691
galatasaray futbol a takıma 2019 yazında erzurum bb'den transfer edilmiş futbolcu. yanlış hatırlamıyorsam sezon başı takımın hocası fatih terim'di. hoca taylan'ın galatasaray'da oynayabileceğine karar vermiş ki oyuncuyu transfer etmiş.
taylan takımımıza bonservis bedeli olmadan gelen ve 300 bin euro maaşla oynayan bir oyuncu. 25 yaşında sahada bütün hareketleri eksiksiz şekilde yapıyor olsaydı 7 milyon euro bonservisle gelir 2 milyon euro maaş alırdı zaten.
kimsenin hocadan lemina'yı kesip taylan'ı oynatmasını beklediği yok. taylan hiçbir zaman bu takımın banko oyuncusu olmayacak bunda da garip bir durum yok ancak yürüyen ölü selçuk, her maç rakibin en etkili oyuncusu olup taraftara ana bacı giden belhanda oynarken bu çocuğun 2 dakika bile süre almaması yanlış kere yanlıştı. taraftarın anlam veremediği olay buydu. yoksa kimse taylan'dan toni kroos olmasını beklemedi.
peki sonra ne oldu? hoca en sonunda taraftarla inatlaşmayı bıraktı ve bu iki gereksiz insan yerine orta sahada taylan ve 2. yarıda da emre akbaba'yı kullanmaya başladı. takım ilk kez futbola benzer bir şey oynamaya başladı bu süreçte çünkü bu futbolcular diğer arkadaşların aksine hareket edip koşabilmek gibi bazı sıradan işleri yapabiliyor.
belhanda ve selçuk yerine emre akbaba ve taylan'a süre vererek 'seyirci' nin haklı olduğu hoca bile kabul etmişken hala bir şekilde hocayı haklı çıkarmaya çalışmak komik oluyor.
bırakın adam işini yapsın, bırakın hatalarından ders çıkarsın. fatih terim'i fatih terim yapan en önemli özellik geç de olsa hatalarından ders çıkarıp yeni bir şeyler üretip çözüme ulaşmasıdır. ancak bir kesim taraftar hocanın her kararının doğru olduğu savunup hocayı desteklediğini düşünürken ona ve takıma en büyük zararı veriyor. bu kitle olmasa hoca yanlışından çok daha önce dönecekti ve belki de bugün ligde daha iyi bir konumda olacaktık.
taylan takımımıza bonservis bedeli olmadan gelen ve 300 bin euro maaşla oynayan bir oyuncu. 25 yaşında sahada bütün hareketleri eksiksiz şekilde yapıyor olsaydı 7 milyon euro bonservisle gelir 2 milyon euro maaş alırdı zaten.
kimsenin hocadan lemina'yı kesip taylan'ı oynatmasını beklediği yok. taylan hiçbir zaman bu takımın banko oyuncusu olmayacak bunda da garip bir durum yok ancak yürüyen ölü selçuk, her maç rakibin en etkili oyuncusu olup taraftara ana bacı giden belhanda oynarken bu çocuğun 2 dakika bile süre almaması yanlış kere yanlıştı. taraftarın anlam veremediği olay buydu. yoksa kimse taylan'dan toni kroos olmasını beklemedi.
peki sonra ne oldu? hoca en sonunda taraftarla inatlaşmayı bıraktı ve bu iki gereksiz insan yerine orta sahada taylan ve 2. yarıda da emre akbaba'yı kullanmaya başladı. takım ilk kez futbola benzer bir şey oynamaya başladı bu süreçte çünkü bu futbolcular diğer arkadaşların aksine hareket edip koşabilmek gibi bazı sıradan işleri yapabiliyor.
belhanda ve selçuk yerine emre akbaba ve taylan'a süre vererek 'seyirci' nin haklı olduğu hoca bile kabul etmişken hala bir şekilde hocayı haklı çıkarmaya çalışmak komik oluyor.
bırakın adam işini yapsın, bırakın hatalarından ders çıkarsın. fatih terim'i fatih terim yapan en önemli özellik geç de olsa hatalarından ders çıkarıp yeni bir şeyler üretip çözüme ulaşmasıdır. ancak bir kesim taraftar hocanın her kararının doğru olduğu savunup hocayı desteklediğini düşünürken ona ve takıma en büyük zararı veriyor. bu kitle olmasa hoca yanlışından çok daha önce dönecekti ve belki de bugün ligde daha iyi bir konumda olacaktık.
