• 102
    daha ilk yılın ilk çeyreğinde bu takımı avrupa'da böyle görmek, 3 yılın sonu için beni daha da heyecanlandırıyor. dalga geçenler oldu, inanmayanlar oldu, yaşayan efsanelerine komisyoncu diyenler bile oldu ama sonuç ortada. lig özelinde de yerden yere vurulan bu genç takımın fenerbahçe ile sadece 2 puan farkı varken, beşiktaş ile de puanı eşit. tabi ki hiç bir şey kusursuz değil ancak sıfırdan yapılanma yapıyorsanız zaten her şey bu kadar çabuk kusursuz olamaz. rakiplerimizin aksine biz neredeyse sıfırdan kadro kurduk ve aldığımız oyuncuların bir çoğu burada kimsenin daha önce adını bile duymadığı geleceğe yönelik transferler. sabredilmesi gerekiyor. burak elmas ve fatih terim yönetimiyle gelecek dönemleri merakla bekliyorum.
  • 104
    galatasaray borçlu bir kulüp. ülkedeki döviz durumu herkesin malumu. şampiyon olarak, şampiyonlar ligine giderek *bu borcu döndüremezsin . üretim yapmak zorundasın. futbolda bunun karşılığı makul fiyatlara aldigin oyuncuları parlatarak satmak ve yerine yenilerini koymak. bu dönemde aldığın bazı oyuncuları takımın iskeletine koyacaksın, bazılarında bonservis geliri elde edeceksin. 3 yıllık planlamanın amacı bu. bu başlangıç.
  • 105
    öncesi olmayan planlamadır.

    dolayısıyla ajax'ın 2019 yılından beri olan duruşu ile kıyaslanamaz, neden mi?

    açın benim oyunum isimli kitabı okuyun, cruyff orada nelerden bahsetmiş kavrayın zaten şu anki durumun bundan 10 sene önceden beri planlandığını görürsünüz.

    türkiye'nin en büyük hatası hep başarının her alanda kısa vadede geleceği düşüncesi olmuştur, bu yüzdendirki hep inşaatçılar ve türevleri iyi yerlere gelmiştir ancak yatırım yapmak demek sonucu bir süreç sonunda almak demektir, dünden bugüne olacak iş değil.

    galatasaray'ın 3 yıllık yapılanması gelecek yapılanmaların bir başlangıcıdır ve başarısında sabrın yeri önemli olacaktır, gençleri toplayıp yarın ortalığı kasıp kavuramayız ama sürdürülebilir bir yapı haline getirirsek işte o zaman gidenleriyle kalanlarıyla standart tutturabilmiş bir yapı elde edebiliriz.

    öyle 20 maç sonunda ajax kıyaslaması falan yapılıyorsa balık baştan kokmuş demektir.

    graham potter üniversitedeki görevini bırakıp 2011de 4. ligdeki östersunds'un başına geçtiğinde sıradan görülen bu adım 6 sene sonra onları emirates'te arsenal'e karşı zafere taşımıştır; devamında da üniversiteden sahaya inen bu adam dünyanın en büyük liginin en potansiyelli hocalarından birisi olmuştur.

    misal 2001'de dönüp galatasaray'ın 5 sene önceki haliyle kıyaslanıp yapılanma böyle olur dense yine saçma olurdu çünkü o takımın temelini de 1980lerde derwall'in gelmesi oluşturmuştur, devamında inişler olsa da galatasaray genel olarak yükselmiş 2001'de dünyanın en başarılı takımı sayılacak seviyeye gelmiştir.

    200-300 milyon euronuz olsa ya da ülkenizde kur her gün rekor kırmasa daha olmuş potansiyellerle daha hızlı yükselebilirsiniz belki ancak konjonktür ona da müsaade etmiyor, düne kadar son bonservisli transferimiz emre akbaba idi, 2 senede 15 kiralık oyuncuyla ilerlemeye çalıştık, ilk kez elimiz güçlendi ve yapılanma adı altında bir şeyler deniyoruz, biraz sabır en azından 20 maç sonra hemen homurdanmaya başlamayalım.
  • 107
    galatasaray’ın uzun vadeye yayacağı, ama ülke koşullarını da düşündüğünde bunu sermaye ile yapamayacağı planlama. zaten ancak bu şekilde yapar, geçmişte de bu şekilde yaptı.

    avrupa kulüplerinin ortak para birimi euro. bu birinci etken. futbolun üzerinde siyasi bir baskı yok, iki. federasyonlar futbolu gerçekten geliştirmeye çalışıyor, bir endüstri olarak görüyor, hakem vesaire kullanarak futbolu yönlendirmeye çalışmıyor, üç. daha da bir sürü sayarsın bunun gibi etkenler. neye etken bunlar peki? bunlar şuna etken, bu adamların başlangıç noktası kapital. yani? para.

    galatasaray geçmişte avrupa’yı titretti, en tepelerde oldu uzun süre. o zamanlar makas bu kadar açık değildi evet zaten ama, ülke ekonomisi de inanılmaz matah değildi. peki galatasaray nasıl yaptı o halde o zaman bunu? iyi yönetilerek, iyi futbolcularla istikrar sağlayarak yaptı. gidenler gelenler oldu ama iskeletini korudu. hava yakaladı, taraftar desteği gördü, iyi teknik adamı vardı, yaptı.

    şimdi sen planlama böyle yapılmaz, ajax gibi yapılır dersen gülerler adama. çünkü senin zar zor 4 milyon euro para verip yıldızın yaptığın morutan iken, adam yatırımlık, alıp bakalım diye 18 yaşındaki kiralık gönderip geliştireceği topçusuna 10 milyonu basıyor. yani adamın planlamadan anladığı kapital. anapara. yatırım. yani ne yapıyor, gidip en kaliteli kumaş toptancısından en kaliteli ipeğe 10 milyon’u basıyor, deposuna koyuyor, moda olacağı zamanı bekliyor. sen napıyorsun? ortalama bi yerde bulunan iyi işlenirse kaliteli elbise çıkarabileceğin bir kumaşa 1 milyon verip direkt vitrininde sergiliyorsun, modasının gelmesini orda bekliyorsun.

    tek tarafı bu da değil. senin ülkenin rahatsız edici atmosferi ve olmayan piyasası sebebiyle buradaki dikkat çeken çocuğu da tutamıyorsun. adamın piyasası 20 milyon euro olan oyuncusuna 20 milyon euro teklif gelse satmıyor, ve hatta oyuncu da okay oluyor buna. ama senin futbolcun gelen ilk teklifi değerlendiriyor. ozan kabak’ı çerez parasına gönderiyorsun, emre b., okan gibi benfica’da falan o başarılara erişse 30’ar milyondan falan satılacak adamlar senden bedava gidiyor.

    o zaman napıcaksın? dikkat çeken bir oyunu bir istikrarla oynatacaksın. oyuncularına o kadar rahat sözleşmeler vermeyeceksin, ben istersem gönderirim anlayışını yerleştireceksin. şu ana dek yapılanlar tam da bu yönde.

    naçizane tavsiyem, biraz da böyle düşünün de sonra komik olmayın.
  • 108
    3 yıllık planlama türk insanın futbola bakışında çok uzun bir sabır süresi ancak sıfırdan başlanan üç yıllık bir gelecek planlamasında gerçekçi olmakta fayda var. en makul düzeyde beklentim üçüncü sezonda lig şampiyonluğudur.

    1.sezon takımın belli bir iskeleti oluşturulmalı, lig içinde en makul hedef avrupa kupaları ve oynanan oyunun geleceğe dair olumlu sinyaller vermesi yeterli olacaktır.
    2.sezon takımın bir önceki sezon sıfırdan oluşturulan bir takım olduğu için eksik kalan noktalara bir kaç takviye yapılıp şampiyonluk yarışında olunması ve avrupa'da dirençli bir takım imajı olmalı.
    3.sezon ise önceki iki sezondan genç oyuncuların gelişimi birbirlerini daha iyi tanır hale gelmesi gibi etkenlerin sonunda ligde şampiyonluk ana hedef olmalı. ayrıca avrupa'da herhangi bir kupada son 8'de yapılırsa planlama başarılı olmanın ötesine geçmiştir.

    eğer ajax, shaktar, benfica gibi takımlar gibi olmak istiyorsak taraftara sabırlı olunması gibi bir görev düşüyor. üç yıllık planlamanın başında kulübe winner karakteri taşımış fatih terim var. fatih terim öncesi ezeli rakibimiz şampiyonluklarda gerisindeydik ve bugün ülkenin tartışmasız en başarılı kulübüyüz. şuanda güzel bir hayalimiz var ve bunun peşinden de gidilmeye çalışılıyor; gerçekleşir veya gerçekleşmez. gerçekleşirse efsane olur.
  • 111
    3 yıllık planlama 3 yıl sonra aynı kadro ile başarılı olacağız demek değildir. zaten planlamanın ana amaçlarından biri oyuncu sata sata ekonomini geliştirmektir. galatasaray, büyük takımlar gibi olmuş oyuncu alarak başarılı olamayacağını, bir alt kademe takımlar gibi oyuncu satararak başarılı olacağını anlamıştır.

    amaç shakhtar, porto olmaktır. sattığı oyuncunun yerini daha ucuz oyuncu ile doldurup standartın düşmeden devam etmektir.

    tek eleştiri noktası alt yapıdan da oyuncu yetiştirmek için çalışmaların yapılarak ajax olmaya da çalışması gerektiği olabilir.
  • 112
    liverpool
    jurgen klopp'u 2015'de takımın başına getirdikten sonra, bayrak adam henderson'ın bulunduğu takıma, 2015'de firmino'yu*, 2016'da altyapıdan alexander-arnold ile wijnaldum ve mane'yi, 2017'de robertson ve salah'ı, 2018'de alisson ve fabinho'yu, 2018 ocakta van dijk'ı eklemişler. bu oyuncuların başrollerde olduğu kadrosuyla 2018-2019 sezonunda şampiyonlar ligi'ni, 2019-2020 sezonunda çok uzun zaman sonra premier ligi kazandılar. 2018-2020 arası oynadıkları futbolla futbol tarihinin en iyi takımları arasında gösteriliyorlar.

    manchester city
    pep guardiola ile 2016'da anlaştılar. 2016-2017 sezonunda stones, jesus, ilkay ve zinchenko, 2017-2018 sezonunda laporte, walker, bernardo ve ederson, 2018-2019 sezonunda mahrez, 2019-2020 sezonunda cancelo ve rodri, 2020-2021 sezonunda dias ve torres, 2021-2022 sezonunda grealish transfer edilmiş. de bruyne guardiola'dan önce 2015'de gelmiş. guardiola'nın ilk sezonunda conte'nin chelsea'sine, 2019-2020 sezonunnda liverpool'a şampiyonluk kaptırdılar, geri kalan sezonları city şampiyon tamamladı. sınırsız imkanlara rağmen kadronun kurulumu ya da değişimi yıllar almış. her sezon ilk 11 oyuncusu diyebileceğimiz isimler eklenmiş. buna rağmen henüz şampiyonlar ligi'ni alamadılar. ama oyunları sürekli olarak iyiye gidiyor.

    ajax
    erik ten hag 2017-2018 sezonunda takımın başına geçmiş. 2015 onana, 2016 de jong ve van de beek(altyapı), dolberg(altyapı), ziyech, 2017 de light (altyapı), veteran huntelaar ve neres, 2018 blind, tadic ve tagliafico transfer edilmiş. kadronun kurulması 3 sezon sürmüş, teknik direktörün 2. sezonunda 2018-2019 şampiyonlar ligi yarı finali geldi. ajax kalibresinde çok büyük başarı. devamında saydığım oyuncuların yarısı çok yüksek bonservis bedellerine büyük takımların yolunu tuttu. kadro yenilendi, 2019-2020 ve 2020-2021 sezonları biraz daha silik geçtikten sonra 2021-2022 sezonunda 2018-2019 sezonunu anımsatan bir başlangıç yaptılar. nereye kadar ilerleyecekler göreceğiz. hollanda ligi şampiyonluklarına girmedim, çünkü çok da önemli değil. zaten yüzde 90 psv ya da ajax şampiyon oluyor. cocu, de boer gibi hocalığı şüpheli teknik direktörlerin birden fazla şampiyonluğu var. orada kalite olarak biraz daha yüksek olsa da bizimki gibi 2. sınıf bir lig.

    2015 sonrası avrupa'da en çok dikkat çeken takımlardan üçünün başarıya ulaşmadan önceki kadro planlamalarını inceledik. kadrolara baktığımızda city dahil uzun yıllar faydalanabilecekleri oyuncular almışlar. hedeflenen başarının gelmesi ortalama 3-4 yıl almış diyebiliriz. hocaların hiçbiri ilk sezonunda şampiyon olamamış. klopp ve guardiola'nın sonraki sezonlarda da şampiyonluk kaybetmişlikleri var.* ajax 2018-2019'daki harika şampiyonlar ligi performansından sonra 2019-2020 sezonunda grupta 3. olup, avrupa ligine ilk gittiği turda rangers'a elenmiş. ten hag kovulmamış. 2020-2021 sezonunda yine şampiyonlar ligi'nde 3.lük, avrupa ligi'nde çeyrek final. ten hag hala takımın başında, 2021-2022 sezonu şampiyonlar ligi'nde dortmund, sporting ve beşiktaş'ın olduğu grupta 3 maçta 9 puanla lider durumdalar. klopp için liverpool standartlarında başarısız oldu diyebileceğimiz bir sezon henüz olmadı. manchester city'nin tarihinde şampiyonlar ligi şampiyonluğu yok. son 5 yılı pep ile birlikte olmak üzere 10 yılı aşkın süredir muhtemelen dünyada en çok para harcayan takım. tüm bu imkanlarla 5 yılda 1 tane şampiyonlar ligi kazanamaması başarısızlık olsa da guardiola ile devam ediyorlar.

    gelelim bizim planlamaya. fatih terim'in bahsettiği 3 yıllık planlamadan benim anladığım yukarıdaki örneklerde olduğu gibi yıllara yayılan bir kadro kurulması ve galatasaray seviyesinde önemli başarıların elde edilmesi. bu planlamanın hocanın görevde olduğu 4. yılda olması çok doğal. çünkü önceki yıllar uefa'nın saçma sapan ffp cezası ile geçti. bu yıllarda uzun yıllar oynayabilecek oyuncular transfer etmek gerçekten imkansızdı. üstüne 2021-2022 sezonu başında yönetim değişti. bu planlamayı buna göre değerlendirmek lazım. takımda halihazırda muslera, marcao, taylan, kerem ve mohamed gibi planlamaya temel oluşturabilecek oyuncular vardı. planlamanın ilk transfer döneminde yüksek bir başarı yüzdesi ile bu oyunculara nelsson, boey, berkan, cicaldau, morutan gibi isimler eklendi. halil'i de saymak isterdim ama onun geleceği belli değil, zira opsiyonu yok. bu saydığım isimlerden bazıları da tabi ki şu an hayal ettirdiği katkıyı veremeyecek, bazılarını üzülerek para için satacağız. 2021-2022 sezonunda muhtemelen şampiyon olamayacağız. avrupa ligi'nde gruptan çıkarız muhtemelen ama ilk turda elenmek çok olası. belki seneye avrupa ligi grubundan da çıkamayacağız. ama gitmemiz gereken yolun bu olduğu çok açık. buraya kadar okuyan kaldıysa çoğu benimle aynı fikirdedir diye düşünüyorum.

    gelelim fatih terim'e. bu yapılanmanın başında olmayı hem hakediyor, hem başarabileceğine inanıyorum. dahası bunu başarabilecek başka birini getirebilmek, ona sabredebilmek bana fazla ütopik geliyor. bu entriyi yazdığım tarih itibariyle 3 yıllık planlamanın ilk sezonunun 10. haftasında ligde 17 puanla 8. sırada bulunuyoruz. şampiyonlar ligi elemesinde henüz transfer yapamadan psv'ye elendik. ezilerek elendiğimiz için başarısız olarak değerlendirebiliriz. avrupa ligi elemesinde 2 tane seviyemizden çok daha düşük takımı zorlanarak eledik. yine bir başarısızlık söz konusu. avrupa ligi grubunda ise 3 maçta 7 puanla lideriz. grubun zorluğunu da düşününce sonuçlar ve oyun oldukça başarılı. genel olarak ise henüz kadroyu ve oyunu oturtamadık. yine klopp ve liverpool'dan örnek verelim. klopp'un ilk sezonu olan 2015-2016 sezonunda 10. hafta sonunda liverpool 13 puanla 12. sırada. sezonu 60 puanla 8. sırada tamamlamışlar. bizdeki gibi bir yangın ortamı olmadığı için klopp görevine devam etti ve liverpool modern zamanların en başarılı dönemini geçiriyor. şimdi klopp değil de galatasaray seviyesinde ümit veren yabancı bir hoca getirdiğimizi varsayalım. gerçekçi bakmak gerekirse bu hoca vitor pereira, slaven bilic, philip cocu ayarında olacaktır. daha vizyonlusu bize gelmez, gelse de mancini gibi bütçe yoksa ben kaçar der. prandelli gibi olma olasılığı var. hep kötü ihtimalleri konuşuyorsun diyeceksiniz. diyelim ki şansımız yaver gitti hocamız brighton öncesi graham potter olsun. ya da entride bahsettiğimiz erik ten hag olsun. ya da gittik paraya da kıyarak daha üst kalibre tecrübeli hoca getirdik diyelim. rafa benitez, claudio ranieri, jorge jesus, marcelo bielsa aklıma gelen örnekler. bu noktada fenerbahçe'nin 2021-2022 sezonu başında fellik fellik hoca aradığını kimseyi bulamayıp vitor pereira'yı getirdiğini unutmayalım. pereira fenerbahçe ile yarım kalmış bir hikayesi olduğuna, önceki döneminde haksız yere gönderildiğine inanıyor. bu durum olmasa belki o da gelmezdi. yabancı hoca baktığımızda bizim için de durum farklı olmayacaktır. yerli hoca baksan tek seçenek var, okan buruk. başakşehir'le 2. sezonunda küme düşme potasına kadar düştü, ama yine de gelecek vaat ediyor. yine de 3 yıllık planlama yapıyoruz, onu yönetecek birikimi var mı derseniz soru işareti. saydığım hocalardan birini getirdik diyelim, cocu gibi tırt da değil gelecek vaat ediyor. liverpool'un 2015-2016 sezonunda olduğu gibi, ya da bizim 2021-2022 sezonunda olduğumuz gibi 10. hafta sonunda olumsuz bir durumda olsak, kim bu hocaya katlanır. fatih terim'e yapılan eleştirilerin 10 katı yapılır. basın iyice üstüne gelir, taraftar gitsin okan buruk gelsin diye ikiye bölünür. iyi kötü götürdü sezonu, ama şampiyon olamadı. gerçekten tahammül edileceğine inanan var mı? ilk sene şampiyon oldu, 2. yıl yine aynı problemler. kısaca hem tahammül edebileceğimiz, hem bizde çalışmaya gönüllü, hem bu yapılanmayı başarabilecek tek hoca fatih terim bana göre.

    son olarak fatih terim olmayan galatasaray teknik direktörlerindeki fatih terim baskısına değinelim. malumunuz takımımızın başında başka bir hoca olduğunda en ufak olumsuzlukta fatih terim ismi tüm camianın zihninde beliriyor. hadi itiraf edin. fatih terim 3. döneminde takımdan ayrıldıktan sonra bir daha kesinlikle gelmesin diyenlerinizin bile çok büyük çoğunluğu 4. dönemin başında nerede kalmıştık twitini görünce çok sevindi. ben de 3. dönemden sonra bir daha gelmesin demeyen biri olarak sevindim. ama şimdi de diyorum ki 4. dönem son olsun ve kimsenin kafasında soru işareti kalmayacak şekilde bitsin. bunun gerçekleşmesini 5 farklı şekilde simule edebiliyorum kafamda. 1.si takım küme düşme potasına kadar düşer, sezon ortası hoca kovulur. 2.si takımla bağı kopar, takım sabote eder, hoca gider. 3. ihtimal 2021-2022 sezonu konferans ligi bile olmayacak şekilde kötü biter. oyun da yoktur ortada, karşılıklı anlaşılır, hoca emekli olur. 4. ihtimal, 3-4 yıl hocayla geçer, bazılarında şampiyonluk gelir ama avrupa'da başarı gelmez. hoca yaşlanır, emekli olur. buraya kadar olan ihtimallerden ilk üçü çok olası gelmiyor, sonuncusu ise fazlasıyla olası geliyor bana. ama son bir ihtimal daha var ki en azından ilk üçünden daha olası olan bir ihtimal. ilk sene 3. oluruz, 2. sene kadroyu oturtur şampiyonluk serisine başlarız. 4-5 yıl içinde de beklenen başarı gelir. başarı dediğim de şampiyonlar ligi yarı finali olur, avrupa ligi finali olur, kim bilir belki avrupa ligi kupası da olur. benim 3 yıllık planlamadan anladığım bu son ihtimaldeki başarıya giden organize bir yol. bakın olabildiğince gerçekçi yazmaya çalıştım ama tarihimizde böyle bir dönem yok baktığınız zaman. 96-00 arası da dahil çünkü 1 sezon şampiyon olamasa fatih terim'i gönderirdik bence. tüm bu sebeplerle, ilk 3 ihtimalin olmadığı durum için, 3 yıllık planlamaya ve bunun fatih terim ile yapılmasına en az 2 yıl oyuncu ıslıklamasız, "terim istifa"sız desteğim ve inancım tam. tüm galatasaray taraftarını da bu planlamaya inanmaya ve destek olmaya davet ediyorum.
  • 115
    yarışmacı kalmayarak başarıyla uyguladığımızı düşündüğüm planlama. 15 yaşında çocuklar da alınmadı, gayet iyi bonservis ücreti ödenerek bir yatırım yapıldı. bu planlamayla yada bu planlamanın ürünleri geliştirmesi sonucu gelecek başarıya elbette ki uyum gösteririm, sabır gösteririm, yeter ki oynanan oyunda bir şeyler görülsün, etsin. kupa gelmese de yarışmacı olunur, bir şeylere bel bağlanarak umut yolcusu oluruz hepimiz. kasım 2021 sona eriyor, aralık geldi. arkaya 5-6 defans koyan takımlara karşı hiç bir gelişme kaydedemedik, duran top namına kalemizde tehdit görmek dışında hiç bir şey yapmıyoruz, nasıl başarının geleceğine dair bir umut beslemeliyiz bilemiyorum açıkçası.

    avrupa ilüzyonu altında olması gereken ses çıkmıyor anladığım kadarıyla, herkes 3 maymunu oynuyor.
  • 116
    transfer yapılmaması veya yapılan transferlere benzer transferler yapılması halinde elimizde 3 yılın sonunda ziraat türkiye kupası ve avrupa'da üst tur dışında hiçbir şey bırakmayacak planlamadır.

    galatasaray futbol takımının şu kadrosunu üst üste üç sene oynat, bir adım ileri gidemeyip, ne uzayıp ne kısalacak topçular sayarım. gelişen, gelişme potansiyeli olan kerem gibi futbolcular zaten gelişiyor. kalite eksikliğinin çaresi yok. yola üç yıllık planlamayla çıkıp birbirine bu kadar benzemeyen, yan yana geldiğinde 1 doğru etmeyen parçaları dizersen taraftarı gençleşmeden de soğutursun. ben soğudum mesela. gençler, gelişecekler, güveniyorum tadında hiçbir realiteye dayanmayan "iyimser" tavırdan da soğudum. dahası, sosyal medyada kulübe yakın hesapların bunu pompalamasının altında başka şeyler arıyorum.

    şu noktaya geldim, süper lig 2021-2022 sezonuna 25 milyon euro bonservis bedeliyle kim kadroyu kurduysa bir daha o kimseler kadro falan kurmasın. 15 haftada liderin 16 puan gerisine düşüren bu kadroyu çok matah bir kadroymuş gibi hala övenlere akıl fikir diliyorum. teknik heyetinden tut kadroya kadar tamamen galatasaray'ın markasını zedeleyen bir tablo var önümüzde.

    edit: daha da ileri gideyim, bu üç yıllık planlamaya ve galatasaray'ın transferlerine laf edilince gelen tepkiden ve seri ofsaytlardan anlıyorum ki taraftarımızın ekseriyeti futbolu unutmuş. en başından beri aldanmadık. bu takım sandığınız kadar kaliteli değil. ya doğru transferler yapıp kadroya kalite katacağız yada böyle üç sene boyunca debeleneceğiz.

    son not: galatasaray ve türk futbolu 3 değil 33 sene uğraşsa ortaya ajax modeli çıkaramaz. bomboş ezberlere hiç düşmedim. galatasaray 35'lik dedeler alsın demiyorum. ne söylediğim belli. yarışmacı olacaksın. bu yarışmacılığı da 21 yaşındakiyle yapıyorsan ne ala fakat ben 21 yaş alacağım, yarışmacı olmayacağım diyemezsin. burası ticarethane değil. 4.5 milyona marcao alındı. şu 25 milyon euronun içinde yarım marcao edecek potansiyel gösterebilen var mı? galatasaray sentez yapmak zorunda. yerine göre "olmuş" topçu da alacağız. beyzadeler istiyor diye football manager hamleleri yapacak değiliz.

    17 ocak 2022 editi: tanım cümlesinde iyimser davranıp ziraat türkiye kupası demişim, orada dahi elendik. dolayısıyla elimizde sadece kura şansı için dua ettiğimiz avrupa ligi kaldı.
  • 117
    şu konjonktürde, şu taraftar profilinde ne kadar cesur bir hamle olduğunu görüyoruz. 3 yıllık planlamanın daha ilk senesinde avrupa’da cam gibi futbol oynayan bir galatasaray futbol takımı var, avrupa’yı bir yana bırakıyorum ki en son juventuslu gruptan çıkmamızdan sonra başarılı maçımız yok.
    döneminde şimdiki kadroya göre çok daha fazla para harcanmış takımın tarihin en itici bir kaç kulübü arasına yazılmış başakşehir futbol kulübü‘nden bile 4 yemeden geçmediği dönemler yaşadık bunlar yaşanmasın diye 3 yıllık planlama dedik.
    alınmayın gücenmeyin ama taraftarı bu kendini dev aynasında görme sendromunu bir kenara bırakmadığı sürece galatasaray, daha çook uzun süre olmayan parasıyla, yanlı federasyonuyla, basınıyla başarı yüzü göremeyecektir.
    yapılabilecek en mantıklı hamlenin bu kadar dayanaksızca, içinde bulunduğumuz durum göz önüne alınmadan değerlendirilmesi çok acı. planlamanın ilk yılında sadece bir oyuncusuna tüm takımı kurduğumuz 25 milyon euro’yu veren takımlardan içerde dışarda istediğini alan takım da planlama da bu kadar yerden yere vurulmayı hak etmiyor. vizyon vizyon diye kıvranıp 3 yıllık planlamadan daha ilk 6 ayında vazgeçmek ancak bizim orta doğu zihniyetimize yaraşır bir karar olur.
  • 118
    galatasaray'ın şu an uyguladığı, doğru planlamadır. takım ve kalitesinden memnunum. camiayı endişelendirmesi gereken şey, kadroyu ve kadroyu yönetenleri yönetenlerin bu işi ne kadar iyi yapacağıdır. türkiye ve galatasaray'ın ekonomisi düşünüldüğünde bu planlama kısa vadede yakalanacak en iyi başarı çözümüdür. ne yazık ki ileride tecrübeli adı altında yaşlı oyuncuların monte edileceğini, birkaç senelik başarıdan sonra da başa döneceğimizi düşünüyorum. bence bir noktadan sonra bu planlamanın dışına çıkılacak. umalım da bu planlama uzun vadeli ve devamlılık içeren bir yapı olarak sürdürülsün.
  • 119
    galatasaray'ın 2021-22 sezonunda yaptığı fakat sadece galatasaray'ın değil bütün türk takım taraftarlarlarının haketmediği planlamadır.

    alınan skorlara göre eleştirileri şekillenen skor taraftarlarına göre değildir. 2 senelik kadro kurup yarışmacı bir profil çizip 2 sene sonra ne haliniz varsa görün demek ise tam olarak olması gerekendir. başka dilden anlamazlar çünkü. ondan sonra avrupa'da fallafoş olunca ajax modeli, porto modeli diye kafa ütülerler.

    bu düşünce yapısındaki yönetici ve taraftarlar sayesinde yakında tutabileceğimiz bir kulüp kalmayacak.
  • 120
    3 yıllık planlamadan anladıgım 3 yıl şampiyonluk başarı beklemeyeceğiz, fakat 3 yılın sonunda rakiplerimizin çok ilerisinde bir takıma sahip olacağız. bunu nasıl yapacağız gerçekten anlamıyorum. 3 sene sonra muslera 38, marcao 28, nelson 26, luyindama 30, patrick 34, ömer 33, sacha 24, yedlin 31, taylan 29, cicaldau 27, morutan 25, kerem 26, babel 37, arda 37, feghouli 34, muhammed 27, halil 24, diagne 33.

    hani 3 yıllık planlamadan benim anladığım 2 tane altyapıdan 18 yaşında stoper çıkarmışızdır. ya da alt kadrolarda 3 4 yıldır birlikte oynayan gençleri almışızdır a takıma sabır ediyoruzdur. ben buradan bunu anlıyorum. fakat başarısız olsak bile kimse bir şey demesin denmeye çalışıyor gibi hissediyorum. elimizdekii kadro ortada. 3 yıl sonra çok iyi oynamaya başlasak bile, en genç oyuncumuz halil olacak. ayrıca avrupa'da ya da lig içerisinde başarı yakalayamazsak futbolcuların mental olarak çöküş yaşayacak. muhammed gibi yarın morutan da gitmek isterse ne yapacağız? bu takımda kalacak genç oyuncuların ana motivasyonu başarı olmazsa takım dağılır. takım dağılmıyorsa zaten gitmeyen kazandığı parayı kimse vermediği için gitmiyordur. öyle birinden bize ne hayır gelecek? yıllarca kimsenin vermediği paraları verdiğimiz için veteran besledik, şimdi 25 yaşında genç yıldız mı besleyeceğiz? 3 yıl öz kaynaklarımızla oynayıp, ekonomik olarak kendimizi toparlayacağız deseler bile bence daha doğru. başarı nerede diye sorunca yapılanıyoruz diyorlar. ekonomik olarak az para mı harcadık bu transfer döneminde? lazio maçı istediğimiz gibi gitmezse ligden zaten koptuk bir de avrupa'da elenirsek sanmıyorum sezon sonrası marcao hariç tek oyuncumuz 5 milyon euro üstü teklif gelsin. başarısızlığın kılıfı olmuş gibi duruyor malesef.
  • 121
    3 yıllık planlama doğru bir adımdır. mustafa cengiz döneminde planlaması yapılmış, elmas da devam ettirmiştir. bu planlamaya destek olmalıyız. günübirlik alınan sonuçlara göre övünmemeli yada yerilmemelidir. bu sezon temeli atılmış, yavaş yavaş tuğlaları konulmaktadır. ekonomik ve sportif başarı bu planlamada geçmektedir. kişilere karşı tepkilerinizi bu planlamayı küçümseyerek yapmayınız.
    o çok sevdiğimizi söylediğiniz galatasaraya zarar verirsiniz. bu iş sabır işi. sabırlı olmak hem başarıyı, hem özgürlüğü getirecek.
  • 122
    3 yıllık planlama, 3 yıl boyunca başarısız olacağız demek değildir. 3 yılın sonunda mali olarak rahatlamış, bir sistem ve kültür oturtmuş takım olacağız demektir. planlama daha ilk yılında avrupada güzel sonuç vermiş, ligde de penaltıları çıkartıldığı zaman, en fazla xg üreten takım haline getirmiş. sadece skora bakarak konuşmayı bıraktığımız zaman, ileri gitmeye başlayacağız.
  • 123
    kapsamının ve hedeflerinin ne olduğu taraftara anlatılmalıdır. aksi halde her başarısız sonuçta bu konu kaşınır.
    insanlara:
    'bu planlama acaba ghezzal ve rosier'i alabilseydik olmayacak mıydı?'
    'bir gecede mi verildi böyle bir karar, bir alt yapısı yok mu?'
    'etraflıca, derinlemesine hazırlık sonucu yapılmış bir planlama değil mi?'
    'yoksa kervan yolda düzülür mantığı mı var?'
    diye sorgulatır.
    zira as türk futbolcularımıza gelen iyi teklifte işler sarpa sarabilir. taraftar -ben de dahil- bir yıl daha takım oturacak diye bekleyemez.
  • 125
    zorunlu olarak yapılması gerekendi ve yapılıyor. her şeyi anlarım, oyunu eleştirirsin, ligde geride olmayı kabul etmezsin ama "yönetimin scout fantezisi" diye de eleştirmezsin ya. sanki bu yönetim 25 milyon euro'yu beşiktaş gibi "yıldızlara" gömmeyi bilmiyor. yapardı olmuş oyunculardan bir kadro, 3 senede de 1-2 şampiyonluk alır sonra döner giderdi. ülkenin hali ortada, kur durumu malum, bankalar birliği anlaşması devreye girecekken 3 sene sonra kulübe kayyum atandığında görürdük "burası gaagsarayy" geyiklerini. türkiye'deki kulüpler, bir an önce yapılanmasını tamamlayıp gelecek yıllardaki sıkı harcama kurallarında oyuncu satarak ayakta kalabilir, bunun başka çaresi yok. bunu anlamak bu kadar zor olmamalı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın