• 777
    bu sene ilk defa maçını izlediğim takım. rakipleri de son şampiyonlar ligi şampiyonu chelsea. dakika 55'ten sonra açtım maçı. ceza sahası içinde chelsea'ye bir defa bile vurdurmadılar. pasla çıkarken saçma sapan top kayıpları görmedim. ayrıca jack grealish ile 2 tane net pozisyon harcadılar. deplasmanda son şampiyonlar ligi sahibine hemide forvetinde lukaku olan bir takıma pozisyon vermedi adamlar. öyle çakılı çapa ön libero falan da yok adamlarda. e bu kadar hücum ağırlıklı oyuncuyla nasıl pozisyon vermiyor kolay kolay bu adamlar ? çalışıyorlar amk. karşındaki takımın değeri sanki 100 milyon euro. manchester city'nin değeri 1 milyar euro. peki chelsea kaç ? 880 milyon euro. yani aradaki tek fark jack grealish. bu seviyede bunun para ile alakası yok. psg de para harcıyor.

    bizim oyun stilimiz de güya city gibi ya hani. biz daha kayseri'ye karşı pas yapamıyoruz. takım değeri olarak aramızda 10 kat fark olan takıma karşı dünya kadar pozisyon veriyoruz. bunun para ile alakası yok arkadaş. city'nin oynadığı oyunu kayseri'ye karşı alanya'ya karşı oynayabilmek için 1 milyar euro harcamaya gerek yok. ha rakipler güçlü olur bu oyunu yansıtamazsın illa harcamak lazım ama türkiye süper liginde bu bahane değil aga. takım olarak çalışmıyoruz. birileri çalıştıramıyor. bu kabak gibi açık.

    (bkz: 25 eylül 2021 chelsea manchester city maçı)
  • 780
    25 eylül 2021 chelsea manchester city maçında chelsea'ye tam manasıyla üstünlük kurmuş takım. zaten topu vermediler. kaçırdıkları pozisyonlarda ceza sahası içinde city oyuncularının ayak uzatamadıkları harici 1 tane de çizgiden top çıkardı thiago silva. chelsea ise maçı tek tehlikeli pozisyonla bitirdi o da ceza sahası dışından çekilen kovacic şutu, o da defansa çarptı zaten. garibim chelsea çaresizlikle duran top kovalıyordu. guardiola gerçekten müthiş hazırlanmış maça. şampiyonluk adayı görülen chelsea'ye bu kadar üstünlük kurmak başarılı bir iş.
  • 781
    2011-2012 sezonunda tarihi bir şampiyonluk kazanan kulüp. bugün o şampiyonluğun mimarlarından ve son golü atan agüero futbolu bıraktı. çoğumuzun kafasında hala unutulmaz olan "aguerooooo" seslenişini bir kez daha dinlemek ve o zamanki heyecanı hatırlamak isterseniz 13.05.2012 m. city-qpr maçının son 10 dakikasını aşağıdan izleyebilirsiniz.

    https://www.youtube.com/watch?v=xOt9dmkydwM
  • 786
    istediğiniz kadar para harcayın guardiola ve city'nin başardığı şeyler sadece parayla olacak şeyler değil. takıma gelen oyuncuların nasıl sınıf atladığını görememek için futbol cahili olmak lazım. oynadıkları futbol da sadece parayla en iyi oyuncuları alsanız bile oynayabileceğiniz oyun değil. üstüne foden gibi altyapı ürünleri de var. bence şu an dünyadaki en iyi altyapı çıkış oyunculardan biri.

    en basitinden cancelo juve'de oynuyordu, sıradan bir bekti. şu an ters ayak olmasına rağmen dünyanın en iyi sol beki.
  • 787
    tamamen bir pr takımıdır. aynı diğer arap sermayesi ile kurulan takımlar gibi. araplara satılmadan önce son şampiyonluğunu 1968 yılında almış. bir kulüp. sonu kupasını ise 1976 yılında almış. kaderleri ise 2008 yılında araplara satılması ile değişiyor. eğer araplar olmasaydı ne yetenekli futbolculara ne de bu futbolculara seviye atlattıracak pep guardiola gibi hocaları olmayacaktı. arapların dünyaya sevimli görünme çabasından başka bir şey değil manchester city.
  • 788
    daha önce pep'in başlığında yazmıştım. city için sanki sadece city para harcıyor gibi bir algı var ancak ondan daha çok para harcayan takımlar olduğu gibi hemen ardından gelen takımlar da en az onun kadar para harcıyor. everton galiba son 5 senede onlar bile 500 milyon gibi bir şey harcamışlardı.

    pep, city'nin başına geçtiğinden beri transfere harcanan paralara bakalım:

    1- barcelona: 943 milyon euro
    2- chelsea: 881 milyon euro
    3- city: 844 milyon euro
    4- juventus: 827 milyon euro
    5- manu: 735 milyon euro
    6- psg: 705 milyon euro
    8- arsenal: 645 milyon euro

    bir plan çerçevesinde takım üstüne koya koya koya işlendi. aynı 5 yıllık sürede manchester united ile aynı parayı harcadılar, bulundukları seviyeyi karşılaştırabilirsiniz.

    listede görüleceği üzere aynı seviyede para harcayan takımların hangisi city'nin bulunduğu seviyede? yahu adamlar forvetsiz oynuyor. bildiğin forvetleri yok ona rağmen ligde en çok gol atan takım. foden, de bruyne, grealish falan dönüşümlü forvet oynayacak şekilde tuhaf bir şeyler deniyorlar.
  • 792
    sven-göran eriksson'un çalıştırdığı manchester city'i hatırlıyorum da, epey kötü takımdı.
    aslında kadroları fena değildi ama oynadıkları oyun çok sıkıcıydı.
    manchester united'ı bir sezonda iki kez yenmelerine rağmen, chelsea'den 6, middlesbrough'dan 8 yemişlerdi.
    eski city'i bilenler, şimdiki city ile karşılaştırdıklarında geldikleri noktaya inanamazlar.
    her ne kadar arap sermayesi satın alsa da, harcadıkları paranın yanı sıra, gelişerek bu günlere geldiler.
    yani mesele şampiyon olup olmamak değil. mesela bir paris saint-germain, hiçbir zaman toplama takım görüntüsünden kurtulamadı.
    hücum hattı neymar - mbappe - messi olmasına rağmen hala aynı görüntüdeler.
    neymar - suarez - messi üçlüsüne sahip olan barcelona o görüntüde değildi.
    manchester city de arap sermayesine geçtiği ve önemli transferler yaptığı dönemde, şampiyon olmasına rağmen toplama takım görüntüsünden kurtulamamıştı.
    özellikle guardiola ile bu görüntüden kurtuldular.
  • 796
    --- alıntı ---
    1) man utd - £909m (4 major trophies)

    2) man city - £832m (11)

    3) arsenal - £493m (4)

    4) everton - £362m (0)

    5) aston villa - £358m (0)

    --- alıntı ---

    https://www.dailymail.co.uk/...t-FOUR-trophies.html

    son 10 senede transfer için ödenen bonservis ücretlerinde 832 milyon pound zarar ettiği gözüken ingiliz futbol takımı. bu süre zarfında 11 adet kupa kazanmışlar. bölgesel rakipleri man.united ise 909 milyon pound zarar edip, 4 kupa kazanabilmiş.

    man. city büyük paralar harcarken diğerleri ciklet parasıyla transfer yapıyormuş gibi algılanmasına karşıyım. aston villa bile 358 milyon pound zarar etmiş. premier lig şartları diğer çoğu lige göre adil sayılır.

    edit: kaldı ki chelsea'nin abramoviç tarafından satın alınmasıyla, manchester city'nin el değiştirmesiyle premier lig'in bugünkü marka değerine ulaştığı da bir gerçek. yüksek harcama yapabilen lokomotif takımlar sayesinde alt seviye takımlar da yüksek yayın gelirleri elde edebiliyor. big six değerlendirmesi yapılırken bunların da gözden kaçmaması önemli.
  • 797
    bir kulübün büyük sayılması için başarılarının ne zamandan başlaması lazım merak ettiren takım. yaygın görüştür, arap sermayesi muhabbeti vardır, bundan ötürü psg'dir city'dir bu takımlara sempati beslenmez de ingiltere'de sahipsiz kulüp yok ki? arap yerine amerikan sahip olunca daha mı farklı oluyor hatta bunu dediğime inanamıyorum ama araplar en azından takımların gelişimi için para harcıyor (gerçek bile olsa dediğimden rahatsız oldum, çünkü futbolu kendilerini şirin göstermek için kullanıyorlar bence). arsenal yıllardır transfer yapmadı wenger döneminde, sahipleri karhane gözüyle bakmaya başladı kulübe, geldikleri durum ortada. şimdi para saçıp toparlayamıyorlar.
    city son 10 yılı özellikle de son 5 yılı domine eden kulüplerden. insanların gönülleri kabul etmese de akılları farketmeden kabul etti. manchester city adı geçince bir ürküyorlarsa bunun sebebi şu an citynin büyük olması. eğer türkiyedeki gibi bir yapı yoksa, ülkenin büyük çoğunluğu 4 takımı desteklemiyorsa (portekiz de güzel örnek buna) kulüplerin tarihleri cidden geçici. nothingham forest o zaman cogu avrupa devinden büyük olurdu ama değil. city 30 yıl önce satın alınıp yatırım yapılsaydı büyük kulüp mü olacaktı mesela? veyahut chelsea'yi cityden ayıran ne? 20 yıl önce satın alınmış olması mı?
    dünyanın en iyi hocasını ve bu hocanın okyanus içinden çekilen damla gibi tek tek seçip, onlardan başkasını istemediği seçilmiş oyuncuları para ödemeden nasıl bir araya getireceksin?
  • 798
    günümüzde dünya futbolunun en önemli markası - takımıdır. aksi iddia edilemez.

    barcelona'nın milyar euro'luk borcu, real madrid'in eski günlerinden uzakta olması, united'ın sir alex ferguson sonrası halen toparlayamaması, psg'nin tek takımlı bir ligde olması ve buna rağmen lille gibi bir takıma şampiyonluk bile verebilmesi, bayern'in yeni teknik adamı ile zamana ihtiyacı olması city'nin özellikle son bir kaç yıllık dominasyonunun önemini ortaya koymaktadır.

    şimdi siz "city'nin tarihi yok" derken "tarihinde kazandığı kupa yok" demek istiyorsanız, haklısınız ancak bunu chelsea için de söylemezseniz siz sadece arapların kulüp alıp başarılı olmasına karşısınız demektir, rus yapınca bunu bir problem teşkil etmiyor.

    bakın, chelsea'nin roman öncesi başarıları:

    1 x lig şampiyonluğu (1955)
    2 x kupa galipleri kupası (1971 - 1998)
    3 x fa cup (1970 - 1997 - 2000)
    2 x lig kupası (1965 - 1998)
    1 x uefa süper kupası (1998)
    2 x community shield (1955 - 2000)

    toplamda chelsea'nin rus yatırımcısı gelmeden kazandığı kupa sayısı 11.
    kaynak: https://www.chelseafc.com/...story/trophy-cabinet

    manchester city'ye bakalım:

    2 x lig şampiyonluğu (1937 - 1968)
    4 x fa cup (1904 - 1934 - 1956 - 1969)
    2 x lig kupası (1970 - 1976)
    3 x community shield (1938 - 1969 - 1973)
    1 x kupa galipleri kupası (1970)

    city'nin arap yatırımcısı gelmeden kazandığı kupa sayısı 12.
    kaynak: https://www.mancity.com/...chester-city-history

    ayrıca city'nin yaptığı yatırım dünyanın en üst düzey ligi olan premier lig'de karşılık alıyor. insanlar eleştirirken "tarihi yok" diyor, tarihten kasıt ne burada onu tam bilmiyorum ama sizce büyük takım illa ki geçmişinde çatır çatır vurup dağıtıp herkesi yene yene sürekli şampiyon olmuş takımsa, dünyada büyük takım yok. barcelona'nın, real madrid'in hatta bayern'in almanya'da bile zaman zaman kötü olduğu, başarısız olduğu zamanları vardır. elbette küme düşmek, şampiyon olamama başarısızlığından büyüktür ancak başarı odaklı bakacaksak geçmişinde de chelsea'den büyük bir kulüpten bahsediyoruz, yapılan yatırımlar sonrasında da chelsea'den büyük bir kulüpten bahsediyoruz mesela burada. ayrıca "big six" dediğiniz oluşumun içerisinde tottenham'ın sayılıp da city'ye "orada olmayı hak etmeyen tek kulüp" denmesi ciddi anlamda abesle iştigaldir.

    aslen bir united taraftarıyımdır ingiltere'de, ama kabul etmek lazım son 5 yılda, hatta 10 yılda premier lig'deki en büyük takım çaresiz bir şekilde city, yerine başarı olarak kimseyi koyamazsınız. klopp ile liverpool şampiyon olduğunda çok umutlanmıştım, belki bir rekabet sunabilirler diye ama city'nin harcayabileceği kaynakların üzerine bir de pep guardiola faktörünü eklediğimizde maalesef ki rekabet sonlanıyor.

    ki büyük takım olmak da böyle bir şeydir. rekabeti kaldırıp bir kenara atar, domine edersiniz. city'nin yaptığı tam olarak bu.

    edit: chelsea'nin lig şampiyonluğuna 1955 yerine 2005'i almışım, düzeltildi. uyarı için brightvisit'e teşekkürler.
  • 800
    premier lig'de bu kadar güçlü rakipler varken pep guardiola sonrası bu dominasyonu sağlamak müthiş bir başarı.

    para harcanıyor elbette ama para ile yapılabilecek en iyi işi yapan bir teknik direktör var.

    (bkz: pep guardiola)

    obsesif bir adam bu.

    geldiği günden beri 6. sezonda 4. şampiyonluğa koşan ve 330 maçta 2,35 maç başı puan ortalaması yakalamış birisi.

    tek eksiği bence ucl.

    orada da tek maçlık performansların etkisi tartışılmaz.

    uzun bir lig serüveninde bence daha iyisi yok ama bazı maçlar, bazı günler istedikleriniz olmaz.

    ben yine de kendisinden m.city'i ucl şampiyonu yapmasını bekliyorum.

    teknik direktör farkının ne olduğunu pep guardiola m.city'den ayrıldığı gün çok daha net anlayacağız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın