• 1651
    çok severdim kendisini. hatta federasyon başkanı olmasını bile isterdim. birgün oturup bir kahve içmeyi ve saatlerce kendisiyle futbol tartışmayı arzu ederdim.

    ama bu yalan dünyanın değişmez bir kuralı vardır. bu kural;

    herkesin bir fiyatı vardır

    maalesef tarafsızlığını fenerbahçenin osuruktan şampiyonluk iddialarıyla kaybetmiş ve gözümde artık kahpe kalemlerden farkı kalmamıştır.
  • 1652
    bu konuyu kimse konuşmazken bile savunduğu şey için satılık ilan edilmiş yine. bütün spor yorumcuları seninle, benimle aynı düşünmek mi zorunda? mehmet demirkol yıllardır milli takım geleneksel o bantlı formasını giymeli de diyor ama milli takım o formayı giymiyor. bence bu konuda yanlış düşünüyor ve kendi argümanları gibi çok basit bir argümanı hiçe sayıyor. madem öncekiler sayılacak, aynı yıllara iki şampiyon mu yazacağız hangi ligi kabul edeceğiz, bu faktörü görmezden geliyor.
    ama yahu bir fikri de saçmasapan olsun, her yanlış düşünen, her farklı düşünen satılık olacaksa zaten galatasaray'ın lehine düşünmeyen herkes satılıktır diyelim geçelim.
  • 1653
    ülkede hemen hemen her sektör de seviye o kadar düşük ki bu adam bile yıllardır otorite olarak yorum yapmaya çalışıyor. (vasfı ne belli değil)

    şampiyonluklar sayılsın argümanı da genova örneği. madem italya'nın kurallarını çok seviyorsun, italya'da juve'yi şike yaptıkları için kümeye yolladılar o zaman fb'nin de küme düşmesi lazımdı. şike yaptıkları tescilli olduğu için fanatik fb'li aydınlar bile uefa'ya göndermedi. benim de kendisine tavsiyem tamam eski şampiyonluklar sayılsın ama kendisinin de mezun olduğu sultan abdülaziz'in kurduğu galatasaray lisesi tarihinden itibaren sayılsın.

    şu yaşanılanlar normal bir avrupa ülkesinde yaşansa akıl hastanesine yatırırlar. bizde de yönetici,yorumcu hatta federasyon başkanı yapıyorlar.

    edit:imla ve takım ismi
  • 1655
    şikeli sezondan sonra ne olduğu ortaya çıkmış fenerbahçe amigosu. söylediklerinin gözümde zerre değeri yoktur.
    kendisi tarafsız değildir, fenerbahçe neredeyse o tarafta dolayısıyla galatasaray'ın karşısındadır. liseli 90+'lar, taraftarın kulübe üye olmasına her fırsatta set çekip mani olurken böyle adamlar galatasaray lisesinde okuyabiliyor, isterse kulübe üye olabiliyorken sen ben olamıyoruz.
  • 1657
    https://twitter.com/...689819421184001?s=20

    su videodaki itici tavirlari bir tarafa, bir de utanmadan yalan yanlis konusmus. neymis? turgay şeren, lefter kucukandonyadis ve suleyman seba'nin ismini lige vermisiz ama sampiyonluklarini saymiyormusuz.

    valla mehmet'cim turgay şeren futbolu 1966'da birakti, 1961-1962 ve 1962-1963 (kontrol de etmedim, umarim yillari dogru hatirlamisimdir) sezonlarinda da iki kere sampiyonluk yasadi galatasaray formasiyla. turgay şeren senin liseden abin, gazeteci olan (yani isi arastirmak olan) da sensin. biz mi anlatacagiz sana bunlari?

    (bkz: ligi idini viriyirsin simpiyinligini siymiyirsin)

    usenmedim baktim editi: suleyman seba futbolculugu doneminde olmasa da besiktas baskaniyken 5 sampiyonluk kazanmis ki seba'nin ismi lige baskanligi doneminde yaptiklari icin verilmisti. lefter ise 1959, 1960-1961 ve 1963-1964 sezonlarinda fenerbahce'de oynarken sampiyonluk yasamis.

    kisacasi lige ismi verilen bu efsanelerin hepsi 1959 sezonundan itibaren oynanan turkiye profesyonel liglerinin en ust kumesinde sampiyonluk yasamis. bombos bir insansin be mehmet.
  • 1659
    geçmiş yorumlara bakınca emre bol tarzında birinden bahsediliyor sandım.

    adam özgürce fikrini belirtmiş, bana göre de saçma ama sonuçta bir fikir. her şeyi ciddiye alıp, o adam benim gözümde bitmiştir tavrını anlamıyorum insanlardaki. yani önder özen'in, ali ece'nin veya uğur karakullukçu'nun her fikrini katılıyor muyuz sanki.

    ben açıkçası kendisini beğeniyorum. herkesin objektif olmasını da beklemiyorum, öyle bir kural da yok zaten. bence spor yorumcuları arasında insana farklı bir pencereden bakış açısı sunan ender adamlardan. ha çok mu taktik bilir? hayır ama abdülkerim durmaz, okan koç, emre bol ya da ne bileyim ahmet ercanlar gibi bir troll de değil kendisi. en azından kendisini izlerken kaliteli bir şey izlediğimizi biliyoruz.

    fuat akdağ ile tekrardan program yapmasını dört gözle bekliyorum.

    edit: kendisi tabii ki eleştirilecek ama şu herkesi çarmıha germe kültürünü bırakalım artık
  • 1660
    bizim memleketin vebalarından biri olan ‘popülizm’in son temsilcilerinden. arkadaş fenerbahçe şampiyonluklarını isteyebilir, ancak senin bir gazeteci olarak görevin, bu talebin fifa, uefa, tff, ne bileyim ifab kural ve düzenlemelerine uygun olup olmadığını araştırmak ve halkı bilinçlendirmektir. yok turgay şeren’in adı verilmiş de, lefter’e ayıp olmuş da; tek amacı olayı dramatize edip insanların eğilimlerini etkilemek, başka bir şey değil.
  • 1661
    galatasaray lisesi mezunu fenerbahcelidir.

    galatasaray lisesinden mezun oluyorsun, o havayi teneffus ediyorsun, liseli havasini iliklerine kadar hissediyorsun ama gidip baska bir takimi tutuyorsun, destekliyorsun.

    yani bu biraz seye benziyor, ne bileyim hani biraz şey bişey. anladiniz siz onu. ama gerci o meseleyi de yasanmisliklari icine katmis miydi neydi. neyse daha fazla konusmayayim ben.
  • 1662
    insanların eleştirilerine neden laf söyleniliyor anlamadığım yorumcu. yanlış bildiği bir konu ve gerçekleri çarpıtmaya çalışıyor açıkça bu konu hakkında yeterince bilgi sahibi olmayıp sadece demagoji üzerinden fenerbahçe'nin üretmeye çalıştığı sahte şampiyonluklarını topluma kabul ettirmeye çalışan birisine ben kendi adıma cevap veririm. ortada tarih var belgeler var kurallar var tff'nin aldığı kararlar var. eğer ortada saçma sapan bir söylem varsa gayet eleştirilir. insanlar bilgi sahibi olmadan algı yaratmaya çalışıyorsa buna elbette cevap verilecek. bu 29. şampiyonluk olayını ya herkes aynı fikirde olmak zorunda değil diye normalleştiremez kimse, bir konu üzerinde yorum yapılıyorsa önce bilgi sahibi olup ondan sonra yorum yapacak herkes. kendisi bu olay üzerinde fenerbahçe amigosu tarzında demagoji yapmış ve bu da elbette eleştirilecektir. ortada bir fikir yok ortada tarihin ve gerçeklerin çarpıtılması var. bu konu üzerinde yapılmaya çalışılan algı öyle onların da fikri o diye geçiştirilebilecek bir olay değildir.

    edit:kendisi tabi ki eleştirilecek ama çarmıha gerilmesin falan denilmiş. merak etmeyin kimse kimseyi çarmıha falan germiyor veya mehmet demirkol gibi olmayan şeyler üzerinden algı kasmıyor. ortada tarihi gerçeklerin çarpıtılması algı kasılması var ve bu konu üzerinde fenerbahçe amigoluğu yapan birisine yapılan eleştiriler de gayet haklıdır. kimse kimsenin de eleştirisinin nasıl ve ne şekilde yapılacağını da belirleyemez. gerçekleri tarihi çarpıtan birisine yapılan eleştiriler '' çarmıha germek '' değil gayet haklı eleştirilerdir. ve ek olarak bu yapılan haklı eleştirilere ''çarmıha germe'' demek de boş ve saçma sapan laflardır.
  • 1663
    en zeki ve en sinsi gazeteci(!).

    doğru zamanda doğru yorumu yapar, tüm taraftarların gönlünü kazanır(yabancı oyuncu sayısı vb), yeri gelir galatasaray'ı över, beşiktaş'ı över onların hakkını savunur tarzda konuşur, taraftarların nabzını iyi tutar. güzel de konuşur zaten, kendisini dinletir.

    fakaaaat...

    fenerbahçe'nin yarışta olduğu dönemlerde, fenerbahçe'nin faydası olacak bir konu olduğunda sinsi modunu açar ve ne şekilde konuşması gerekiyorsa, hangi algı fener'e hizmet edecekse öyle konuşur.

    https://twitter.com/.../1173874700553990144

    kaide çok net ve güzel anlatmış.

    hayır biz diğer ligleri bilmesek, adam haklı ya, lefter'in şampiyonluğu sayılmıyor diyeceğiz.

    lan benim 1959'a kadar o kadar kıymetli efsanelerim ve onların kazandığı kupalar var ki, gurur duyuyorum müzemde sergilemekten ve o başarılardan ama lig yarışı 1959'da başlamış, olay net.

    neyse mehmet bey ise dediğim gibi sinsidir ve her galatasaraylı bir gün bunu anlayacaktır.
  • 1664
    satılık bir adam değil. sadece ahmet çakar'ın ab grubuna hitap eden, belden aşağı fıkra anlatmayan, "bakın beyler" diye lafa başlamayan versiyonu.

    bu adamlar reyting için her şeyi yapar, her türlü saçmalığı hiç çekinmeden söylerler. korkusuz gazeteci imajı çizmek için dişlerine göre bir hedef belirleyip saldırırlar, demirkol gider sabah akşam "milli takım hocası böyle mi davranır" deyip fatih terim'le uğraşır, ahmet çakar arda'ya demediğini bırakmaz. ama ikisinin de tayyip erdoğan'a veya (başkanlığı kaybedinceye kadar) aziz yıldırım'a laf söylemeye asla gözleri yemez. çünkü türk televizyonlarından ekmek yemenin güç sahipleriyle iyi geçinmek olduğunu bilecek kadar kurnazlardır.

    bu yüzden uğur karakullukçu işsiz kalırken, mehmet demirkol beinsports'un baş yorumcusu olur. "yabancı sınırı aynı kalmalı" söylemiyle fenerbahçe yönetiminin sinirini bozduğunu fark edince "59 öncesi şampiyonluklar sayılsın" deyip dengeyi kurar. yarın galatasaray camiasından çokça eleştiri gelirse "bülent yıldırım'la serkan çınar'ın hakemliği iptal edilirken ali palabıyık neden maç yönetiyor" der bizim de gönlümüzü alır, her türlü gemisini yürütür demirkol.

    yürütüyor da nitekim. bu denizde çok sazan avlar daha.
  • 1666
    kendisi fenerbahçeli olup galatasaray lise mezunudur. fenerli olduğunu hiç saklamadı. peki galatasaray liseli olup galatasaraylı olduğunu düşünüp, kongre de oy atıp geleceğimizi karar verenlere ne denilmeli?.
    aralarında hiç fark yok olmadığı gibi, bence mehmet demirkol yıllardır aynı çizgede devam etmektedir.
    medyada prime time objektif fenerli yorumcu bulamazsınız çünkü oraya gelmek için gizliden amigoluğunuza devam etmelisiniz. mehmet demirkol sadece rıdvanın farklı kopyası, he birde canlı yayına viski içip çıkmıyordur.
    kendisi azılı terim düşmanıdır ayrıca şenol güneş sempatizanı ve emre belözoğlu ile kanlı bıçaklı ilişkisi vardır. tabi ki emre fenerbahçe de olduğu zaman eleştiri dozu hep minimum seviyededir.

    mehmet demirkol tipik cihangir solcusudur ama kazanan tipler hep ekrem imamoğlu gibi adamlat olacaktır.*
  • 1667
    bu ülkenin muasır medeniyetler seviyesine gelmesi için her kesiminin evrim geçirmesi gerektiğini gösteren yorumcu.

    medeni bir ülke ile medeni olmayan ülke arasında tek bir fark vardır; kurallara uymak. bu her şeye yasak getirmek veya saçma sapan kurallar koymak değildir. bir kuralı koyma konusunda oturur anlaşırsın ve o kural koyulduktan sonra istisnasız ona uyarsın. kural değişmesi mi gerekiyor? o zaman bir daha kuralı belirlersin ama bu kural asla geçmişe dönük işlemez. sadece resmileştikten sonrasını ilgilendirir.

    medeni olmayan ülkerlerde ise kurallara asla tam uyum olmaz. bu kuralların bozulmasının temel bahanesi ise insanların duygularına hitap eden demogojilerdir. işte türk politika tarihi demogojiler üzerine kurulu olduğu için burnumuz pislikten kurtulmuyor.

    türkiye'de ilkokuldan üniversiteyi bitirene kadar herkese haftada iki saat kurallara uyum eğitimi verilmeli. amaç şu olmalı; kuralları mümkün olduğunca basitleştir, az kural koy, akla uygun kural koy ama konulan kurallara sonuna kadar uy.

    bize socrates kuralcılığı lazım! bize socrates kuralcılığı lazım!

    gelelim asıl konumuza. sen zamanında tüm ülkeyi kapsayan bir lig oluşturmuşsun. kuralları buna göre koymuşsun. sonra da şampiyonluk sayılarını buna göre devam ettirmişsin. şampiyonluk sayısında öndeyken de buna hiç ses çıkartmamışsın. şimdi 50 yıl sonra geride kalınca kompleksin yüzünden değişsin diyorsun. hem de saydırmaya çalıştığın kupaları kafana göre turnuvalardan seçmişsin.

    sayın mehmet demirkol, kural her şeyden önemlidir. değil lefter'ler, seba'lar, turgay şeren'ler tanrı'nın oğlu olsa bile kimse için kural değişmez. demogoji ile kuralların değiştiği ülkelerden de bir yol olmaz.
  • 1669
    metin oktay'ları, lefter'leri, can bartu'ları, baba hakkı'ları türk futbolunun efsanelerinden saymayan spor yorumcusu.

    çünkü bunlar profesyonel futbol ligi kurulmadan önce futbol oynamışlar ve oynadıkları kategorilerde şampiyonluk yaşamışlar, türk futbolunun temelini oluşturmuşlar. o yaşadıkları şampiyonlukları bugünün kategorisinden saymazsak olmazmış.

    saymazsak onlar hala türk futbolunun efsaneleri olmaya devam etmeyecek mi?? her yeni devir bir öncekini sıfırlıyor mu? öncekiler yok mu sayılıyor? türkiye cumhuriyeti'nde yaşıyoruz diye fatih sultan mehmet'e dönemin cumhurbaşkanı mı dememiz gerekiyor?

    arada bir doğruları konuşsa da bugünü, geçmişe uyarlamaya çalışan zihniyet çizgisinde, osuruktan teyyare laf etmiş kendileri.

    marifet bugünü geleceğe uyarlamak.
  • 1670
    popülist söylemlerle boş algı yapan sinsi zat.

    pele, santos'ta 1956-1974 yılları arasında oynayıp 638 maçta 619 gol atmış, kimi kaynağa göre 1000 gol.

    ama kimi kaynağa göre 600, kimi kaynağa göre kariyerinde 1000 golü bulunan pele, brezilya serie a tarihinin en golcü oyuncuları listesinde attığı sadece 100 gol ile 13(on üç).sırada bulunuyor. 1.sırada 190 gol ile roberto dinamite, 9. sırada da 118 gol ile luis fabiano bulunuyor. evet luis fabiano.

    siz kimsiniz pele'nin attığı 900 golü saymayacaksınız kardeşim ? santos'un lig kurulmadan aldığı farklı formatlardaki şampiyonluklar lige eklensin, pele'nin oralarda attığı 800 küsür gol de eklenip brezilya serie a'nın en golcü oyuncusu yapılsın hemen. pele'yi yok mu sayıyorsunuz ?

    maalesef santos taraftarı da çıkıp ağlamıyor ki, pele'nin golleri, bizim şampiyonluklarımız sayılsın ühühühü :((( diye. o fenerbahçe'ye özgü bir ağlaklık. pele'nin lig kurulmadan önce farklı organizasyonlarda attığı golleri lig'e dahil etmemek, pele efsanesini yok saymak değildir, tıpkı lefter gibi istanbul liglerinde efsaneleşmiş isimlerin 1959'da kurulan lig öncesi yaptıklarının lige dahil edilemeyeceği gibi.

