• 494
    galatasaray sözlük yazarlarına söyleyecek şeyleri olan kullanıcı. hop format gereği bir kere daha kendimden 3. tekil şahıs olarak bahsetmek zorunda kaldım. sevmiyorum bunu ama lanet olsun hagi mecbur bırakıyor. bu arada bana göre bu sözlükte bu güne kadar yazdığım en önemli şey olacak. çünkü bir çok tez ve antitez çarpışmasından ulaştığım sentezi paylaşıcam. özetle benim hayatıma yön veren bir şey, günümüz türkiyesindeki kalkanlarımdan... okursanız belki faydası olur. belki de zaten çok daha iyisine sahipsinizdir bu sentezin, bilemiyorum. ya da eksik ufak bi parçayı tamamlar.

    aslında söyleyeceğim şeye şu entryde ucundan değinmişim: (bkz: #3063829)

    discovery'de mi, nat geo'da mı denk gelmiştim hatırlamıyorum; amerika'da yapılan bir deneyde kendini liberal olarak tanımlayan deneklerle muhafazakar olarak tanımlayan deneklerin zihin yapısının işleyişinde çok ciddi farklar tespit edilmiş. aynı problemle karşılaşan bir muhafazakarın karar alırken beynin en aktif kullandığı bölgesi amigdala olurken liberal birey frontal korteksini aktif olarak kullanmaktadır. amigdalanın görevlerinden biri de insanın karşısındaki olayın tehlike olup olmadığına karar vermesi, tehlikeyse saldırarak mı yoksa kaçarak mı ya da bir başka yolla mı bu tehlike ile başa çıkacağını ve içgüdesel diyebileceğimiz duygusal tepkilerden hangisinin kullanılacağını seçmesidir. yani muhafazakar zihin, problem karşısında ne yapacağını seçerken problemi tehlike olarak algılayıp; kaçma, saldırı ekseninde karar vermektedir. oysa liberal bireyler aynı problemle frontal korkteksin yönlendirmesi ile başa çıkmaktadırlar. frontal korteksin işlevlerinden biri de problem karşısında analitik değerlendirme yapıp çözüm yolları aradığımız beyin bölgesi olmasıdır. özetle durumu en iyi şekilde değerlendirip en efektif çözüm yoluna ulaşmaya çabalar. aslında bu deney çok ilginç ve derin sonuçları olan bir deney ama ben sadece konuyla ilgili kısmına odaklanıyorum... yoksa işin ucu homo sapiensin yeni bir türleşme yaşamasına kadar gidiyor...

    buraya geri dönecem ama önce bahsetmek istediğim bir şey daha var. 2. dünya savaşı sonrası insanlar alman halkının nasıl külliyen bir soykırımın parçası olmayı kabul ettiklerini araştırdılar. bunla ilgili yine çok sayıda deney yaptılar ama iki tanesi gerçekten önemli. biri milgram deneyi, diğeri de stanford hapishane deneyidir. bu gün toplum psikolojisini yönlendirmenin temeli bu iki deneyden yola çıkar. kitle kontrolünü nasıl sağlayacağızı araştırıp bulmuş adamlar... internette bu deneylerle ilgili çok sayıda kaynak ve belgesel var. arzu eden araştırır.

    yapılan şey şu, adamlar senin amigdalana oynuyolar. bildiğin amigdalanı gıdıklıyolar. dış güçler, türbanlı bacılarımız, bir takım marjinal gruplar... son 18 yılın özeti aslında. bu gün amerika da aynı amigdala gıdıklanmasını yaşıyor. kitlesel bir amigdala gıdıklanması, tehlike altında hissettirerek yığına arzu edilen tepkiyi verdiriyor. sorgulama yeteneğini ortadan kaldırıyor. savunma refleksine sürü psikolojisini de eklediğinde arzu edilen sonuca ulaşmak kaçınılmaz oluyor.

    velhasıl dün yani 14 ocak 2021 mustafa cengiz basın açıklaması öncesi yaşananlar da bu amigdala gıdıklanmasıydı. görebildiğim kadarıyla bir çok yazar "fatih terim gidecek" korkusuyla toplantıyı tehlike olarak algıladı ve savunma psikolojisi çalıştı, saldırgan bir tutum sergilemeye başladı.

    bakın bu sözlükte uykusu kaçanlar falan olmuş fatih terim kovulacak diye :) niye? çünkü frontal korteks devre dışı kaldı ve insanlar okuduğunu anlamaz hale geldi. yahu basın açıklaması kulüp resmi hesabından duyuruldu ve konusu "gündeme dair" olarak ilan edildi. bu açıklamanın yapıldığı tarihte fatih terim'in kovulması diye bir gündem var mıydı? hayır yoktu. gündem neydi? transfer, oğulcan, fatih terim'in maç sonu röpörtajlarının içerikleri... zaten konu da bu oldu. 3 tane uyanığın ortaya yem atması yetti. aslında ne kadar kolay manipule ediliyoruz. amigdalamızı ne kadar kolay harekete geçiriyorlar. sonra whatsapp benim bilgilerimi napacak yeaaa dersin. birey olarak hiç önemin yok aslında. adam seni merak etmiyor. yığını inceliyor. yığını yönlendirince seni zaten yönlendiriyor. yoksa merak etme sevgilinle yaptığın sexting kimsenin umrunda değil. neyse konu dağılmasın.

    nacizane tavsiyem amigdalanızın gıdıklanmasına izin vermeyin. malesef buradaki amaç sizi ilkelleştirmek. sürekli bu oyuna geliyoruz. mesela futbolcularımızı bu şekilde değersizleştirtiyorlar. bu şekilde futbolcularımıza sosyal medya hesapları üzerinden saldırıyoruz. neden? çünkü adamın yaptığı şeyi tehlike olarak algılıyoruz ve amigdalamız gıdıklanıyor. bizi bize de bu şekilde kırdırıyolar. sen teröristsin, sen fatih terim fanboyusun, hala aramızda mustafa cengiz'i savunanlar var.... birbirimizi etiketleyip duruyoruz.

    dediğim gibi "istediğiniz kadar akıllı olun, duygularınıza teslim olduğunuz anda sizi diğerlerinden ayıran zekanızın avantajını kaybedersiniz." sonuç, dün gece uykusuz kaldınız. daha ciddi sonuçları da olabilir. ben sık sık amigdalasına teslim olmuş ve ceza evinde yatan insanlarla karşılaşıyorum.

    cem yılmaz'ın sevdiğim bir skeci var. serbest çağrışım yaptı. çocuk olmuş mu?
    https://www.youtube.com/watch?v=euupky6zsss

    onun dışında kendimi savunmak için de bir şeyler yazayım... dursun özbek'e ağır eleştirilerde bulundum. bu gün olsa o eleştirileri çok daha üstüruplu yazarım zira sözlük adabı diye bir kural eklendi. ama fatih terim'den yönetime duymasını beklediğim saygı ile dursun özbek'e eleştirilerim arasında çelişkili bir tutum olduğu iddiası var. aslında mesele elmayla armudu ayırmak kadar basit. tabi frontal kortekse izin verirsek. ben taraftarım. fatih terim ise kulübün hiyerarşik yapı ile başkana bağlı sözleşmeli çalışanı. ben eleştiririm. işim ve hatta görevim sorgulamak, eleştirmek. mustafa cengiz'i eleştiririm, fatih terim'i eleştiririm, messi benim futbolcum olsa messi'yi eleştiririm. ha eleştirim ne kadar yapıcıysa o kadar kaliteli eleştiriyorum demektir, bu ayrı. benim kalitemle alakalı bir şey. divan üyesi, genel kurul üyesi... onlar da eleştirir. çünkü onlar da galatasaray'ı denetleyen yapının parçaları olarak bunu yapmak için oradalar. ama imzayı atıp hiyerarşi içine girdiğin anda basın önünde başkanı eleştirmemelisin. ama başkanı taraftara şikayet etmek, başkanın saygınlığını zedelemek yanlıştır. yanlışa yanlış demek de önemlidir. bir insanın her hareketini onaylama ya da her hareketini eleştirme zorunluluğu hissediyorsak amigdalamız gıdıklanıyor olabilir diye düşünmekten ve kendimizi gözden geçirmekten bir zarar gelmez. kapalı kapılar ardında zaten başkan ne zaman alo desen sana söyle fatihim, söyle aslanım diyor, ilişkini istediğin gibi belirlersin. fatih terim başkan'dan memnun değil mi? basın önünde çok mu eleştirmek istiyor? divan üyesi yahu. basar istifayı, kurtulur hiyerarşik yapıdan... ondan sonra eleştirir. ha tabi galatasaray disiplin talimatnamesi doğrultusunda. zaten ben de burada sözlük kuralları çerçevesinde getiriyorum eleştirimi. yani yine herkesi bağlayan bir şeyler olacak. fatih terim'in efsane olması onu bu bağlardan muaf tutmaz ve hatta bana göre çok daha itidalli davranma yükümlülüğü getirir.

    edit: sen ne söylersen söyle, söylediğin karşıdakinin anladığı kadardır. muhtemelen öyle anlamak işine geldiğinden bazı yazarlar, insanları muhafazakar ve liberal diye ikiye ayırdığımı iddia etmiş. insan okuduğunu anca bu kadar anlamaz. ben diyorum ki kendisini muhafazakar ve liberal olarak tanımlayan insanların beyin dalgaları üzerinde deney yapılıp bir sonuca ulaşılmış. bu deneyle milgram ve stanford üniversitesi deneyleri arasında korelasyon kurulmuş. böylece kitle kontrol methodları geliştirilmiş. amigdala denen beyin kısmı hayatı boyunca insanı defalarca hayatta tutan çok önemli bir bölgedir. her insanda bulunur. liberal, muhafazakar ayırdetmez. keza frontal korteks de... yani muhafazarlar amigdalasıyla yaşıyor, liberaller frontal korteksiyle yaşıyor gibi bir laf etmiyorum. diyorum ki kitle kontrolünü sağlamak amacıyla insanların amigdalasını harekete geçiriyorlar. sürü psikolojisiyle de birleşince kitleyi kontrol ediyorlar. milgram deneyinde dünyanın en önemli üniversitelerinden birinin öğrencilerini canavaara dönüştürüp insanları öldürecek elektriği bile verdirebilecek yöntem bu... yeterli tempoyu kazandığında insan ayırdetmeksizin aynı nazi almanyası gibi canavarlar ortaya çıkarıyor. 3-5 uyanığın amigdalanızla oynamasına izin vermeyin yazıyorum, adam diyor ki insanları liberal, muhafazakar diye ayırdetmiş. aynı partiye oy veriyoruz. oha amk, ne alaka? neyse yazının bir yerlerinde belirtmiştim... peki çocuk olmuş mu? hakikaten koca yazıdan bunu çıkarmak müthiş.
App Store'dan indirin Google Play'den alın