resim
Serdar Aziz
Takım:Fenerbahçe
Mevki:Stoper
Yaş:33
Boy:1.83
Uyruk:Türkiye
  • 3597
    fenerbahçe'ye transferi sadece bir kaç özel sebeple açıklanabilir. kim bilir belki de ince ince dokunmuş bir planın parçasıdır.

    (bkz: komplo teorisi)

    halen okumaya devam ediyorsanız, tamamen hayal ürünü olan içeriği linkteki parçayı dinleyerek ve içecek bir şey alarak okumanızı öneriyorum.
    https://youtu.be/QR4Hjx7-QKw
    ***
    operation lionheart- aşama 1-lionhearth (aslanyürek)-25.01.2019
    ***
    takvim yaprakları 23 aralık 2018'i göstermektedir. takım sivasspor maçı için florya'dan arena'ya doğru yola çıkmıştır. fatih terim sabahtan beri keyifsiz gözüken serdar aziz'in yanına gelir, "hayırdır serdar, durgunsun" diye sorar. serdar da "hocam, midem çok rahatsız. yener * hocayla konuştum, maça çıkabilirim. bilginiz olsun." der. terim ise serdar'ın sırtını sıvazlar "dert etme evlat. sen kendine dikkat et. bugün stoper sıkıntımız yok." diye oyuncusunu rahatlatır, öndeki koltuğuna geçer ve derin düşüncelere dalar.
    ***
    sıkıntılı geçen 2018-2019 sezonunun ilk yarısı 23 aralık 2018 galatasaray sivasspor maçında alınan 4-2'lik galibiyetle sonlanmıştır. bitiş düdüğüyle beraber herkes rahatlar. gelecek takviyelerle şampiyonluk hesabı yapılmaya başlanır. yüzler gülüyordur. ama bir kişi hariç. terim, serdar ile olan diyaloğundan sonra hiç kimseyle konuşmamış, adeta sessizliğe gömülmüştür. çünkü imparator'un aklında başka bir planı daha vardır ve maçın bitişiyle beraber uygulamaya koyar. operation lionheart resmen başlamıştır.
    ***
    maçtan sonra tüm oyuncular hazırlanıp, vedalaşıp, evlerinin yolunu tutarken, hoca serdar aziz'i odasına çağırtır ve hemen söze girer. "yanlış hatırlamıyorsam, bu gece yurtdışına tatile gidiyordun." serdar başıyla onay vermekle yetinir. hoca devam eder: "serdar senden isteyeceğim şeyi kabul etmezsen anlarım çünkü bu kolay bir yol olmayacak." serdar şaşırmıştır ama "dinliyorum" diyerek kulak kesilir hocasına. "serdar biz 21 kere şampiyon olduk, bu sene buna 1 şampiyonluk daha ekleyebiliriz, bundan sonra da şampiyon olmaya devam edeceğiz. ama senin için biçtiğim yol farklı. sen bu ve bundan sonraki şampiyonluklarda bizimle beraber olamayacaksın." der. serdar hemen çıkışır "neden? hayır!". hoca susmasını işaret eder ve "senin için çok daha özel bir görevim var. kimine göre şampiyonluklardan çok daha kıymetli çok daha anlamlı. bunu başarabilecek tek kişi de sensin." der imparator ve duraklar. kısa bir süre sessizliğin ardından terim keskin bakışlarını serdar'a yöneltir ve çok net bir ses tonuyla serdar'a görevini söyler. "sen... sen fenerbahçe'yi küme düşüreceksin!"
    ***
    serdar yaklaşık iki dakika boyunca hocasına bakakalmış, sözlerine anlam vermeye çalışmıştır. sonunda da sadece "nasıl?" diyebilmiştir. fatih hoca devam eder: "ezeli rakibimiz tarihinde ilk defa bu kadar dibe vurdu. ligin ilk yarısını 17. sırada kapadı. bu tarihi bir fırsat, böyle bir şans bir daha kimsenin eline geçmeyecek. senden fenerbahçe'ye transfer olmanı, orada yapacağın kritik hatalarla kümeye düşmelerini sağlamanı istiyorum." serdar :"ama hocam, bana en son transfer teklifi yapacak kulüp belki de fenerbahçe. galatasaray'ın sözleşmeli oyuncusuna hangi cesaretle ulaşacaklar?" diye sorar hemen. hoca da "buraya kadar konuştuklarımızda sorun yok diyor isen planın kalanını da açıklıyorum." der. serdar hocadan devam etmesini ister.
    ***
    imparator uzun uzun fenerbahçe'nin yaşadığı stoper problemlerinden ve devre arasında kesin 2 stoper alacaklarından emin olduğundan bahseder. ligdeki durumlarından dolayı, ezeli rakiplerinin ciğerini sökmek gibi bir fırsatı kaçırmayacağını anlatır. bilmiş bir sırıtışla "senin gibi simge oyuncularımızdan birini satış listesine koyduğumuz an kapımızı ilk çalacak kulüp olacaklar, sana garanti ediyorum." der. "ama bunun için sırasıyla ve çok dikkatli şekilde yapmamız gereken hamleler var. senden yarın sabah maldivlere gider gitmez sosyal medyada fotoğrafını paylaşmanı isteyeceğim. ama hayır bu çok bariz olur. sen paylaşma eşin paylaşsın. evet evet eşin paylaşmalı. ben, seni maça rahatsız olduğunu iddia edip çıkmadığın ve ardından tatile gittiğin için kadro dışı bırakacağım. sen hemen tatilini yarıda kesip geleceksin, profesyonelliğini elden bırakmayacaksın. önce sana tüm kapıları kesin olarak kapatacağız. ardından seni kötü göstermeyen, sadece çalışma ilkelerimizin farklı olduğuna dair bir video yayınlayacağım. böylece senin itibarın düşmemiş olacak. daha sonra alacakların olduğunu iddia edip, takımdan ayrılmanda kolaylık göstereceğimizden bahsedeceğiz sık sık. senin için bize 5m euro verip elimizi rahatlatmak istemezler. o yüzden seni çok cüzi bir bonservis bedeli ile alacaklarını hissettireceğiz. ligin dibinde ezeli rakibin as stoperini sudan ucuza alma fırsatını kimseye bırakmayacaklarından eminim. bunu kendi taraftarlarını kenetlemek için yapmak zorundalar. bundan sonrası da senin işin. tekmeye kafa koyacaksın, hırslı olacaksın ama kırılma anlarında öyle basit hatalar yapacaksın ki kimse senden şüphe duymayacak. ligin dibini boylamalarını sağlayacaksın. bir daha ne bu konuda ne de başka bir konu ile ilgili hiç görüşmeyeceğiz. seni protesto edecekler, sana hakaret edecekler. bu yol zorlu bir yol." diyerek sözlerini bitirir imparator. konuşma sırası serdardadır ama serdar uzun süre düşünür. bazı konularda kendini ikna edemediği mimiklerinden belli olmaktadır. kafasını sallar, cıklar ama en sonunda "peki tamam hocam, bana çizdiğin yol bu ise tamam." der ve çıkar odadan.
    ***
    operation lionheart-aşama 2-alone in the darkness (karanlıkta tek başına)-09.02.2019
    müzik önerisi: https://youtu.be/xSi5YJLegy8
    ***
    transfer dönemi boyunca fenerbahçe'nin bonservis vermeme inadı transferi bitme noktasına getirir. serdar son blöfünü oynayarak kulübümde kalacağım açıklaması yapar. 28 ocak 2019 fenerbahçe yeni malatyaspor maçında alınan galibiyet fenerbahçe'yi bir anda düşme potasından yukarı atar, fenerbahçe rahatlatmaya başlamıştır. tren kaçmak üzeredir.
    ***
    bu sırada boğazın diğer tarafında mbaye diagne, kostas mitroğlu, christian luyindama nekadio çığlıkları atılıyor, şampiyonluk yeminleri ediliyordu. galatasaray'da yüzler transferin son günü gülmeye başlamıştı. yine bir kişi hariç. imparator'un transfer talepleri yerine gelmişti ama ince ince dokuduğu plan suya düşmek üzeredir. ertesi gün transferin son günü gelmekteydi, zaman dardı. serdar bedelsiz gönderilebilirdi ama bu hem çok bariz olacak, hem de taraftar tepkisine neden olacaktı. bir çare bulmak lazımdı. terim derin düşünceler içinde ofisine geçerken, abdürrahim albayrak telefonda hararetle birisiyle konuşmaktadır.
    ***
    kapı açalır açılmaz "serdar bonservisini kendisi aldı hocam." diye girer içeri abdürrahim albayrak. çok mutsuzdur. "hocam alacaklarını bıraktı, üstüne de 800bin euro cebinden verdi fenerbahçe'ye gitmek için. ne yaptık biz bu adama? nedir bu anlamsız gitme isteği? saraçoğlu'na girdi az önce. kahraman gibi karşılanıyor." imparator hiç renk vermez ama midesinde kelebekler uçuşmaktadır. nihayet beklediği haber gelmiştir. "aferin serdar. aferin sana. bu kadarını düşünememiştim." der içinden. operation lionheart'ın ikinci aşamasına resmen geçilmiştir artık. en zor kısım geride kalmıştı. acaba gerçekten öyle miydi?
    ***
    serdar halk kahramanı gibi karşılanır fenerbahçe cephesince. ertesi gün 1 şubat fenerbahçe göztepe maçı vardır. herkese çiçek dağıtmaktadır. ilk iş olarak instagramdaki galatasaraylı fotoğraflarını siler. sosyal medyada galatasaraylılar anında üstüne gelir. hakaretler, küfürler bini bir para. ama gerçeğin ne olduğunu bir o bir de imparator bilmektedir. bunların başına geleceği en baştan bellidir zaten. ilk hedefi fenerbahçe'nin üst üste iki galibiyet alıp morallenmesini engellemektir. ısınırken taraftarın galatasaray'a küfürlü tezahuratına göz yumar, çok zor gelir ama fenerbahçe armasını öper. üzerine düşen herşeyi yapar forma şansı bulmak için. ama bu şans kendisine verilmez. fenerbahçe 2-0lık bir galibiyet alırken, düşme potası geride kalmış, serdar'ın nihai görevi zora girmiştir. ilk 11e girmek zorundadır.
    ***
    maçtan sonra serdar'a iyi haber sadık'tan gelir. jerome'un yaptığı insanlık dışı faul sadık'ı dinlenmeye gönderirken, ilk 11 kapılarını serdar'a açmıştır. bütün hafta en gayretli en çalışkan isim olmuştur. zaten hocasıyla yaptığı anlaşma buydu. "hiç renk verme, kimse şüphe etmemeli" aklından hep bunu geçirir.
    ***
    6 şubat sabahı serdar talat terim'in vefat haberini alır. hemen telefona sarılır: "hocam başın sağolsun". tüm camia serdar'ı nankörlükle suçlamıştır ama kimse bilmez serdar ilk arayanlardandır.
    ***
    imza töreninde sadık'ın "bursaspor'da galatasaray'da oynadın. şimdi daha büyük camiadasın" ile başlayan sorusuna "ulan küme düşüyorsunuz, ben sırf bundan bir şekilde yırtmayın diye buradayım. ne daha büyük camiası ahmak" dememek için içi içini yer ama diyemez. "galatasaray'ın en hızlısı kimdi? kimse jailson'u yakalayamadı?" sorusunu ise "ben" diye cevaplamak ister. o gün jailson'un boynunu parmaklarından nasıl kurtardığını anlatmak ister. ama anlatamaz. yalandan bir gülücük kondurur suratına. bir yandan da düşünmeden edemez. "hocam beni ne gereksiz bir camiaya gönderdin. beni ne ile sınıyorsun."
    ***
    8 şubat 2019 kayserispor fenerbahçe maçı gelir çatar. forma çantada değildir. bu dönemde evren adeta serdar'a çalışmaktadır ama bu sefer kendi yolunu kendisi açmak gerekir. havaalanına doğru yola çıkarken ceplerinde iki şey vardır. bir cebinde umut, diğer cebinde enterogermina*. uçakta hemen skrtel'in yanına geçer. yalandan sohbete başlar. takımda en sevilenlerden biri olduğu için kimse yadırgamaz. dakikalarca konuşurlar. hatta o kadar dalmışlardır ki konuşmaya hostes'in verdiği meyve suyunu skrtel'e uzatırken, skrtel farkına bile varmaz serdar'ın gömleğinin kolundan yuvarlanan hapları.
    ***
    soyunma odasındaki sessizliği ersun yanal hışımla içeri girerek bozar. "serdar al formanı, skrtel'in midesi bozulmuş, ilk defa böyle bir şey yaşadığını iddia ediyor. sanırım hava değişikliğinden etkilendi. büyük talihsizlik". serdar başıyla tamam işaretini verdikten sonra formasını giyip koridordan sahaya doğru ilerlemeye başlar. yüzünde anlamsız bir tebessüm "kusura bakma martin, bunu yapmak zorundaydım." sahaya girmeden önce son gördüğü şey televizyondaki alt yazıdır. "son dakika skrtel bağırsak enfeksiyonu sebebiyle kadrodan çıkarıldı, yerine serdar aziz ilk 11de".
    ***
    maç çok sert başlamıştır. serdar aziz'in planı bellidir. hocasının sözleri kulaklarına gelir :"serdar tekmeye kafa koyacaksın, her topa atlayacaksın ama en kritik zamanı bekleyeceksin. kimse senden şüphe etmemeli." dakikalar ilerlemektedir. iki takımında net bir atağı yoktur. bir pozisyonda şamil, mehmet ekici'nin bileklerine basmıştır. sinirlerine hakim olamaz kendi kendine söylenir "aptal şamil, bütün işi berbat edeceksin." var'dan gelecek uyarıyı beklemeye koyulur. pozisyon kırmızı olabilirdi ama uyarı gelmez. evren yine serdar'ın yanındadır. tolgay arslan cebinde sarı kartıyla halen sert müdehaleler yapmaya devam etmektedir. hakem 1-2 tanesini es geçti ama tolgay'a ikinci sarı eli kulağında diye düşünür. pozisyonsuz geçen ilk yarının uzatma dakikalarında serdar'ı sevince boğan hareket gelir. soldado yediği sarı kart sonrası hakeme küfreder. direk kırımızı. fenerbahçe 10 kişi. hakeme itiraz etmeye ilk serdar koşar. hocasının sesi yine kulağında "kisme şüphelenmemeli".
    ***
    ikinci yarıya serdar kuş gibi rahat çıkmıştır. ama kayserispor adeta zeka sınırlarını zorluyor, gol atmamak için direniyordur. bu işi yine kendi halletmesi gerekeceğinden endişelenmeye başlar. kendi kendine söylenir "aptal mensah, bu kaçıncı şutun 30 metreden. ceza sahası bomboş", "deniz türüç hiç bir işe yaramazsın. içeri bir top atsanız gol gelecek ama hala çizgide salakça hareketler". beklediği fırsat 72. dakikada gelir. içeri kesilen bir top. topa vurmamak üzere hamle yapar ama o da ne rakip forvet kravetz'in eli omzunda. "salak" diyebilir sadece kendi kendine "sana vurman için tüm imkanı sağladım ama yine de faul yapıyorsun". pozisyonun devamı gol olur ama var'dan iptal edileceğinden emindir. hakeme koşar hemen. gol iptal olur ama serdar çok göz önündedir artık tek kozunu oynamıştır. "kimse şüphelenmemeli" yine o ses. dakikalar ilerler. bu sefer imdadına ersun yanal yetişir. 82. dakikada fenerbahçe son değişikliğini yapar ve zaten 10 kişi olan takım artık müdahaleye kapalıdır. ilk gelen hava topuna hunharca çıkar serdar. sonrasında kulağını tutarak kendini yere atar. kenara gelir. fenerbahçe sahada 9 kişidir. "hadi der içinden, hadi 1 tane yuvarlayın." kayserispor'un gol atacağı yoktur. oyuna dahil olur. bir önceki pozisyondan dolayı sözde sakatlanmıştır. "son bir şans daha, yapacağım bir hatada, az önce sakatlandığım için ersun yanal'a yükleneceklerdir. oyuncu değişikliği hakkını doldurmasa beni çıkarması gerekecekti." diye düşünür. dakika 87 yine bir hava topu. bu sefer kravetz'e faul yapma şansı bile vermeyecektir. serdar topa hiç yükselmez bile. kravetz çok net bir vuruşla golü yazar. 1-0. çaresizlik içinde yerde yatarken aklında tek bir söz belirir. "nihayet"
    ***
    soyunma odasına ilerlerken koridora çevredeki televizyonlardan sesler gelmektedir. tüm yorumcular hakem alper ulusoy ve teknik direktör ersun yanal'a fatura kesmiştir. 2 gol yediren serdar'ın adını kimse anmaz bile. kimse zerre kadar şüphe duymamıştır.
    ***
    bütün takım giyinmiş, otobüse binmek üzere soyunma odasından çıkmıştır. yarı karanlık soyunma odasında tek başınadır serdar ve nihayet derin bir oh çekmiştir. bu kadar zor olacağını tahmin etmemiştir. rahatlamıştır, kendi kendine gülümsemeye başlar. tam o an soyunma odasında yankılanan buz gibi bir ses ürpermesine neden olur. "çok şüphe uyandırıyorsun." serdar'ın tüm rahatlığı yerini korkuya bırakmıştır. "yakalandım, olamaz" diye geçirir içinden ama korkuyla sadece "kim var orada" diye bağırmıştır karanlığa. buz gibi ses odada tekrar yankılanır. "galatasaray'ın kaptan adayı bir günün sabahında kadro dışı bırakılıp, kendi cebinden bonservis ödeyerek fenerbahçe'ye geliyor ve ilk maçında 2 gole sebep oluyor. tebrikler gerçekten hiç şüphe çekmedin." serdar dehşete düşer. dili tutulmuştur adeta. başına neler gelebileceğini düşünmekten kendini alamaz. karanlıktaki ses konuşmaya devam eder. "çok aptalca bir plan. gerçekten çok aptalca. ama kabul etmek zorundayım almanya alt yapısında yetişmiş bir futbolcunun devre arasında soyunma odasına dürüm söyleyebileceğine inanmak kadar aptalca değil." soyunma odasının karanlık köşesinde başından beri sessizce oturan bir siluet belirir. tolgay arslan kahkahalarla serdar'a gülmektedir. " ne sandın? küme düşürme fırsatının bir tek senin elinde olduğunu mu düşündün yoksa? evet bugün en az senin kadar zorladım ama kırmızıyı maç sonunda görebildim. bu da bir şey değil mi?"
    ***
    operation lionheart devam edecek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın