resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 1
    kendisini sevmek veya saygı duymak suç olmuş neredeyse. fatih terim'in gelişiyle gelen pozitif sonuçlar ve takımın gözle görülür şekilde çıta yükselmesiyle beraber frank rijkaard'a sövme eşiğide artmaya başlamış.

    öncelikle fatih terim zaten tartışılmaz kendisi 1 numaradır her zaman galatasaray için. bizim de gönlümüzün hocasıdır, kredisi sonsuzdur.

    ancak fatih terim'i överken rijkaard'a bok atmak nerden çıktı şimdi.

    en basitinden örnek verelim;

    http://www.youtube.com/watch?v=MVxYBzdh4Sw

    şu videoya bakın. fatih terim milan-inter maçını yorumlamak üzere gittiği milano'da ve san siro'da nasıl karşılanıyor. milan taraftarları kendisini nasılda seviyor, sayıyor.

    fatih terim milan'da hiçbir şey kazanmadı, tarihte yazmadı. uefa, şampiyonlar ligi veya seri a şampiyonluğu da yaşamadı. hatta tam tersine milan klübü fatih terim'in görevine son verdi. hatta görevine son verildiğini fatih terim türkiye'de iken öğrendi. takımın başında bile değildi.

    saygı meselesi işte. milan taraftarı başarı kazanmadığı halde eski hocasına saygı gösteriyor.

    biz ise frank rijkaard'a olumlu birşey söyleyemiyoruz.

    suudi arabistan'a gidişiyle iyice anti-rijkaard timi toplanmış sallıyor da sallıyor.

    kim ne derse desin ben de saygıyla anacağım kendisini. 2009-2010'da şampiyon da olabilirdi rahatlıkla. 3 maçta oyuncuların yaptığı bireysel hatalarla (eskişehir-trabzon-fener) şampiyonluk kaçtı hem de 5 puan öndeyken. athletico madrid'e hakem saçmalığıyla elenildi.

    milan taraftarı "imparatore grande" der fatih terim için.

    bazı yazarlar frank rijkaard için " höhöhö işte nerde rijkaard hani avrupa'da takım çalıştırırdı. barcelona zaten makine sistemi babamda şampiyon yapar !!11!" der.

    eskilerden yapı kredi reklamı vardı hatırlayanlar çıkar. oradaki adamların söylediği gibi;

    anlayış farklı, kültür farklı...
  • 5
    kendisiyle barış manço'nun yaptığı şöyle hoş bir söyleşi var. milan yıllarında, gullit ve van bastenle birlikteyken. o günlerde barış manço'nun gelecekte türkiye'de oynar mısın sorusuna hiçbir şey belli olmaz diye yanıt vermiş. gerçekten de bir rüya gibiydi ama buralara geldi. galatasaray'a. hem de teknik direktör olarak..

    hatta galatasaray için, isviçre takımına * 5 gol atıp neler yaptığını herkes gördü gibisinden bir şeyler söylemiş. vay be.

    http://siz.net/...la-birlikte-videosu/
  • 6
    http://gss.gs/Xh

    galatasaray kulubu'nun baskani unal aysal her firsatta floryanin eski yonetim donemindeki icler acisi haline atifta bulunuyor.once bu degisti diyor.frank rijkaard'i hala basarisiz diye anip,galatasaray tarihi adina ipe germek bu gercegi goz ardi etmekten baska birsey degildir.

    bu kadar elestirilen adam ne yapti?
    -sportif olarak basarisizmis!hangi istedigi transfer yapildi?en basitinden kaleci alinmadi takima,hersey olur da kaleci yahu kaleci takimin yarisi.ustune geleni yeme yetisine sahip adamlar konuldu kaleye.
    -disiplin yokmus takiminda suclu rijkaardmis!disiplini saglamaya calisti da ne oldu?adamin bir macligina diye kadro disi biraktigi futbolcu hocaya atar yapti,ertesi mac malum olaylar yasandi.frank rijkaard takimdan sutlandi.ustelik bu futbolcu sene basinda cikip ''frank rijkaard'in son sansi vb.'' laflar etti yonetim kurulu uyesi gibi.bir yonetici de cikip demedi sen kimsin diye?christoph daum'dan bile basarisiz oldugunu dusunenler,bir futbolcu cikip lig baslamadan boyle bir laf etse o begenmedigimiz takimlarda o oyuncuya neler olur siz biliyorsunuz.
    vb.bircok bence temelsiz iddia.

    haldun ustunel florya icin bir dengeydi.oyle yada boyle bir disiplin unsuruydu.haldun ustunel'in yonetimde pasifize edilip kusturuldugu gun hersey bitti.frank rijkaard doneminin katili de bu olay oldu.sonra takimin beli dogrulmadi yonetim gidene kadar.frank rijkaard basarisiz olmamistir,basarisiz olmasi icin yonetim elinden gelen gayreti gostermistir.artik bilmem kac sayfa olan adnan polat-adnan sezgin ikilisinin kariyerini mahvettigi kisiler listesine seref listesinden giris yapmistir.

    yazik oldu cok yazik oldu.iste bu yuzden avrupa futbolunun icinden gelen adamlar yonetici olmali turkiye'de.en azindan hocanin isinin senin verecegin oyuncularla taktik kurmak degil,taktigine uyacak oyunculari aldirarak taktik uygulamak oldugunu bilirlerdi.bu bile olsaydi polat yonetimindefrank rijkaardhakkinda cok farkli seyler konusuyor olurduk su an.
  • 8
    artık tartışılması pek de anlamlı olmayan eski hocamızdır. geldi ve başarısız oldu, neden başarısız olduğunu o zamanlar tartışmıştık zaten.

    reis de bahsetmiş zaten: http://holiganbros.blogspot.com/...r-futbol-ulkesi.html

    ben genel anlamda kalitesine söz söylemem ama bize uygun olmadığı açıktı. asıl mesele hala burada rijkaard şöyleydi böyleydi diye tartışmak olacaktır.

    http://inciswf.com/bitmednz.swf
  • 10
    frank rijkaard'ın teknik direktörlüğüne dair o meşhur tespit bire bir şuna denk;

    http://www.youtube.com/watch?v=WWc9iT1R72U

    kült kahvehane muhabbetine döndü iyice; batının ilmini değil ahlaksızlığını aldık, dişi köpek kuyruk sallamazsa erkek köpek peşine dolanmazmış, nerede o eski bayramlar, ha evet bir de frank rijkaard aslında hazır sisteme konmak dışında hiçbir meziyeti olmayan çok kötü bir teknik adam.

    aferin, tebrikler...
  • 11
    2010 ekim ayı arkadaşlar soruyorlar sen maç bakmıyordun hani ankaragücü maçında işin ne? diye. o zamanlar yönetime tepkiliyim maç seyretmiyorum. onlara servet'in maçı nasıl satacağını ve hangi oyuncuların ona iştirak edeceklerini merak ettiğimden izlemeye gittiğimi söylemiştim. emin olmadan kimseyi zan altında bırakmak istemeyen biri olarak servet dışında kimseden %100 emin olamadım ama haklı çıktım. basiretsiz bir yönetimin kurbanıydı rijkaard. transfer konuları gibi olaylarda başarılı olan yönetim takım içi yönetim konusunda çok kötüydü. türkiye'nin en çok izlenen spor kanalının en çok izlenen programında üstüne basa basa teknik direktörünün sezonu takımda tamamlayacağını söyleyip 2 aya kalmadan kovabilen bir başkana sahipti bu yönetim.
    (bkz: 1.40)
    http://www.youtube.com/watch?v=HzpCXQ90hh8
    (bir de nisanda * sözleşme uzatmayı teklif edecekmiş:)

    http://www.radikal.com.tr/...57&CategoryID=84

    gelelim rijkaard'a, 'man management' konusunda iyi bir adam değildi. eto'o, ronaldinho gibi oyuncularla da sorun yaşamış daha sonra barcelona düşüşe geçmiş ve şampiyonluğu real madrid'e kaptırmıştı. galatasaray'a gelirsek, öncelikle o zamanlar sözlükte yazar olsaydım ısrarla rijkaard'ın yanına otoriter bir türk yardımcı getirilmesi gerektiğini yazacaktım. takıma uyumu ve takımdaki türk oyuncu tayfasının kontrolü açısından. mesela bu bahsettiğim olay, 'kontrol', 'iletişim' şu anda en üst seviyede. bunlara menfi medya baskısını da eklersek o zaman için gelecek pek parlak gözükmüyordu. nitekim ilk günlerinde çok güzel taç organizasyonları yapan takım, mustafa sarp'ın sabri'nin oyunlarında ciddi gelişme gözüken takım (isteyen rijkaard'ın ilk sezonundaki hazırlık maçlarını ve sezonun ilk yarısını seyredebilir, o karakterinden hiç haz etmediğimiz adamı tanıyamayız) sezon sonuna doğru düşüşe geçti ve beklentileri karşılayamadı. sonra polat yönetiminin 'küçülme' kararıyla beraber keita gönderildi. ısrarla keita'yı rijkaard'ın istemediğine inandırdım kendimi. fakat ne zaman benim hayranlık duyduğum o 2 oyuncu alındı (lorik cana ve z.misimovic) anladım ki yönetim rijkaard'ı iplemiyor. onlar çok iyi oyuncular evet ama rijkaard'ın sisteminin tam aksi oyuncular aynı zamanda. daha sonra öğrendiğimiz üzere rijkaard'ın ısrarla istediği m.arteta gibi transferlerin yapılmamasıyla boş bir ortasaha, m.sarp,ayhan,b.özbek ve e.çolak sahip bir ortasaha (evet rijkaard muhalifleri e.çolak ismi var orda arkasında s.inan, önünde elmander sağında hamit,eboue yok ama bu çolak değil mi r.madrid kapımızda yatıyor adam için rijkaard değerini bilemedi!!) hiçbir isteği yerine getirilmeyen ve bunun sonucunda motivasyonu düşen bir rijkaard, 1 sene öncesinde taç atışlarını bile organize kullanan takımdan sıradan bir takıma evrilme sonucunda s.çetin başta olmak üzere birkaç oyuncunun hocalarını satmalarıyla beraber rijkaard gitmiştir. geç olmaz merak etmeyin, kına yakabilirsiniz. yiğidi öldürün ama hakkını yemeyin artık.

    tanım: marjinal takılmaya çalışan taraftarın laf attığı hoca.

    not: e.çolak'ı 16sından beri takip eden ve patlama yapmasını bekleyen ve bu sene de zevkle izleyen ve izleyecek bir kişi olarak yazdım yorumlarımı. ironik taşlamam umarım e.çolak'ın kasımpaşa maçı üzerinden rijkaard'a sallayabilme yeteneğine sahip yazar arkadaşlara ulaşmıştır.
  • 14
    --- alıntı ---

    galatasaray'ın eski teknik direktörlerinden frank rijkaard, sarı-kırmızılıların şampiyonlar ligi'nde son 16'ya kalmasından dolayı mutlu olduğunu söyledi.
    ...
    rijkaard "takımı ben çalıştırırken maalesef durumlar farklıydı" şeklinde konuştu.
    ...
    fifa.com'un "barcelona'dan sonra galasataray'a gittiniz, şampiyonlar ligi'ndeki başarıları hakkında ne düşünüyorsunuz" şeklindeki sorusunu yanıtlayan rijkaard: "bir başarı elde edemedim, güçlü bir takım oluşturmak için ihtiyacımız olan iyi transferleri yapamadık" diye konuştu.

    halihazırda suudi arabistan milli takımının başında bulunan rijkaaard aynı soruyu yanıtlarken devamla "iyi başlamıştık ama sonra düştük; çünkü güçlü bir takım oluşturamadık. şimdi galatasaray'ın başında birlikte çalışan, mükemmel bir yönetim kadrosu var ve güçlü bir takım oluşturmayı başardılar. mutluyum onlar için, takım için gerçekten harika bir şey." dedi.

    --- alıntı ---

    http://gss.gs/bVR
  • 15
    http://www.f5haber.com/...uyor-haberi-3859780/

    beşiktaş ile görüştüğü söylenen eski antrenörümüz.

    buyursun gelsin ülkemize sever sayarız. sıcak, efendi,sempatik adamdır bizim için de elinden geleni yaptığına eminim ama olmadı... * inşallah gelir fakat kendisi adina tek dileğim galatasaray'da kendi dönemine denk gelen karaktersiz oyuncu grubu gibi bir grupla beşiktaş'ta da karşılaşmaması.

    ha bi de beşiktaş'ta 3.lük başarıdır hocam, rahat ol.
  • 21
    galatasaraya gelen bütün büyük yabancı teknik adamlar gibi kendisi de cesur olamamasının sıkıntısını çekti.

    ondan önce, benim kendisiyle ilgili hatırladığım en sıkıntılı şey şuydu ki geldiği günkü basın toplantısında önce "buradan önce barcelonada çalıştım" dedi. tercüman beklerken tercümana baktı ve "bunu çevir" dedi. açıkçası şu surat ifadesine büründüm:

    http://www.wtfunphotos.com/...ele_bros-d78j50s.jpg

    çünkü zaten tüm dünyanın bildiği bir şeyi kalkıp da karşısındaki insanların gözüne sokmanın hiçbir anlamı yoktu. zaten ukala bir adamdı ama o tavrına fena sinir olmuştum. yine de gidene kadar durduk arkasında. olmayacağını anladığımda bile idealist gibi kalsın diyip durdum. ardından hagi geldi, çok da üzülemedim gidişine. sonra hagi de gitti.

    sonrasında da fatih terim geldi, haginin gidişine de o yüzden o kadar üzülemedim. sonra terim de gitti. mancinide bu döngü kırıldı ama sanırım en çok da mancininin gidişine üzüldüm.

    lan ne karaktersizmişim, galatasaraya kim gelse sevmişim bildiğin. seçicilik sıfır.
  • 22
    iki kez la liga sampiyonu yapip, bir de sampiyonlar ligi'ni kazandigi barcelona'daki kazanma orani ile galatasaray'daki kazanma orani arasinda sadece %0.87'lik bir fark olan teknik adam. yani galatasaray döneminde de asagi yukari barcelona'daki galibiyet oranini yakalamis. keza o dönemin kadrosunda da evlere senlik futbolcular vardi. hucum hattimiz disinda o kadar da iyi bir kadromuz yoktu.

    https://tr.wikipedia.org/...009-10_sezonu#Oyuncu
  • 24
    eline sadece 10 kilogram salatalık verilen ve kendisinden yahni yapılması istenen teknik direktörün hazin hikayesidir, rijkaard'ın türkiye macerası. on haftalık baros, maç başı altmış dakikalık harry kewell ve elano çıktığında ankaragücü'nden hallicesi kalan takımın motoru patlatmasıdır başka bir bakışta. rijkaardlı dönemin ilk altı hafta lig performansını vereyim:

    gaziantepspor - galatasaray : 2-3
    galatasaray - denizlispor : 4-1
    galatasaray - kayserispor : 4-1
    ankaraspor - galatasaray : 0-3
    galatasaray - beşiktaş : 3-0
    kasımpaşa - galatasaray : 1-3

    takım oldukça rezil ve kalitesizdi ama rijkaard bir imkansızı başarıp ilk altı haftada altı galibiyet ve farklı skorlar alınca taraftarlar dahil herkes farklı beklentiler içine girdi halbuki bu durum tabiri caizse motorun fazla zorlanmasıydı, kimselerin farketmediği şekilde. sonrasında da motor bir patladı, tam patladı zaten. emre denen insanlığını yitirmiş nesne baros'u sakatlamasa, bu rezil geri hatta rağmen şampiyon yapacaktı rijkaard takımı. ligin sonlarına doğru zaten bursaspor- fenerbahçe şampiyonluk yarışı verdi ki bu ikilinin herhangi biri yerine galatasaray yarışa girmiş olsaydı genetiğimizden dolayı da ittire kaktıra şampiyon olurduk. olamadık...

    leo franco, ufuk ceylan, orkun uşak, servet çetin, hakan balta, lucas neill, gökhan zan, emre güngör, emre aşık (takımın savunmada yeterli tek ismi), volkan yaman, caner erkin, sabri sarıoğlu, serkan kurtuluş, linderoth, mehmet topal, bam, aydın yılmaz, arda turan, serkan çalık, yaser yıldız. içim daraldı yazarken bile, siz düşünün takımın halini. bilhassa arka tarafın hali içler acısı resmen. servet çetin, gökhan zan gibi kağnı stoperler, beklerin kan ağlıyor. orta sahan kala kala kalmış mustafa sarp, barış özbek, ayhan akman ve mehmet topal'a hatta mehmet topal da o zamanlar bildiğiniz yetersiz vasıfsız bir eleman yani. linderoth zaten ebedi sakat, öyle ki bu orta saha içinde ayhan, modric gibi kalıyordu.

    şimdi şöyle diyenler de var, ''ee ama ileri hattımız çok iyi.''
    eh iyi de arka tarafı ne yapacağız? ön ve arka taraf tıpkı şu resimdeki gibi: https://i.hizliresim.com/lWpODp.jpg
    koskoca real madrid bile hücumu ile savunması arasındaki köprüyü kuramadığında rezil rüsva oldu da biz mustafa sarp- barış özbek ile mi olmayacaktık?
    yahu adamların ileri hattı ronaldo, james, bale ve benzema'dan oluşuyordu. orta sahalarında da yine modric gibi dünyanın en iyi iki yönlü orta sahası vardı buna rağmen casemiro gibi çapa bir orta saha kullanmadıklarından senelerini heba ettiler. ne ispanya'da ne şampiyonlar liginde hedeflere ulaşamadılar. bakın komple orta saha eksikliğinden bahsetmiyorum, tek bir oyuncunun yarattığı skorsal farktan bahsediyorum, tek bir oyuncu! rijkaard dönemi galatasaray'ında baştan aşağı orta saha yetersiz. bu adam ne yapsın da hücum ile savunmasını birleştirsin?

    bakın orta sahamıza tekrardan göz atalım: barış özbek, mustafa sarp, ayhan akman, mehmet topal, linderoth.
    barış özbek, mustafa sarp, ayhan akman, mehmet topal, linderoth.

    ha savunma dörtlün mükemmel olur da bir ihtimal bu zaafını kapatırsın ama savunma daha da rezalet. serkan kurtuluş ve sabri sağ bek rotasyonumuz. caner erkin denen truva ve volkan yaman da sol bek rotasyonumuz. stoperler lucas neill, gökhan zan, servet çetin, emre güngör falan. kalecin desen orkun uşak, leo franco, ufuk ceylan.
    top rakipteyken santrayı geçti mi bildiğin sı.tın yahu. çaren yok yani. bam karşıladı karşıladı karşılayamazsa rakip futbolcuyla servet çetin- emre güngör- gökhan zan baş başa kalıyor. onlar da karşılayamazsa zaten gol. kaleye gelen her isabetli top gol.

    rijkaard bu kalitesizliğe rağmen 64 puan topladı, bu kalitesizliğe rağmen baros sakatlanmadan evvel ilk altı haftada 18, ilk dokuz haftada 22 puan topladı.
    rijkaard bu kalitesizliğe rağmen takıma göze hoş gelen bir futbol oynattı.

    ha adamcağız sadece kalitesizlikle de değil, takım içindeki hainlerle de uğraştı: (bkz: servet çetin)
    takım içindeki artistlerle de uğraştı: (bkz: caner erkin)

    zaten adam barcelona'dan sonra böyle rezil bir kadroya teknik direktörlük yapınca kulüp kariyerine son verdi. bize gelene kadar dünyanın ilk beş teknik direktöründen biri olan adama teknik direktörlüğü bıraktırdık erken yaşta.

    1998'den 2010 yılına kadar geçen 12 senede sadece 3 sezonu boş geçiren rijkaard,
    galatasaray'dan sonra bir daha kulüp takımı çalıştırmadı. çalıştırdığı tek takım da suudi arabistan milli takımı. ondan sonrasındaysa hiçbir şey yok. elinde şampiyonlar ligi kupası yükselmiş bir teknik direktörün türkiye'ye uğradıktan sonraki halidir işte bu. barcelona'ya on yıldan fazla ekmeğini yiyeceği bir düzen bırakmasına karşın, kendine has imzası olan ender teknik direktörlerden olmasına karşın türkiye gibi kaotik bir ortamda hem kadronun kalitesizliği hem taraftar profilinin yetersizliğinden başarısız olup çekip gitmiştir. gittikten sonra da kendini futbol uleması sananlar ''ben demiştim'' demiş, sözleri unutulduktan sonraysa ''kaliteli teknik direktör almak lazım himmet abiiiey''e geçiş yapmışlardır.

    mesela 2017-2018 sezonu galatasaray kadrosunu rijkaard'a versen ben diyeyim 75, sen de 85 puan toplardı.
    ahh ahh!

    yedi senedir kulüp takımı çalıştırmamasına rağmen bugün teknik direktörlük için getirmemiz söz konusu olsa zerre tereddüt etmeden kabul ederdim.
    https://www.youtube.com/watch?v=AMsuuNfFqWk

    seni unutmayacağım kıvırcık adam...
App Store'dan indirin Google Play'den alın