeyler yapar. eğer bu abi'yi "dokunulmaz" yapan şey "prekazi bile görmüş olması" ise benim dedem ondan daha galatasaray'lı. ki dedem ömrü boyunca maç'a gitmemiş birisi. ama bu abi sürekli olarak "rijkaard ne kardeşim" , "galatasaray fenerbahçe" falan diyen bir insan. yok yani , ben de çok eleştirdim camia içinde olan insanları ama onun gibi tutarsız ve yersiz değil. şu an galatasaray süper lig'de 1. sırada , uefa'dan elenme şeklimiz ve şartlar belli , oyun sistemi - mantık belli. tüm bunlar ona bir gelişme değilde gerileme olarak geliyorsa ben kendisini eleştirmek bir yana ; eğer haklı ise onu galatasaray antrenörü olarak görmeyi isteyecek kadar destekliyorum.

    sevgiler.
  • 272
    artık hiç de samimi gelmeyen yazar. çok saygı duyar, severek okurdum. iletişim kurabilmek için pm lerimi zorla okutturmuşluğum da vardır. ama geçen gün sözlük moderatörlerine salladığı, herkesin içinin sızladığı bir konu ile ilgili yersiz (bkz: #258859) entrysinden sonra, hasan şaş konusundaki popülist tutumu samimiyetsiz olduğunu belli etmiştir şahsıma göre. oysa kimse hasan şaş konusunda kendisinin savunmaya geçmesine neden olacak kadar üslubunu bozmadı. ne bu şiddet bu celal? ha ne yaptı bazı yazarlar söylüyorum hemen; senin, benim efsane futbolcuma yaptığını.

    sen ne mi yaptın?

    (bkz: #71628)
    (bkz: #251840) ''mantık hatası herif…'' kısmına dikkat !

    sen de eleştirdiğin insanların yaptığının aynısını yaptın zamanında.

    haa şunu #252064 yazdım deme sakın bana. güzel abim sen onu dalga geçtiğin entryden sonra, belgarath kardeşimizin şu #252030 güzel yazısından sonra yazdın. biraz zorlama oldu yani. bir de yine hayrettin demirbaş ile dalga geçen entrylere tepki içeren entrylerden sonra, ''hakkını verelim o zaman'' türünden wiki’den kopyaladığın entry vardı, silmişsin sanırım.

    şimdi benim bakınız olarak verdiğim entrylerini editleme zorunluluğu hissetme. ben okumam artık. niye söyledim bunu? belki onları okutup da gözlerinde hayrettin demirbaş'ı küçülttüğün adamlar vardır, şimdi bu sözlükte olmayan… onların aklında artık böyle kaldı hayro. çaktın mevzuyu ?

    ha ben bu yazdığımı kendisine pm olarak iletmek isterdim. şimdi niye kendisine pm atmadım? ilk önce okumayacağını düşündüm. belki biraz zorlasam okurdun yine ama samimiyetine artık inanmadığım için gerek duymadım.
  • 92
    29 temmuz 2009 akşamı ( 20 gün evvel) 24 tansiyonla geçirdiği kalp krizi sonrasında götü zor kurtarıp cerrahpaşa kardiyolojinin 439 no lu odasından bugün taburcu olduktan sonra evinde istirahate çekilmiştir. geçirdiği bu kalp krizinin ismini çok duyduğu fakat kendisi ile bir türlü tanışmak şerefine erişemediği cerrahpaşanın en genç profösörlerinden büyük galatasaraylı prf.dr.hakan karpuz'u tanımasına neden olması da bir garip tesadüftür.. prf.dr.hakan karpuz'a şükran ve minnetlerini sunar.. herkese tekrar merhaba..
  • 24
    kendisi gibi düşünmeyenler var diye sözlük yazarlarının futboldan anlamadığını ima etmiş, yolunuz açık olmuş demiştir. üstelik bunu galatasaray sözlük konusu altında incelemiştir. (bkz: #95187) herkes fikrini başkalarına laf etmeden yazmayı becerebilse kendisi ne pm alacak ne de kendisi ile ilgili yazılacaktır. yeri gelmişken fikirlerine değil ama yazma tarzına, iğnelemelerine, sürekli sözlük formatına ve de yazarlarına çemkirmesine katıl(a)madığım yazardır. ama buranın bir yazarıdır, farklı olması bu gerçeği değiştirmez.
  • 177
    çok baymıştır artık. tamamen provokatif amaçlı entryleri, bulent korkmaz sevdası yüzünden, frank rijkaard'a sövmek için hiç bir fırsat kaçırmaması, takımı destekleyen seyirciye bile sallaması.

    ehh yeter be. zaten canımız burnumuzda. zaten içimiz acıyor, seninle mi uğraşacağız birde. git kuyruk acını nerede dindireceksen dindir. nedir bu içimizdeki irlandalıyı oynama hevesin.

    bir sözüm de moderatörlere:

    daha ne bekliyorsunuz üstad????
  • 351
    (bkz: #343109) ile üslubu biraz iğneleyici de olsa olaya hayatımda gördüğüm en yüzeysel noktadan bakmıştır. iyi giden bir anadolu takımı üzerinden büyük takım eleştirmek hala demode olmadı mı yahu, biri orta seviye biri üst seviye iki takımı aynı şekilde yönetilebilir zannedip yorum yapmak futbolun ilk ortaya çıktığı dönemlerde vardı herhalde. bursaspor'da 11 messi olduğu.. eheheh komik bir yaklaşım aslında. trajikomik.
  • 718
    domuz gibi. frank rijkaard isimli deve çobanına olan nefreti mezara kadar sürer. aslında adam vasatın tekiydi, geçiştirilebilirdi ama sözlük ahalisinin rijkaard fanatikliği yüzünden adamdan nefret etti. aynı molozun başka versiyonu igor tudor olarak yine başımızda. yani yıllar geçse de molozlara olan düşkünlüğü değişmiyor gassarayın.
    rahmet dilekleri için teşekkürler eder :)

    bir de; bu sözlüğe o kadar emek verdik! niye hala günde altı sayfa doluyor? niye googl'a yazınca üst sıralarda çıkmıyor? niye hiç gündemi belirleyemiyor veya gündeme hiç etkisi yok? niye? yazık değil mi emeklerimize?
App Store'dan indirin Google Play'den alın