    neyse sözün özü pele'nin brezilya serie a kurulmadan önce attığı 800 küsür golu saymayan, santos'un lig kurulmadan önceki 24 şampiyonluğunu lige dahil etmeyen brezilya federasyonu bff'yi kınıyorum. utanmadan 2019-2020 pele sezonu koymayı biliyorsunuz ligin adını nerede bu pele'nin 800 golü kardeşim siz pele'yi yok mu sayıyorsunuz ? koskoca pele lig tarihinin en golcü 13.oyuncusu durumunda yazık.
  • 1672
    19 ekim cumartesi 18 ekim 2019 galatasaray sivasspor maçı sonrası yazısı.

    --- alıntı ---
    galatasaray hâlâ karma bir takım. takım olma sürecinin çok çok başında gibi. dün sahaya çıkan takımda birbirini tamamlayan herhangi bir ikiliden bahsetmek mümkün değil. emre mor ve arkasındaki şener’in birbirleriyle hiçbir alakası yok. emre taşdemir’le, babel’in de. orta saha 3’lüsü için de benzer bir eleştiride bulunmak mümkün. grup sadece bireysel büyük işlerle yürüyebiliyor. bu kadrodunun başında pep veya klopp da dahil herhangi başka hoca olsa ve bu oyun oynansa tribünler çoktan, ‘imparator fatih terim’ tezahüratlarına başlamışlardı. ya hocanın oyunu, oyunculara geçmiyor, uygulayamıyorlar ya da hoca kendisini işine tam veremiyor. ciddi bir bunalım var. öte yandan sivasspor’un özellikle 10 kişiyle bu kadar iyi organize olması da gerçek bir tebriği hak ediyor.

    gecenin sorusu

    lemina, seri, nzonzi ne zaman tam anlamıyla hazır olacak? çünkü bu üçgen kurulmadan iş başı yapılamayacak belli ki.

    maçın starı

    muslera, nzonzi ve andone. 3’ünü ayırmak zor. uruguaylı sadece kurtarmıyor, vuruşu yapan oyuncuyu da bozuyor. nzonzi iki yönlü mükemmeldi. andone’nin ilk goldeki vuruşu mükemmel. hareketliliği çok değerli.. ve tabii sivas’tan erdoğan yeşilyurt.

    maçın olayı

    90+2’de erdoğan’ın olağanüstü hareketlerle getirip derlek’in önüne, ‘gözün kapalı atabilirsin’ diye yuvarladığı topun sırp oyuncu tarafından dışarı yollanışı... geri dönüşü yapamasalar da rıza hoca ve takımını kutlamak lazım.

    kısa mesaj

    galatasaray’da ezberlenmiş bir oyun, şablonlar yok. iyi oyuncuların bireysel işleriyle oyun yürüyor.

    --- alıntı ---
  • 1673
    22 ekim 2019 galatasaray real madrid maçı öncesi köşe yazısı.

    --- alıntı ---
    büyük fırsat

    real’in oyununu tam oturtamadığı bir gerçek. hücumda buldukları şansları değerlendirme konusunda da problem yaşıyorlar. muslera’nın formunu da bunun üzerine eklediğinizde galatasaray’ın önünde tüm takıma seviye atlatacak bir fırsat olduğunu söyleyebiliriz. ayrıca falcao’nun yokluğu da bir dezavantaj değil. tabii ki olsa kenarda bir güç olarak yer alabilirdi. ama andone’nin hem hareketli oyun tarzı, hem güveni hem de kendisini gösterme hedefi onu ideal oyuncu yapıyor. galatasaray muhtemelen 2. bölgeyi kalabalık tutarak rakibin orta sahasından kaynaklanan savunma zayıflığından yararlanmak isteyecek.

    derin savunma lazım

    belhanda, babel, feghouli, andone dörtlüsü topun bulunduğu alanlara göre prese dönüşümlü ikili destek verip diğer iki oyuncuyla baskı arayacak. tabii rakibin bu zaaflarına bakınca insan keşke emre mor yeterli performansa ulaşabilseydi diye düşünmeden edemiyor. iki kanadı hem 3’lü savunmanın kenarlarının hem de öndeki orta saha hattının iyi kapatması elzem. modriç’in yokluğunda istedikleri hız ve beceriyle oyunun yönlendirmeleri imkansız. ama yine de hızlı kanat hücumcularının çizgiye inmelerini engelleyecek kalabalık ve derin savunma lazım.

    erken gol yemezlerse

    sarı-kırmızılılar’ın özellikle erken gol yememeleri durumunda real savunmasını çıkardıkça net şanslar bulacaklarını düşünüyorum. ilk yarıda real skor bulmazsa fırsat büyür. derin savunmanın orta sahada başlaması şart. duran toplarda ramos ve varane’ın minimumda ceza sahasına gelmesi lazım. oyunu maçın hiçbir anında ceza sahası çevresinde kabul etmemek lazım.

    panikletmek mümkün

    dinamik ve temaslı bir orta saha presi maçın anahtarı. bu büyük fırsatı değerlendirip rakibi panikletmek çok mümkün. rakibin real olduğunu unutmadan, onlara real madrid olduklarını hissettirmemek şart. bu olursa zafer mümkün.

    --- alıntı ---
  • 1674
    --- alıntı ---

    galatasaray’ın bir planı yok. pas opsiyonu yaratamıyor. ayağına top gelen oyuncunun bir ezberi olmalı. birinci ve ikinci bölgeler ezbere oynamak, üçüncü bölge ezber bozmak içindir halbuki. galatasaray’da her şey birinci bölgeden itibaren doğaçlama yürüyor gibi.

    --- alıntı ---
    7 kasım 2019 tarihli köşe yazısında bunu söylemiş.

    evet tam olarak galatasaray'ın sorunu bu. muslera dan itibaren kurulan her oyun doğaçlama kuruluyor. hangi adam boştaysa top ona atılıyor, kimse boşa kaçıp top almak istemiyor, pas veren oyuncu boş alana koşup alternatif yaratmıyor. inanılmaz düzensiz oynuyoruz ve üretkenliğimiz olmuyor.
  • 1675
    --- alıntı ---

    alanyaspor, 197 isabetli pasla maçı bitirdi. 33 orta, 12 korner ve 21 şut attılar. skor bulamamayı bir kenara bırakın, bu akıl almaz bir verimlilik. peki buna ne sebep oldu? galatasaray 20. dakikada öne geçmesine rağmen 386 isabetli pasta kaldığı için. oyunu tutamadılar. bunca -kağıt üzerinde- topa hükmedebilecek oyuncuya rağmen oyunu soğutamadılar. bunun sebebi, ben de dahil hemen herkesi çok heyecanlandıran seri ve n’zonzi’nin lemina’ya uyumsağlayamayışı... lemina bireysel olarak hemen her şeyi yapıyor. her şeyi tamyapıyor. her şeyden fazlasını da yapmaya çalışıyor. n’zonzi zaman zaman lemina’nın önünde bağlantı oyuncusu olarak görev aldı ancak o işte de istenen seviyeye çıkamadı. belhanda’nın biraz kıpırdadığını söyleyebiliriz. galatasaray’ı ayakta tutan temel oyuncuların performansı oldu. savunma hattı, ömer ve tabii muslera... ilk 25 dakika için kendi iç saha standardında olmasa da diriydiler ancak sonrası için muslera’ya teşekkür etmeliler. bu şartlarda mükemmel sonuç.

    gecenin sorusu

    seri ve n’zonzi’nin bu kadar sıradan oyunlarını neye bağlayacacağız? kiralık olmanın umursamazlığına mı? peki lemina’nın bundan hiç etkilenmeden fazlasını yapmaya çalışması hiç örnek olmuyor mu?

    maçın starı

    muslera tabii ki... her maç olduğu gibi... takımın tamamının, toplamından daha fazla katkısı var. tek başına yıkılmaz bir sur. gemileri karadan yürütsen de bir yol bulup savunmasını yapıyor.

    maçın olayı

    71. dakika... 3 korner. iki inanılmaz muslera kurtarışı ve mariano’nun bacak arasından geçen topun inanılmaz bir şekilde üst direği sıyırıp dışarı çıkışı. evet 6 pasın içinde mariano’nun bacaklarının arasından geçen top başka kimse çarpmadan üst direğin üzerinden dışarı gitti.

    kısa mesaj

    muslera marcao, donk ve lemina. temel performanslar tamam. fark yaratması gerekenler ise dökülüyor. ve buna rağmen takım yarıştaö onlar biraz kıpırdasa kim bilir ne olacak! (fanatik)

    --- alıntı ---

    (bkz: 7 aralık 2019 galatasaray alanyaspor maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın