• 401
    mektubunda bir tek "affet bizi reis" demediği kalan sözde tribün lideri. mektubu yazmasaymış daha iyi olurmuş. özet olarak üç sayfa devlet bahçeliyi yağlamış, bir sayfada da "sen iyisin ama çevrendekiler kötü, onlara dikkat et reis" demiş.

    galatasaray gibi bir kulübün tribününde söz hakkının böyle mafyatik insanlara kalması gerçekten utanç verici.

    edit: o konumdaki birinin yapabileceği maksimum açıklama bu değildir. ümraniyespor gibi her transfer fotoğrafına recep tayyip erdoğan'ın portresini iliştiren, başkanının nereden nemalandığı belli olan bir kulübün futbolcusu olan, mevzubahis kişiye kıyasla ne kadar daha çok göz önünde olduğunu anlatmaya gerek bile duymadığım, lig araya girmeseydi, bu olaylar olmasaydı performansıyla yazın daha büyük yerlere transferi neredeyse kesin olan mehmet umut nayir'in neler yazdığı, neler yaptığı ortadadır. her şeyde biatçılığa gerek yok.
  • 402
    kendi pozisyonundaki bir insanın yazabileceği en sert yazıyı yazmıştır. şu açıklama halkın en beklenmeyecek kesimlerinin bile yeter artık deme noktasına geldiğini gösteriyor. ayrıca deplasman hakkına değinmesi de önemli.

    arkadaşlar lütfen ülke gerçeklerinden bu kadar kopuk yaşamayın. bakın adam koşulsuz biat etmenin norm sayıldığı bir alemde bu lafları ediyor, siz hala neler diyorsunuz buradan. ya bir boku da beğenin be arkadaş. beyaz yakalı 4 dil bilen odtü mezunu mu yönetsin ultraslanı? hiç deplasman otobüsü içini gördünüz mü siz?
  • 405
    olayın özünü kaçırıyorsunuz sevgili renktaşlar...

    belli insan gruplarına liderlik eden, başkan olan, toplum önderi olan insanlar konuşurken siyasi iklime ve konjonktüre dikkat eder, iktidara yönelik aykırı söylemlerden kaçınmaya çalışırlar. sonuçta iktidar kolluk ve adli merciler vasıtasıyla bu insanları ve toplumu her daim hizada tutmaya çalışır, totaliter yönetimlerde bu baskı çok daha fazladır...

    böyle insanlar bile artık açık ya da örtülü şekilde alınan kararların, yapılan uygulamaların yanlış olduğunu daha yüksek sesle dile getirmeye başladıysa, rüzgar farklı bir yöne esmeye başlamış demektir...
  • 406
    https://twitter.com/...568514057654280?s=20

    siyasi düşüncelerimizi bir kenara koyduğumuzda naif, isteğini belli eden, birlik beraberlik içeren güzel bir yazı olmuş. sonuçta belirttiği fikir neredeyse herkesin ortak düşenceleri olduğunu düşünüyorum. bu yazının biraz üstü belki farklı yerlere çekilebileceğinden birleştirici değil ayrıştırıcı olabilirdi. siyasetçilerimiz maalesef kendilerini ve koltuklarını düşündüklerinden bu dönemde bile ayrıştırıcı olabiliyorlar. vatandaşlar olarak sağ duyulu davranıp sandık gibi demokratik yollar ile ilerlememiz gerekiyor. sağ duyulu davranılmadan yapılan her hareket ya bilerek insanlarımızı kavga ile ayrıştırma niyetindedir ya da bilmeden birilerinin istediği karışıklığa zemin hazırlamaktadır. çünkü olacak karışıklıkta maalesef masa kazanacaktır, seçim vesaire bile olacağını düşünmemekteyim. bu sebep ile sükunetle ile bekleyip rahmetli dedemin dediği gibi ayranınızı kabartmadan en güzel zamanı beklemektir.
  • 407
    https://twitter.com/...568514057654280?s=20

    siyasete girmemiş, devlet=hükümet gibi bir düşünce yapısından uzak durarak gündemi değerlendirip, deplasman hakkını savunmuştur. siyasi görüşümüz uyuşmasa da bu hareketinde bir kusur görmüyorum. kendi hesabından bu açıklamayı yaparak da ultraslan'ın değil kendisinin fikri vurgusunu yapmıştır ki doğrusu da budur.
  • 408
    https://twitter.com/...sM5YXPu6o3w&s=19

    sanırım tek ben böyle düşünüyorum ama bana göre bu açıklaması yine skandal olan kişidir. kendisini galatasaray tribün lideri olarak da görmem mümkün değil.
    sebahattin şirin'e mi kaldı bahçeli'nin bjk'den ayrılmasına içerlemek? mesela meral akşener bjk üyesi olsa ve istifa etseydi, sebahattin şirin yine "yahu ne gerek var, bakın ortada yanlış anlaşılma var. bjkli tribün büyükleri de üzülüyor bu duruma." kıvamında bir açıklama yapar mıydı sizce? ayrıca deplasman yasağı fikrinin direkt bahçeli'den çıktığına ve bu konudaki gücün direkt onun elinde olduğuna inanmıyorum. bir takım malum kişiler sosyal medyada yazıyordu zaten.
  • 409
    https://twitter.com/...bP4jz1vpmhB82qPa7bRA

    türkiye'de en büyük gücü elinde bulunduran iki kişiden birine gayet de yazılabilecek en iyi üslupla bir yazı kaleme almış tribün lideri. ayrıca kendisi bunu direkt kendi özel hesabından yapmış, grubu da işin içine katmamış. bu yazdıklarında nasıl bir kusur var çözemedim.

    yıllarca siyasi görüşü ve bazı mafyatik kişilerle ilgisi üzerinden bir şeyler söyledik ve haklıydık ama ben şimdiye kadar galatasaray taraftarı kadar olaylara sağlam reaksiyon veren başka bir topluluk da görmedim. bir tane hükümeti destekleyen pankart dahi görmedim stadyumda, diğer kulüplerin aksine. hani diyoruz ya "ultraslan tarafından engelleniyoruz" diye. bunu deniyor olabilirler ama başaramıyorlar anlaşılan. çünkü ben yine en sert tepkileri galatasaray camiası ve taraftarından görüyorum.
  • 414
    ehğğğ hiç yoktan iyidir dedirten bir yazı yazmış.

    rte yanlış konuştuğunda yapılan "rte iyi çevresi kötü" algısına paralel olarak "sizi danışmanlarınız mı yanlış yönlendiriyor acaba" falan diyerek lafı dolandırmıştır. hoş, ultraslan'ın bulunduğu konumu düşünürsek böyle bir açıklama bile bir mucize. bu yüzden olumlu karşılıyorum bu açıklamayı ama umarım bir gün ülkeyi rte'nin veya devlet bahçeli'nin danışmanlarının yönetmediğinin, yapılan açıklamaları danışmanlarının yapmadığının farkına varılacak ve söylenenler, direkt o sözü söyleyenlere söylenecek.

    neyse bu da iyidir.
  • 415
    kendisinin ve benim bulunduğum semt profiline göre fena bir açıklama yapmamış olan ultraslan lideri. hatta bu açıklamayla çevresinde tepkide cekecektir. zannediyorum ki sedat peker ile aralarinda olan bağlarından dolayı akp/mhp den uzaklasmis. semtin profili, agirlikli trabzon ve rize doğumlular, 40 li yaslara kadar herkes ülkücü veya özentisi(otopark mafyası, uyuşturucu satıcısı, cek-tahsilat işleri, mitinglere parayla adam toplama) elde tesbih*. 40li yaşlardan sonra tövbe edip umre/hac gidip merkez camiinde akp muhabbeti yapmak elde tesbih*.

    https://twitter.com/...Eserp%7Ctwgr%5Etweet
  • 416
    ali sami yen zamanında meşale sokak'ta iki tur atan, bir kere de inönü veya kadıköy deplasmanına giden galatasaraylı, sebahattin şirin'i ve çevresini yeteri kadar iyi tanımış olur. "şöyle biridir", "böyle bir şahsiyettir" vs. şeklinde tanımlamalar yapmaya ve "galatasaray'a yakışmıyor" cümlesiyle başlayıp öfke kusmaya hiç gerek yok. bunlar sadece kendimizi avutmak için kullandığımız teselli cümlelerinden ibaret olur.

    burada ana hatlarıyla iki görüş var sebahattin şirin'e ve ultraslan'a dair. birincisi "kendisi ve çevresi ultraslan'dan temizlensin ve grup steril bir hal alsın". ikinci görüş, "sebahattin'ler bırakmıyorsa, ultraslan komple tribünden silinsin". ben ilk maçıma 1999 yılında babamla birlikte gittim, bu adam oradaydı. 2002-2003 sezonunda 4 tane iç saha maçına gittim, bu adam yine oradaydı. 2005-2006 sezonundan itibaren 17 yıldır da düzenli olarak maçlara gidiyorum, bu adam hala orada. bu işin emekliliği yok yani. "allah seni başımızdan eksik etmesin reis; ölene dek seninle, ölene dek seninle, ölene dek seninleyiz ooo" diye bağırıyor kale arkası zaman zaman, hakikaten öyle. sebahattin şirin'in çevresindeki kitlenin ağzından "reis bıraktığında tribünü şu (ismini vermeyim) devralacak" cümlesini ilk duyduğumda tarih kasım 2007'ydi. o günden bugüne 16 yıl geçti. tribünü bıraktığı falan olmadı sebahattin şirin'in. aradan geçen 16 yıl da ali sami yen'de ne kadar iyi galatasaraylı olduğuna gözlerimle şahit olduğum ve tribünün tozunu yutmuş onlarca belki yüzlerce adam tribünü bıraktı ama sebahattin şirin tribünü bırakmadı. 2000'li yılların başında bugüne sebahattin şirin'in çevresindeki insanlar pek çok kez değişti ama tek değişmeyen ve sorgulanmayan kısım kendisinin liderliği/reisliği (bu açıdan türk siyasetindeki iki isme çok benziyor) oldu. kendisi istemediği sürece de bunu değiştirecek kudret hiç kimsede yok. çünkü tayfası ile, üniversite gençliği ile ultraslan, beste de dediği gibi, ölene dek sebahattin şirin'i istiyor. ölene dek devam edebilir isterse kendisi. kimse de bir şey yapamaz.

    bugün gelinen noktada, "ultraslan 2001'de kurulduğunda sebahattin'den ve tayfasından ibaret değildi. hatta onlardan çok farklı ve çok parlak zekaya sahip galatasaraylıların grubuydu aslında" diye kendimizi kandırmanın bir anlamı yok. başlangıç yapılanması kaç yıl tribünde devam etti? 2? 3? o başlangıç yapılanmasından, o kurucu ekipten kaç kişi bugün aktif ultraslan'da? veya ultraslan'ı geçtim, o ilk yıllardaki ekipten kaç kişi acaba bugün tribünde (bu açıdan da grup türk siyasetindeki bir partiye çok benziyor)? kendimizi kandırmayalım özetle. sebahattin şirin veya ultraslan hakkında idealist olmanın hiçbir anlamı yok. önce galatasaray'ın tribünsel gerçeklerini bir kabul edelim ve sonrasında da realist olalım. hayallerle değil, gerçeklerle yaşayalım. sebahattin şirin'e veya gruba yönelik öfke kusmanın veya "beni veya galatasaray'ı temsil etmiyor bu gericiler" diye avunmanın hiçbir anlamı yok. bugün sebahattin şirin ve çevresi eşittir ultraslan. ultraslan da eşittir galatasaray taraftarı. görsel medyada, yazılı basında veya sosyal medyada birileri galatasaray taraftarının görüşünü öğrenmek veya nabzını tutmak istediğinde ultraslan'a, eğer mümkünse de sebahattin şirin'e ulaşmaya çalışıyor. bal gibi bu grup ve lider kadrosu temsil ediyor galatasaray taraftarını. tesellilere veya bu grubu tribünden tasfiye edecek don kişot'vari başkanların hayallerini kurmaya hiç gerek yok. elimizdeki malzeme belli, hakikatler belli.

    kabul etmemiz gereken gerçek şu; bu kişiden ve bu gruptan rahatsız olan galatasaraylıların bu kişilere veya gruba yönelik lanet etmesinin hiçbir tesir gücü yok. yapılması gereken, bu gruptan ve liderinden mümkün olduğu kadar uzak durmak. bir mesafe oluşturabilmek ve bu mesafeyi koruyabilmek. bu da biraz olsun mümkün stadımızda. galatasaraylılığı, her bir bireyin kendisinin bildiği ve istediği gibi yaşamasına ali sami yen'e oranla çok daha fazla izin veren bir stadımız var. ultraslan'ın ve sebahattin şirin'in günümüz gerçeklerinde sahip olduğu gücü bilerek ancak yaptıklarını ve yapmadıklarını çok da fazla önemsemeden, farklı bir taraftarlık yolu izlemek mümkün galatasaraylılar için arena'da. stada gelenlerin bu müsait alanı sonuna kadar kullanması gerektiğini düşünüyorum. şahsen ben uzun yıllardır bu şekilde hareket ediyorum. herkese de tavsiye ederim.
  • 417
    kendisi ve ekibi "sözde milliyetçi" geçinen bir grup zaten. dolayısıyla "milliyetçi" geçinen tayfadan bir kişiye karşı herhangi bir çıkış yapmaları söz konusu değil.

    herhangi bir iç saha maçımızda, tribünlerden hükümete yönelik eleştirel tezahürat başlarsa emin olun oradakileri darp ettirip susturmaya kadar birçok yönteme başvuracak potansiyel bulunuyor ultraslan grubunda.

    "bahçeli iyi de çevresi kötü" tadında paylaşım yapmış olan tribün lideri.
  • 424
    açıklama güzel.

    koca bir sezon geldi, geçti (geçmek üzere). güntekin onay'ından ali koç'una; lale orta'sından rıza çalımbay'ına; bein'inden ahmet nur çebi'sine; ofsaytımsı'dan terör örgütüyle ilişkilendirilmeye yaşamadığımız şey kalmadı. yemediğimiz hakaret kalmadı. ergenlerin altına "saplaaa, yapıştırrr" diyerek kendi kendilerini tatmin ettikleri twitter açıklamalarının ötesinde konularla ilgili bir şey yaptı/yaptırdı mı ulu manitu? tribünde bir tane tezahürat yapıldı mı veya güzel bir pankart açıldı mı? hadi reaksiyon konusunda bir şey yapmadılar; aksiyon/destek konusunda bir şey var mı? yeni bir beste var mı mesela? şöyle insanların silkelenmesini sağlayacak, takımdaki isimleri motive edecek ve şampiyonluğu hissedirecek yeni bir beste falan? veya en yenisi 2012-2013 sezonundan kalma bestelerle devam mı? hadi besteyi de geçtim; takımın futbolcularına veya teknik direktörüne yönelik şöyle motive edici, onurlandırıcı, onlara olan güveni gösterecek güzel bir pankart var mı statta? yoksa senelerdir stattaki bütün pankartlar hemen hemen aynı mı? sebahattin şirin okan buruk için 2020-2021 sezonu sonundan beri çok isteklidir mesela, ultraslan da öyle. bu kadar istekli oldukları bir teknik direktör için dahi bir tane özel olarak hazırladıkları pankart, beste vs. yok. bir tane futbolcu için hazırlanan özel bir pankart veya sembol/lakap da yok. koca sezon geldi, geçti.

    dediğim gibi, açıklama çok güzel. hafta sonu takım saldırırken "oley oley oley oleyy oooo, bizim için başağa da koy"; bir-iki hakem hatasında "hep oyunlarrrr senaryolarrr". bu kadar. ama hakkını yemeyim reis'in, açıklamalar sezon başından beri çok güzel...
App Store'dan indirin Google Play'den alın