• 176
    gördüğüm en itici, gereksiz gergin, negatif enerji yayan insanlardan biri. fenerbahçe'li serdar ali çelikler'i bile keyifle dinleyebilirim ama kendisine 5 dakika tahammül edemem. kendi fikri dışındaki fikirleri asla kabul etmeyecek, kendi bildiğini her zaman en doğru olarak gören, konuşurken de arada nefes alması gereken isim. bunları iyiliği için söylüyorum.

    geçenlerde maalesef kendisini dinlemek zorunda kaldım. o dinlediğim kısa sürede de galatasaray formasının değerini bilmeyen sinan gümüş ve yasin gönderilmelidir dedi. yüzde yüz katılıyorum. 2 dakika sonra da selçuk inan bu takımın kaptanıdır gelen tepkiler haksızlık, çok emeği var minvalinde konuştu. e o selçuk değil miydi fener derbisinde ıslıklanınca galatasaray formasını, pazubandı çıkarıp sahayı terk etmeye kalkan ? galatasaray formasının değerini yasin, sinan bilmiyor da selçuk biliyor mu ? üçü de bilmiyor işte niye selçuğu eleştirmeyelim ? güçlüyü eleştirmekten korkmayın artık kardeşim be.
  • 178
    türkiye'de futboldaki tüm dertlerin sahiplikle birlikte çözüleceğini sanan "liboş".

    sahipli ingiliz, italyan, fransız, ispanyol kulüpleri borç içinde yüzerken rb leipzig hariç özel sermayeyle alakası olmayan alman kulüplerinin niye borcu yok?

    türkiye'de özelleştirmelerin doruğa çıktığı, sağ partilerin iktidar dönemlerinde ekonominin aldığı hal bellidir. özelleştirme hiçbir şeye ilaç değildir, olamaz. verimlilik ve kaliteyle özel sermayenin uzaktan yakından alakası yoktur. aksine türkiye'nin geçirdiği son 30 senelik süreç özel sermayenin ne denli tehlikeli ve yok edilmesi gereken bir şey olduğunu ortaya koyuyor zaten, üzerine çok konuşmaya da gerek yok. üretim yapmayan, kendi değerlerini üretmeyen, dışa bağımlı bir ekonomi batmaya mahkumdur. tabii bunları mehmet ayan denen kişi biliyor mu? tabii ki biliyor. kendisi dahil olduğu ekonomik sınıf nedeniyle bu tavrı alıyor. garip olan, üç kuruş para kazanıp özelleştirme delisi olan gerzekler.

    neyse.

    kendisinin kafası bu ülkede iktidardır, yani çok tehlikeli bir tiptir bu herif ve türdaşları. asla prim tanımamak gerekir.
  • 179
    almanya gibi kuralların, teşbihte hata olmasın neredeyse ayet muamelesi gördüğü bir yerde kulüplerin sahipliğe ihtiyacı yok. lakin kuralların kişiden kişiye değiştiği, kulüp yöneticilerin borçlardan kuruş sorumlu tutulmadığı bir ülke olan türkiye'mizde sahiplik işe yarar. takımların geleceğini kurtarır.

    kendisinden hiç hazzetmesem de mehmet ayan'a "sahiplik" mevzusunda katılıyorum.
  • 180
    kulüp yöneticilerinin harcanan paradan sorumlu olup olmamaları elmadır, kulüplerin özel sermayeye satılması ise armut. kulüp yöneticilerinin harcanan paradan sorumlu olduğu bir yasal düzenleme yaparsınız, çok şikayet ettiğiniz o sorumluluk konusu çözülmüş olur. demek ki; sorumluluk için sahipliğe gerek var mıymış? yokmuş.

    memlekette özel sektör sanki çok denetleniyormuş, her şey çok şeffafmış gibi konuşuyorsunuz da kaçırılan vergilerden, çalışanların haklarının gasp edilmelerinden pek haberiniz yok herhalde? zaten, özel sektör (mülkiyet) düzeni ahbap-çavuş ilişkileri yumağının baş müsebbibidir. bunu anlamak için patron-işçi ilişkilerine değil patron-devlet ilişkilerine bakmak gerekir.

    ekonomik konuları bireyler üzerinden konuşursanız gerçeği göremezsiniz. düzgün insan yoktur, düzgün sistem vardır arkadaşlar. sadece büyük sermayedarların yönlendirebildiği bir sistemde o "gevşeklik" dediğiniz şey kendiliğinden olur. siz avrupa veya amerika'da keyfiliğin olmadığını falan mı sanıyorsunuz? tabii ki var. çünkü sonuçta onlar da aynı mehmet ayan gibi sınıfsal çıkarlarının peşinde. ayrıca liberalizm ve diğer başka "sınıflı" ekonomik sistemlerin yansımaları her ekonomik katmanda farklıdır. ingiltere, almanya, fransa, norveç, isveç, danimarka gibi ülkelerde liberalizmin zengine olan katkısını; türkiye, suriye, fas, cezayir, tunus, suriye, ırak vs gibi kapitalist ekonomi açısından "geri, gelişmekte olan" diye (aslı "sömürülen"dir) ifade edilen ülkelerde ise yoksula olan yıkıcı etkisini görürsünüz.

    liberalizm malı-mülkü olana güzeldir, yoksula değil. bizim ülkemizin de kulüplerimizin de ekonomik standartları bellidir, bizler avrupa kulüplerine göre yoksuluz. ayrıca diyelim ki onların seviyesine eriştik, ne kadar sürebilir ki bu saltanat? epl kulüpleri'nin, psg'nin sonsuza kadar bu şekilde idare edileceğine inanıyor musunuz hakikaten? borç içinde yüzüyorlar, borç! alman kulüplerinin borçlanmasının önüne yasal düzenlemeyle geçilmiş işte, daha ne konuşuyoruz ki? olay sadece borçlanmaysa çözüm bulmuşlar işte gayet.

    liberal ve dolayısıyla da tehlikeli bir kafa yapısına sahiptir mehmet ayan ve türdaşları. cumhuriyet'in ilk yıllarında elde edilen bütün kazanımların düşmanı bu tür tiplerdir. her platformda mücadele etmek lazım.

    düzenleme: imla
  • 182
    bu kadar galatasaray düşmanı ve bu kadar galatasaray aleyhine yazacak ne yaşadığını merak ettiğim tırt tipi tip.

    konu jimnastikçiler ve şikeciler olunca şanlı beşiktaşımıssss, aykut hocamısssss, valbuenamısssss diye iğrenç iğrenç salyalarını akıta akıta övecek yer ararken, konu galatasaray olunca; bu fizik gücü devam etmez, galatasaray'ı zor günler bekliyor, beşiktaş şampiyon olur, galatasaray'ın kadrosu şöyle böyle ilerleyemez falan filan gibi iğrenç temennilerini bize ön görü diye satmaya çalışıyor.

    yanındaki koyu fenerbahçeli serdar ali bile galatasaray hakkında daha objektif şekilde konuşuyorken kendisindeki bu düşmanlık cezalandırılmalı.
  • 184
    bize katacağı hiçbir şey olmamasına rağmen kendini entelektüel sanan, dominant konuşarak kendini olduğundan fazla gören, gösteren ve çok zeki zanneden, taraftarlardan gelen tepkiler işine gelmeyince onların zekaları ile dalga geçer tarzda cevap veren ve hor gören, ciddiye alınmaması gerektiğine inandığım galatasaray düşmanıdır. kendilerini okur-yazar, iq'su yüksek, analitik düşünen insanlar olarak görüp; taraftarı düşük iq'lu, hor ve işe yaramaz gören zümredendir. bu zümrenin doğruyu görmesi için iyi bir araştırma yapması, aslında kendilerinin, bizlerin kariyeri ve kültürü yanında hiç bir anlam ifade etmediğini anlaması gerek artık...
  • 187
    bak bak bak hahahaa. nasıl da üzüntülü. fenerbahçe'si rezil rüsva bir şekilde oynayıp berabera kaldı ya * başladı, fenerbahçe şöyledir böyledir diye. fenerbahçe türkiye'de ileri oynamanın piriymiş falan hahaahha. evet sayın memetayan türkiye'de fenerbahçe'den başka hücum oynayan takım olmadı hiç. ne beşiktaş ne galatasaray tarihleri boyunca hiç hücum performansı göstermedi. yazık ya kimin çocuğuysa. söylediği şey de 3 temmuz'da fenerbahçe'nin şike yapmadığı yönünde. vallahi ben televizyonlarda bundan daha rezil bir yorumcu görmedim.

    en mal adam bile aykut'un 17 de 16 yapamayacağını anladı bu tipi tip hala şike yapılmadığını söylüyor.

    4 kasım 2017 kırmızı çizgi programı kendisinin ne denli bir fenerbahçeli olduğu ve ne denli bir galatasaray düşmanı olduğunun en bariz kanıtı niteliğindedir.
  • 193
    efendim biliyorsunuz artık her program kayıt altına alınıp youtube'da çeşitli kanallarda yayınlanıyor. programın içeriğine göre de binlerce tık alıyor. özellikle spor programları bu anlamda ciddi rating aracı. izlenme sayıları son derce yüksek oluyor.

    biliyorsunuz ntvspor'da da "kırrmızı çizgi" adlı bir program var. kanalın biri de bu programı kaydedip youtube'a yüklemiş. ama izlenme sayısını artırmak için de mehmet ayan'ın konuştuğu bölümleri silmiş. hatta bunu videonun başlığına da yazmış;
    "mehmet ayan'sız kırmızı çizgi". hahahahahaa. ulan ne güldüm ya.

    şimdi bu bilgi ışığında tanıma geçeyim; katıldığı programların tekrarlarının youtube'daki izlenme sayısını artırmak için konuştuğu bölümlerin traşlandığı kişi.
  • 194
    akşamdan ılgaz çınar-cüneyt kaşeleri dinlediğim için radyoda lig radyo açık kalıyor, sabah işe giderken de dandik pop şarkılı radyolara denk gelmemek için mecbur kendisini dinliyorum. genel de alakasız her konuyu sıyın cımhırbışkınımıza getirdiği için çat diye kapatıyorum (#2251010). bugün de 10 kasımdan dolayı atatürk'ün sevdiği şarkıları vs. paylaşıp güneş gazetesinin bugünkü kapağını yarım saat övdü. güneş ve bilimum havuz medya gazetelerinin son bir kaç aydır tepeden gelme emirle atatürkçülük pompaladığının farkında beyefendi ama safa yatıyor. tıpkı türkiye'deki futbolla ilgili sorunların çoğunun da iktidar kaynaklı olduğunu bilmesine rağmen iktidar övmeye devam etmesi ve tüm bu saçmalıklar kendi kendine olmuşcasına 3 maymun oynaması gibi. 3 saatlik programda futbolla ilgili hiçbir şey konuşulmaz. 1 saati falan reklamla geçer. kalan zamanda da içi boş bi konu bulup o konuda aynı cümleleri aynı lafları daha süslü kelimelerle tekrar tekrar döne döne anlatır, aralara da gizli gizli iktidar ve yandaşlarına övgüleri sıkıştırdın mı, hah tamam oldu işte. futbolla ilgili de en ufak bir analiz, neden sonuç ilişkisi, bilimsel bir veri, dünya futboluna bir referans olmadan tamamen kendi subjektif, duygusal futbol yorumlarınızı medya ve spor dünyasındaki ünlü kişilerle olan ikili ilişkilerinizden, camiadaki muhabbetlerden duyduklarınızla dinlediklerinizle birleştirdiniz mi 3 saatlik leziz laf salatanız hazır. rıdvan'ın bi tık altı. rıdvan'ın bir tık altı olan çok geniş bir küme var bu ülkede ve umarım hepsi bir gün koltuğunu okuyan araştıran takip eden, bi yerlere tanıdıklarıyla değil de tırnaklarıyla gelen yeni nesil genç spor severlere, bloggerlara bırakacak.

    türkiye neyse sporu da odur. siyasetin hukukun adaletin neyse futbolun da odur. bunu herkes anlamalı.

    bu arada bahsettiğim güneş gazetesi kapağıyla ilgili flood'a şuradan bakabilirsiniz: https://twitter.com/...s/928871143687249920
  • 196
    10 kasım 2017 tarihli kırmızı çizgi programına bir bakayım dedim. erbatur ve serdar ali çelikler yas konuşması yapıp atayı anarken kendisi gevşek gevşek sırıtıyordu. ardından alakasız bir şekilde konuyu atatürkün evliliğine getirince erbatur konuyu değiştirdi. hemen ardından özal zamanına kadar bize sizin gibi* yas tutmayı öğrettiler yeni yeni bunu aşıyoruz dediğinde kapattım programı çünkü belli ki yetmez ama evetçi bir muhabbete bağlıyacaktı.

    açıkçası yılda bir gün yapılan anma niye bu kadar batıyor anlayamadım. ayrıca sözüm program yapımcısına ve ntvspor’a; böyle önemli bir günde yayınlayacağınız goygoy programı yerine bir uzmanı davet edip (benim ilk aklıma gelen vahdettin engin olur; gs lisesi mezunu bir fenerli olması yanı sıra döneme ve konuya çok hakim birisidir) atatürk’ün spora katkısı ve bakışıyla başlayıp türk spor tarihi üzerine efsane bir program yapmak nasıl kimsenin aklına gelmez anlamıyorum.

    ayrıca mehmet ayan programın başında “bir çoğumuz zaman zaman atatürkün fikirlerine ve kendisine karşı düşüncelere sahip olduk” gibisinden birşeyler söyledi hamdolsun o duruma düşenlerden değiliz. allah ıslah etsin.
  • 199
    18 kasım 2017 başakşehir galatasaray maçının skoruna sevinmediyse bir daha internette futbol konuşmayacağım. çoğu maça gider kendisi, bugün maçın sonunda adebayor'un üçlüsüyle coşan şeref tribününü gösterdiler, oralarda bir yerlerde olduğuna adım gibi eminim.

    sezon başından beri açıktan başakşehir taraftarlığı yapıyor, ona zaten girmiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın