• 6
    (bkz: #1693390
    nazım hikmet'i vatan hainliği ile itham eden bir herif.
    işin komik yanı, dünyada sizin vatanperverlerinizini (!) kimse tanımaz, nazım ise türkiye ile özdeşleşmiştir. o nazım ki, mesela necip fazıl türk askerini kore'ye abd askerine kalkan olarak yollayan menderes'ten para dilenirken, "türk askerinin bize maliyeti 23 sent" diyen abd savunma bakanına cevap veriyordu "23 sentlik askere dair" şiiriyle. açın okuyun. haini görün!
  • 7
    (bkz: #1693390)

    nick kardeşimdir. mevzubahis entrysi pek olmamış. bilmesi gerekir ki nazım hikmet muhalif olduğu için vatan haini gibi lanse edilmeye çalışılsa da alakası yoktur. şu şiir kendisine aittir mesela;

    "dörtnala gelip uzak asya'dan
    akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
    bu memleket, bizim.

    bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
    ve ipek bir halıya benziyen toprak,
    bu cehennem, bu cennet bizim.

    kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
    yok edin insanın insana kulluğunu,
    bu dâvet bizim....

    yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
    ve bir orman gibi kardeşçesine,
    bu hasret bizim..."
  • 9
    (bkz: #1693390)
    entry editleyip bana terbiyesiz demiş bir herif.

    1) insanları rahatlıkla vatan haini ilan edebilecek, bu suçlamanın ağırlığını bilmeyen bir heriften saygı ve terbiye dersi almam.
    2) nâzım'ın popülerliği büyüklüğünden gelir, büyüklüğü popülerliğinden değil. bu yüzden dünyanın en büyük folk müziği sanatçılarından, büyük devrimci, amerikalı pete seeger bile onun şiirini bestelemiştir.
    3) bilmediğin konuda konuşmayacaksın: nâzım, rusya'ya 1. dünya savaşı esnasında değil kurtuluş savaşı esnasında gitti. başta kendisi ve vala nureddin ankara'ya gitmişler, mustafa kemal ile görüşmüşlerdi. nâzım'ın komünizm ile tanışması da bu döneme denk gelir; almanya'dan gelen türk spartakistlerden etkilenmiştir. bu arada kendisine ve vala nureddin'e ankara tarafından "gençleri milli kurtuluş mücadelesine davet eden bir şiir" yazmaları görevi verildi, yazdılar, şiir dört bir yanda dağıtıldı. daha sonra bolu'ya öğretmen olarak atandılar. ama artık komünist olan bu iki genç şair, gerek gizli polisin, gerek gerici çevrelerin ciddi baskısına uğruyordu. orada durmadılar, iyi de ettiler, zira anadolu'ya kurtuluş savaşı'na katılmaya gelen mustafa suphi ve yoldaşları katledildi, malum. kendileri de benzer bir akıbete maruz kalabilirlerdi. neyse. onlar da sovyetlere, komünizmi öğrenmeye gittiler. iyi de ettiler. nâzım komünist olmasa, çok farklı bir şiiri olurdu. kısacası, nâzım'ın kurtuluş savaşı'na katılmadığı ya da destek vermediği büyük bir yalandır.
    4) "komünist uşağı" nedir? dünyanın her yerinde her ülkenin komünistleri vardır. komünist diye bir gizli örgüt falan yok yani, bir ideoloji komünizm. nâzım da kimsenin uşağı değildir, esaslı bir komünisttir. komünist ve bağımsız bir türkiye hayal eder. söylenecek aksi her cümle, niyet okuması yapmaktır.
    5) başka ülke topraklarına giren askerine, "orada ne işin var?" diye sormak ve kore halkının yanında yer alıp yabancı askerlere "defolun" demek vatan hainliğiyse; yunan askerini niye def ettik ülkemizden? keşke yunan askerine çiçek verseymişiz. ayrıca, kurtuluş savaşı sırasında birçok yunan komünisti nâzım'ın o gün yapmış olduğunu yapmıştır. anadolu'nun işgaline karşı yunan ordusu içinde huzursuzluklar çıkarmıştır. bu vatan hainliği değil, emperyal çıkarlar uğruna vatan evlatlarının ölmesine karşı çıkmaktır; vatanseverlik budur. kore'ye giden türk askerine "defolun" demeyen adamın vatanseverliğini sorgulayın. vaktinde emperyalistlere karşı bir bağımsızlık savaşı veren mehmetçik nasıl abd'nin oyuncağı oluyor, bunu sorgulayın. bunu kore savaşında görev almış bir subayın torunu olarak yazdığımı da belirteyim.
    6) nâzım'ı menderes'in neden çıkarttığını cümle alem öğrendi ama öğrenemeyenler varmış demek. o dönem muazzam bir uluslararası tepki vardı nâzım'ın hapiste oluşuna. nâzım hikmet'i kurtarma komitesi kuruldu. picasso, sartre gibi isimler bile eylemlere katılıyordu. bir avukat, yazdığı seri makalelerle nâzım'ın masumiyetini apaçık ortaya koyunca, birleşmiş milletler de baskı kurtmaya başladı. bu dönemde bir genel af çıkarılacaktı, ama kimi milletvekilleri komünistlerin bu affa dahil edilmemesini istemesiyle nâzım'ın çıkışı yalan oldu. açlık grevine başladı. nihayetinde, uluslarası baskılara da dayanamayan iktidar nâzım'ı çıkardı. ama peşinde sürekli polis vardı, üstelik kalp rahatsızlığına karşın yeniden askere çağrılmıştı. öldürülmek istendiğini fark etti, ülkeyi terk etti. öyle sizin dediğiniz gibi özgürlük verme durumu falan yok yani. -- hadi olsun; bir vatansever olarak nâzım, herhalde adnan menderes'e olan vefa borcunu vatanının bağımsızlığının önüne koyamazdı.
    6) nâzım kemalist ya da türk milliyetçisi değildir, "millicidir", her komünist gibi, o ayrı. vatansever olmak için kemalist ya da türk milliyetçisi olmak gerekmiyor. nâzım, kendi deyişiyle "türk şairi komünist nâzım hikmet"tir ve sınıfsız, sınırsız bir dünya mücadelesi vermiştir. o dünya mücadelesinin de, ayaklarını kendi topraklarına basmadan veremeyeceğini biliyordu.
    7) millici olması konusuna da açıklık getireyim. nâzım'ın milli şuur ile ilgili bir yazısı vardır, şeyh bedrettin destanı'nın önsözünde yer alıyordu yanılmıyorsam. okuyun. buraya koymayacağım. isteyen bulur.

    tembelliğe lüzum yok, kulaktan dolma bilgilerle atıp tutmaya da... vatan kavramı nasıl doğdu, kurtuluş savaşı'na hangi siyasetlerden insanlar katıldı, bu savaş sırasında yaşanan iç çekişmeler nelerdi, sovyetlerin kurtuluş savaşına ve türkiye cumhuriyet devrimi'ne bakışı neydi, komünistler bağımsızlık savaşlarını ve burjuva devrimlerini (bizde kemalist devrim) nasıl değerlendirir, açın okuyun. okuduktan sonra konuşun.

    vatan hainliği iddialarına gerçi ben niye cevap veriyorum bilmiyorum. upuzun yazdım. ama en güzel cevabı nâzım'ın kendisi vermişti, "vatan haini" şiiriyle.
App Store'dan indirin Google Play'den alın